“Oldsmobile 98, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini ormanda dev bir ağaca dönüşmüş olarak buldu…” Bu da Walter Dean Lewis’in yaratmış olduğu bir dönüşüm hikâyesi. “Eski arabalar bile uygun bir cenazeyi hak eder” düşüncesiyle klasik arabaları doğayla buluşturan Lewis’in müzeye çevirdiği hurdalığında birçok araç ormanın bir parçası olmuş durumda ziyaretçilerle buluşuyor.
Dünyadaki en büyük araba mezarlığı ve bir müze olan Old Car City, ABD’nin Georgia Eyaleti’nde bulunuyor. Hurdalığın hikâyesi ise şu şekilde: Sahibi olan Walter Dean Lewis’in ebeveynleri 1931 yılında oto galericilik ve yedek parça satımı işine başlamışlar. 1970’lere gelindiğinde 40 aracın olduğu koleksiyonu Lewis şuan yaklaşık 4 bin’e ulaştırmış. Bazılarının yeri 30 yıldır hiç değiştirilmemiş. Yerini yıllardır muhafaza eden araçlar da doğayla bütünleşmiş. Mesela 1937 model bir Chrysler Imperial’ın ön camında büyüyen bir ağaç görmek mümkün.
Lewis, altı yıl önce parçaları satmayı bırakmış ve Old Car City’i bir müzeye çevirmiş. Lewis’in çocukluk arkadaşı Eddie McDaniel, ara sıra ziyaretçilere piyano çalarak iç içe olan nostalji ve doğayı bir de müzikle bütünleştiriyormuş…
Ücreti ziyaretçiler için 15, fotoğrafçılar için 25 dolar.
Walter Dean Lewis bu durumu, “Bu bir tarih. Ben, bu arabaları onları parçalayan insanların elinden kurtardım. Her sabah kalktığımda eski arabalara bakmasam ne yapardım bilemiyorum” şeklinde anlatıyor.
Fotoğraflar: David Goldman