Ana SayfaEkolojiDoğa2015 "Ayçiçeği Yılı" ilan edildi

2015 “Ayçiçeği Yılı” ilan edildi

-

İnsanları ev bahçeciliği konusunda yüreklendiren, tohum takasına alt yapı hazırlayan ve kâr amacı gütmeyen oluşum Home Garden Association, 2015’i “Ayçiçeği Yılı” ilan etti. Gelin güneşe aşık bu çiçekleri daha yakından tanıyalım.

Günebakan ve gün çiçeği olarak da bildiğimiz ayçiçeği, taksonomik sınıflandırmada Helianthus cinsine aittir. Yunanca’da “Helios” güneş manasına gelir, “Anthos” ise çiçek. Helianthus cinsinin altında 70 tane tür bulunur ve bunların büyük bir çoğunluğu Amerika kıtasında ortaya çıkmıştır. Bizim en çok bildiğimiz ve sofralarımızda kullanıp, çekirdeğini çitlediğimiz türünün ismi Helianthus annuus’tur. Bunun dışında, başka renk ve kimyasal içeriklerde ayçiçekleri de vardır.

Mesela, görmüş olduğunuz Helianthus bolanderi alışageldiğimiz ayçiçeği görüntüsüne hala oldukça yakındır. 

2015 "Ayçiçeği Yılı" ilan edildi
Helianthus bolanderi

Kırmızı ayçiçeği ise alışageldiğimizin biraz dışına çıkan bir türdür ve süs bitkisi olarak kullanımı yaygındır.

Kırmızı Ayçiçeği (Görsel: Wikimedia)
Kırmızı Ayçiçeği (Görsel: Wikimedia)

Tek yıllık bitki olan ayçiçeği, bir sene içerisinde büyür, tohumlarını üretir ve ölür. Yetişirken topraktan çok fazla besin çektiği için üst üste iki sene ekilmesi toprağın verimini düşürür.

Çeyrek su bardağı (35 gram), yani bir avuçtan biraz daha fazla ayçiçeği çekirdeği tükettiğimiz vakit vücudumuzun;
• E vitamini ihtiyacının %82’sini
• Bakır ihtiyacının %70’ini
• B1 vitamini ihtiyacının %43’ünü
• Mangan ihtiyacının %34’ünü
• Selenyum ihtiyacının %34’ünü
• Fosfor ihtiyacının %33’ünü
• Magnezyum ihtiyacının %28’ini
• B6 vitamini ihtiyacının %28’ini
• Folik Asit ihtiyacının %20’sini
• B3 vitamini ihtiyacının %18’ini
karşılamış oluruz.

Bu durumda;
• Selenyum, kansere karşı hücreleri koruyan bir elementtir, yani çekirdek çitlemek kanser riskimizi düşürür.
• Magnezyum ve bakır, kemiklerin güçlü kalması için ihtiyacımız olan elementlerdir. Aynı zamanda E vitamini de romatizmal ağrıları azaltır.
• Magnezyumun sinirleri yatıştırma özelliği vardır.
• UV ışınlarıyla savaşmakta yardımcı olan E vitamini, cilde sağlıklı bir ışıltı kazandırır.
• İçeriğinde çok fazla antioksidan bulunduran ayçekirdeği, iltihaplı bir doğaya sahip olan ülser, eklem ağrısı, astım ve başka pek çok hastalığa karşı yatıştırıcı etkisine sahiptir.
• Kötü kolesterolün damarlarımıza yapışmasına engel olarak bizleri kalp damar hastalıklarından korur.

Tabii ki tek başına ayçekirdeği tüketmek mucizevi bir biçimde bütün bunlara sebep olmaz. Yalnızca dengeli beslenip, sağlıklı yaşayan insanlarda ayçiçeği çekirdeği bu etkileri yaratabilir.

Ayçiçeği SBAM
Tabii ki tek başına ayçekirdeği tüketmek mucizevi bir biçimde bütün bunlara sebep olmaz. Yalnızca dengeli beslenip, sağlıklı yaşayan insanlarda ayçiçeği çekirdeği bu etkileri yaratabilir. (Görsel Kaynağı: SBAM)

Ayçiçeğine baktığımızda bize tek bir çiçekmiş gibi görünür ama her bir çekirdeği oluşmadan önce çiçek açar; aynı tablanın içerisinde yüzlerce küçük çiçek vardır. Bu küçük çiçekler, arı ve kelebekler için de polen kaynağı olduğundan, ayçiçeği ekmenin polenleştiricileri sağ tutmakta da yeri büyüktür.

