Bulunduğumuz coğrafyada devletler, hükümetler, onlara bağlı asker ve polisler. Ateşi çok severler. Ateşin dönüşü imkansız yakma ayininden adeta bir sadist keyif alan insanlar, yetkililer var. Ormanlar yakılıyor, orman yangınları söndürülmüyor. Söndürmeye çalışana engel olunuyor. Ciğerlerimiz el birliği ile bir de utanmadan terör yalanının kisvesi altında yakılıyor. İçimiz yanıyor ormanlarla. Geleceğimiz yanıyor. Mücadele zamanı geldi, geçiyor. Türkiye’deki tüm ekolojistler, yeter bu katliamlar, artık birleşin! Terörü yaratan devletlere bir ses edin!
Diyarbakır Lice’de askerin top ve obüs atışları ile helikopterden bırakılan izli mermileri ile başlayıp kilometrelerce alanı küle çeviren yangın akşam saatlerinde bir süre kontrol altına alındıysa da gece saatlerinde tekrar güçlendi. Güvenlik güçleri yangının söndürülmesi için bir çaba sarf etmedikleri gibi ormanlarımızı söndürmek isteyenlere de engel oldu. Milletvekilleri ve bölge halkının Lice’deki mücadelesi sürüyor.
Lice yangınının hemen ardından da Silvan’da başlayan yangın nedeniyle 12 ev kül oldu. Neden çıktığı kesin olmayan yangının, asker tarafından bilinçli çıkarıldığına dair iddialar da ne yazık ki var.
Lice’deki yangına “güvenlik gerekçesiyle” müdahale etmeyen askerlerin “emir kulu” olması, “vatani görev” adı altında askerin ve polisin duygularının da sömürülmesi ile ortalık her geçen gün karışıyor. Ülkenin dört bir tarafında mücadele var. Çevre, hayvan ve insan katliamları duyuyoruz, görüyoruz her gün. Arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, ortak çatıda buluştuklarımız öldürülüyor. Bir gün canlı bomba, bir gün orman yangını, bir gün hayvanların üzerine moloz döküldüğünü duyuyoruz. Yasımız için mücadele edenleri tutuklayıp hapse atıyorlar.
Ben bu satırları kaleme alırken Lice’deki yangın hâlâ devam ediyor. Ankara Konur sokakta genç çocukları standlarından işkenceyle alıp gözaltına götürüyorlar. Asker ve polis şehit cenazeleri var. İstanbul Gazi Mahallesi’nde polis operasyonu sırasında polis kurşunu ile hayatını kaybeden Günay Özarslan’ın cenazesi hâlâ toprağa kavuşmadı.
Müslüman olduğu için övünen, güya demokratik, güya tüm canlı yaşama saygı duyan hükümetlere karşı: Bütün ekolojistler, artık birleşin!
Gün birlik, beraberlik, kol kola mücadele günü. Gün; yaşam savunucularını hapse tıkanlara, barış çığlıklarına bombalarla silahlarla karşılık verenlere, kana susamış aç gözlü pisliklere karşı mücadele günü.
Gün yeniden yapılanma, sürdürülebilir geleceği hep beraber inşa etme günü. Türkiye’deki tüm ekolojistler, lütfen birleşin, artık ölmeyelim parça parça.