5 aylık bebek orangutan Gito Uluslararası Hayvan Kurtarma üyeleri tarafından Borneo’da bir kutunun içerisinde güneş altında ölümü beklerken kurtarıldı. Adeta mumyalanmış gibi idrar dolmuş kutunun içerisinde kolları ve bacaklarını kavuşturmuş bir biçimde bulundu.
Önceleri öldüğü düşünülen Gito, yaşam belirtisi gösterdiğinde ise dokuz saat yolculuğun ardından Batı Borneo’da bulunan yaklaşık 180 kilometre uzaklıktaki orangutan rehabilitasyon merkezine götürüldü.
Yapılan incelemelerde Gito’yu sokağa bırakan kişinin onu yoğunlaştırılmış süt ile beslediği ve yetersiz beslenme ve susuzluktan dolayı derisinde problemler olduğu gözlemlendi. Gito yapılan tedavilere olumlu yanıt verdiğinden dolayı gün geçtikçe daha sağlıklı bir hâl almaya devam ediyor. Tedavinin ilk seansında dahi belirgin bir iyileşme gözlemlenebiliyor.
Uluslararası Hayvan Kurtarma ekibinden Alan Knight son zamanlarda bebek orangutan ticaretinin arttığına değindi ve “Endonezya’da yaşanan orman yangınları sebebiyle orangutanların birçoğu yiyecek ve barınak sıkıntısı çektiklerinden dolayı onları öldüren veya kaçıran insanlara karşı savunmasız kaldı. Gito şu an emin ellerde fakat aynı kaderi paylaşan birçok bebek orangutan kurtarılmayı bekliyor” diye sözlerine ekledi.
Geçtiğimiz yıl bebek orangutan Budi bir tavuk kafesinde tutulurken bulunmuş ve tedavisine başlanmıştı. Sağlıklı diyet ve fizyoterapi seansları sonrası kendi başına yemek yemek ve tırmanma gibi faaliyetlerinde gözle görünür bir ilerleme kaydedilmişti. Aynı şekilde Uluslararası Hayvan Kurtarma ekipleri tarafından 4 aylıkken bulunan yavru orangutan Jemmi ile birlikte arkadaşlık ilişkisi kurduğu da Ketapang IAR Orangutan Kurtarma Merkezi yetkileri tarafından sevinçle duyuruldu.
Orangutan, bölgesel dilde orman insanı anlamını taşımaktadır. İnsanlar dışında benlik bilincine sahip canlılar arasında olduğu da belirtilmekte. Yavru bir orangutan yaklaşık 8 yıl annesi ile birlikte yaşayarak hayatta kalma taktiklerini öğrenir. Bu, orangutanları insandan sonra en uzun süre aile yaşamına sahip primatlar yapmaktadır. Güney Asya ülkeleri Malezya ve Endonezya’nın Borneo ve Sumatra adalarındaki yağmur ormanlarında yaşayan orangutanlar, bölgedeki habitatın yeşerip çoğalmasında ciddi rol oynamaktadırlar. 2002 verilerine göre nüfusu 56 bin olan orangutanların günümüzde nesli tehlike altında olan türler arasında yer alması ise acı verici.
Palm yağı endüstrisi, hayvan kaçakçılığı ve bencillik
Orangutanlar, Enodonezya ve Malezya’nın Borneo ve Sumatra bölgelerinde gelişen palm yağı endüstrisinin hedefinde ve günde 6 ila 12 orangutan bu vahşi endüstrinin temsilcileri tarafından katledilmekte. Bölgede yaşanan orman yangınları orangutanları evsiz bırakmakta ve bu da orangutanların savunmasız kalmasına sebebiyet vermektedir.
Orangutanlar hayvan kaçakçılığının da en büyük hedefleri arasında yer almaktadır. Evcil hayvan olarak bebek orangutanlar talepler doğrultusunda kaçırılmakta ve bunun dışında yetişkin dişi orangutanlar hayvan genelevlerine satılmaktadır. Tayland’da bir gösteri merkezinde boks maçlarına çıkarılmakta ve bunun gibi birçok gösteri alanında yaşamaya zorlanmaktadırlar.
2004 yılından bu yana 22 bini aşkın maymun, hayvan kaçakçılığı ticaretinin bir parçası olarak hayvanat bahçeleri veya gösteri merkezlerine satılmış veya bu esnada yaşamını yitirmiştir. Halen birçoğu bu karanlık ticaretin gölgesinde, esaret altında yaşamlarına devam etmekte veya can vermektedirler. Afrika ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde, ciddi kâr getirdiği için biyolojik çeşitlilik ve ekolojik denge gözetilmeden, yoğun olarak bu kirli ticaret talep görmektedir.
Mülkiyetçi yaklaşımlarımız kendi benliğine sahip canlılar üzerinde dahi hak sahibi olduğumuz düşüncesine kapılmamıza neden olmakta. Bu yüzdendir ki bölge habitatlarını gözümüzü kırpmadan kendi çıkarlarımız doğrultusunda yok etmekteyiz.
Birbirinden ayrılamayacak şekilde kenetlenmiş doğal yaşamların üzerinden ellerimizi çekmeyi ne zaman düşüneceğimizi merakla beklemekteyiz. Zira global olarak bunu düşünmeye henüz başlamadık bile. Doğal yaşam savunucularını devlet ve global sermayelerin gücü sayesinde toplumlara karşı çirkin göstermek kolay. Peki, dünyayı kurtarmak? Onu başarmaya gücünüz var mı?
Tüm anlayışlarınızı terk edip bebek orangutanlara sarılabildiğiniz bir dünyayı ne zaman hayal etmeye başlayacaksınız?
Kaynak: Ecorazzi