Ayçiçeğinin küçük çiçeklerinin zamana bağlı açılışlarını gösteren bu videoya bir göz atmak ister misiniz?

Her şeye ek olarak; ayçiçekleri, biyoyakıt üretiminde de önemli bir rol oynarlar. Her ne kadar bilim insanları, biyoyakıt üretmek için artık besin kaynaklarını kullanmayan teknolojilere yöneldilerse de, ayçiçeğinden biyoyakıt üretmek hala yaygın ve mümkündür.

Peki, bu kadar yararından bahsettiğimiz ayçiçeklerini yetiştirmek istersek ne yapacağız?
• Ayçiçeklerini ekmek için en uygun sıcaklık 18-32C derece arasındadır. 80 ile 120 gün arasında olgunlaşırlar, bu da demek oluyor ki ilkbahar aylarında ayçiçeğinin çekirdeklerini ekmeye başlayabiliriz.
• Ayçiçeğinin tohumu, kendi çekirdeğidir. Kuruyemişçiden aldığınız işlenmiş çekirdekler çimlenmez.
• Elinize almış olduğunuz kabuklu ayçiçeği çekirdeklerini, ıslak bir peçetenin arasına koyup çimlendiğini görene kadar bekletin. Çimlenme olayı, yaklaşık olarak üç gün içerisinde gerçekleşecektir. Olur da bu süre içerisinde tohumlar çimlenmezse, içindeki kısım zedelenmeyecek şekilde bir tırnak makası yardımıyla, çekirdeğin ucundaki kısmını kopartabilirsiniz.
• Çimlenen tohumları ekeceğiniz toprağı 60 cm derinliğinde kazın ve o derinliğe kadar olan bütün engelleri kaldırın; çünkü ayçiçeklerinin kökleri çok derinlere uzanır.
• Daha sonrasında çukuru kapatın ve tohumları, sivri ucu yukarı bakacak şekilde 2,5 cm derinliğine gömüp üzerini kapatın. Tohumların arasında en az 15 cm mesafe bırakın.
• Can suyunu vermeyi unutmayın.
• Toprak üstünde belirene kadar tohumları ektiğiniz toprağı hep nemli tutun.
• Bitki büyüyüp de gövdesi kalınlaşmaya başlayınca, haftada bir sulamanız yetecektir.

Sizlere ve ayçiçeklerinize bol güneşli günler dilerim.

Kaynak: Sunflowernsa, Whfoods, Wikihow, Discoverynews
Başlık Görseli: blackthumbgardener.com

SON YAZILAR

WWF’den Söke’de Onarıcı Tarım buluşması

WWF(Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Dünya Toprak Günü'nü paydaşlarıyla birlikte kutladı. Aydın Söke’de gerçekleştirilen ‘Onarıcı Tarım’ buluşmasında yöre çiftçileri ile biraraya gelindi. 2019'da başlayan uygulamaların sonuçlarının...

Beş çayları: Önceliğimiz, öğretilmişliklerimizden kurtulmak

Kültürümüzün temelinde misafirperverlik yatar bizim. Geleni aç göndermeyiz. Kahvenin yanına bile mutlaka servis edilecek bir besin ekleriz. Beş çaylarımız vardır bizim. Kısırların, böreklerin, mercimek köftelerin,...

Vegan dövmeci ile vegan dövme hakkında

Günümüzde özellikle veganlar vücutlarına kazıdıkları dövmelerin de hayvansal içermesinden çekiniyorlar. Bu noktada bir takım kafa karışıklıkları söz konusu. Biz de bu kafa karışıklıklarını gidermek adına...

Avrupa’daki her beş kuştan biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Kuşların tehlike kategorilerini belirleyen ve neden yok olduklarını ortaya koyan, Avrupa Kuşları Kırmızı Listesi Güncellendi. Dünya Kuşları Koruma Kurumu, Avrupa genelinde 54 ülke ve bölgeden...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

[td_block_social_counter facebook="dergigaia" twitter="gaiadergi" youtube="channel/UCorDAuLS9gj1gFvLdmf1p2Q" instagram="gaiadergi"]