Devlet-şirket el ele politikaları her ne kadar bir kesimi zenginleştirse de halkın kalan büyük çoğunluğunu sahipsiz bırakıyor. Aidiyet ihtiyacı şöyle dursun temel haklarını bile gasp edebiliyor; nefesini kesiyor. Sadece yöre halkının değil hepimizin canını yakan bir testereyle. Yeşil bilinci oturmamış ve paraya tamah eden iktidarın izin verdiği şirketlerin, gözünü diktiği son yer Muğla’nın Milas İlçesi’ne bağlı İkizköy Mahallesi’nde yer alan Akbelen Ormanı.
Orman, Limak-IC İÇTAŞ ortaklığının Yeniköy Kemerköy Termik Santrali’ne yakıt sağlayan linyit madeni sahasını genişletmek amacıyla talan ediliyor. Esasen köylü ve şirketin ilk karşılaşması 2019 yılının Ekim ayında şirketin, köylüye topraklarını kendilerine satmaları için ihbarname çekmeleriyle başlıyor. Çevre köylerde de istimlak edilen yerler olduğunu ve köylerini terk edip Milas’ın merkezine yerleşenler olduğunu söyleyen köylüler bu tarihlerde başka yaşam destek savunucularıyla İkizköy Çevre Komitesi’ni kurdu ve direniş 4 yıldır sürüyordu.
Bakanlık onayladı
Süreç, mahkeme ve avukatlar eşliğinde geçen itirazlarla ilerledi. 23 Nisan 2021’de sokağa çıkma yasağından faydalanan şirket kesim için gitti fakat direnişle karşılaştı. Daha sonra ise 740 dönüm için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın işletmeye açılmaya onayı olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine yerli halk, dernekler aracılığıyla Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı Muğla 1. İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açtı.
Davanın devam ettiği sırada 24 Temmuz 2023 sabahı kesim için tekrar geldiler. Köylülerin acı içinde kesime engel olmaya çalıştığı videolar kısa sürede sosyal medya üzerinden tüm halkın ilgisine ulaştı. Yaşam savunucuları, dernekler, bireyler, siyasetçiler Akbelen’e desteğe gittiler fakat jandarmanın sert müdahalesi sonucu kesimin önüne geçilemedi. Kesilmemesi için ağaçlarına sarılarak koruyan köylülerin kollarını jandarma güçlükle çözdü. Çadırlı nöbet tutulsa da gözaltılar, biber gazı ve tazyikli su ile jandarma alanı kapattı. Bugün direniş 6. gününde ve ormanın çok büyük bir alanında 150 yıllık ağaçlar kesildi bile.
Su tehdit altında
Akbelenliler daha önce kendilerine yakın mevki olan Karadam ve Işıkdere’de yerinden yurdundan edilen köylüleri gördüğü için sıranın kendilerine geldiğini ve başlarına gelecekleri bildiklerini söylüyorlar. Zeytinlik bölgenin verimsizleştiği ve bölgenin suyunun da tehdit altında olduğu belirtiliyor.
Avukat İsmail Hakkı Atal, konuya ilişki açıklamasında: “Burası gidecek olursa Bodrum susuz kalacak. Hacettepe Üniversitesi Jeoloji bölümünün yaptığı bir araştırma, burada kömürün blok halde durduğu için Çamköy, Karacahisar suyunun Bodrum’a akabildiğini gösteriyor.” dedi. Ayrıca Atal, Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) tarafından hazırlanan “Kronik kömür kirliliği Türkiye: Kümülatif sağlık etkileri” araştırmasını paylaştı. Bu araştırmaya göre Yeniköy Termik Santrali 1986’dan beri 23 bin 595 kişinin erken yaşta ölümüne yol açtı ve 36 yılda santralin yol açtığı toplam sağlık maliyeti 508 milyar TL oldu.
“Tarif edilemez acılar içindeyiz”
BBC Türkçe’ye konuşan, yerli Ali İhsan Işık, “Sabah giderken bu çam ağaçlarının hepsi ayaktaydı. Bir gün önce bunlarla vedalaşmak istedim, kesileceklerini biliyorsun çünkü ama ormana sokmadılar. Gözlerimize biber gazı sıktılar. Buraya gaz bombası attılar. Biz işgal altındayız sanki. Biz sanki Türk milleti değiliz. Bu askerler kime hizmet ediyor ben anlamadım. Şirket işletiyor burayı, neden şirketi koruyor? Bizleri koruması gerekiyor. Ben çok üzgünüm. Acı içindeyiz. Tarif edilmez acılar içinde yaşıyoruz.” dedi.
“Şu an bir canımız kaldı”
Anka Haber’e konuşan bir köylü ise, “Belki 100 kişi var kesimci. Saniyede bir tane, gözümüzün önünde koca dağı bitirdiler. Nerede bu memleketin insanı?” diye sordu ve şöyle devam etti: “Benim çocukluğumda o kadar güzel çam balı vardı ki… Bizim tütüncülüğümüz vardı, bitti. Hayvancılığımız vardı, bitti. Şu an bir canımız kaldı. Canımızı alsalardı, bize böyle işkence çektireceklerine. Termik iş diyenler, termik aş diyenler, termik para diyenler… Cebin para ile dolsa, ekmek olmadıktan sonra çare yok. Şu termiğin dumanı tütsün diye; ovaları, ağaçları, zeytinliklerimizi, bahçelerimizi bitirdiler.“
Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre, Akbelen Ormanında 5 günde 78 hektarlık alanda iş makineleri ve hızarlarla ağaçlar kesildi. Şu anda bölgede kesilen ağaçlar toplanıyor ve taşınıyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün 2 gün içinde alanı temizleyip ilgili şirkete temsil edeceği belirtiliyor.
Başlık görseli: Kuzey Ormanları Savunması
Akbelen Ormanı’ndaki Abluka Kaldırılsın, Kesim Kararı Durdurulsun!