WWF Türkiye’nin 2000 yılından bu yana Akdeniz kıyılarında yürüttüğü araştırmalar, Kaş-Kekova bölgesinin denizlerde ciddi anlamda biyolojik çeşitlilik zenginliği bulunduğunu; buna karşılık orfoz, lahos, fangri gibi tehlike altındaki türlerin sayısının hızla azaldığını ortaya koydu. Orfozlar, deniz çayırları gibi birçok tür; hem Akdeniz hem de yerel ekonomi için önem arz ediyor. WWF Türkiye, Türkiye’nin dalış cenneti ve antik uygarlıkların beşiği şeklinde tanımladığı Kaş-Kekova’da uzun yıllardır bölgeyi korumak amacıyla çalışmalar sürdürüyor. “Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi” ile bölgedeki denizsel biyolojik çeşitlilik; balıkçılık, doğal yaşam alanlarının kaybı, kirlilik, yabancı türlerin istilası ve iklim değişikliği gibi tehditlerin en aza indirilmesi hedefleniyor.
Antik uygarlıkların beşiği “Kaş-Kekova”ya Schneider Electric desteği
WWF Türkiye’nin, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki turizmciler ve kamu kuruluşlarıyla birlikte çalışarak hayata geçirdiği Kaş-Kekova Sürdürülebilir Turizm Projesi’ne Schneider Electric’ten de destek geldi. 100 adet güneş enerjisiyle çalışan lamba hibe ederek projeye katkı sağlayan Schneider Electric’in Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer, projeye verdikleri destekle sürdürülebilir turizme olan inançlarını göstererek şöyle konuştu: “Enerji yönetimi ve otomasyon alanında global uzman olan şirketimiz, tüm dünyada enerjinin daha güvenli, verimli, üretken ve çevreci bir şekilde kullanılmasına odaklanıyor. Sürdürülebilirlik, DNA’mıza işlemiş bir kavram. Dünyamızı daha sürdürülebilir enerji çözümleriyle hem korumayı hem de gelecek nesillerin gezegeni koruyabilmesi için bilinçlenmesini hedefliyoruz. Tüm dünyada enerji verimliliğini sağlamak ve enerji bilinci yaratmak istiyoruz. Bu anlamda Kaş ve Kekova’da WWF Türkiye tarafından yürütülen projenin bizim hedeflerimizle örtüştüğünü görerek, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek istedik. Gelecek nesillere ve canlılara destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin bu yolculuğunda daha çok sorumluluk üstlenmek istiyoruz.”
Lambalar birçok saha çalışmasında kullanılacak
Güneş enerjisiyle çalışan lambalar, elektriğin olmadığı doğada yapılan çalışmaları zorlaştırıyor. Güneş enerjisi ile akülerini doldurabilen ampuller; cep telefonları, tablet bilgisayarlar gibi elektronik aletleri şarj etme özelliğine sahip. Üstelik bu lambalar, iklim değişimine sebep olan seragazı salımının da önüne geçiyor. Güneş enerjisiyle çalışan lambalar öncelikle WWF Türkiye’nin Kaş-Kekova bölgesinde birlikte çalıştığı kooperatif üyesi balıkçılara, sürdürülebilir turizmi destekleyen tur teknelerine, dalış kulüpleri ve restoran sahiplerine dağıtılmaya başlandı. Lambaların 60 tanesi Kaş-Kekova projesi kapsamına alınırken geri kalan 40 tanesi diğer projelerde kullanılacak. Bu projeler arasında Adana-Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yürütülen yeşil deniz kaplumbağalarını koruma çalışmaları ve Kafkasya Ekoloji Koridoru bulunuyor. Her iki proje de elektriğin olmadığı bölgelerde çok sayıda saha çalışması içeriyor.
“Temiz enerjinin hızla yaygınlaşmasını umuyoruz”
WWF Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak yaptığı açıklamada, “Kaş-Kekova bölgesinde geçen yıl, Sürdürülebilir Turizm Projesi’ni hayata geçirdik. Bölgedeki balıkçılar, dalış kulüpleri, restoran sahipleri, otelciler ve yerel yönetimlerle beraber çalışıyoruz. Kaş-Kekova bölgesi denizlerdeki biyolojik çeşitlilik açısından olağanüstü zengin; ancak bölgedeki orfoz, lahos, fangri gibi tehlike altındaki türlerin sayısı hızla azalıyor. Bize hibe edilen bu lambalarla alanda çalışan paydaşlarımızı temiz enerjiyle tanıştırmak, bölgeye tatile gelen insanlara da örnek olmak istedik. Umarız bu çabalar, ‘Işık Ülkesi’ diye bilinen eski Likya uygarlığının izlerini taşıyan bu bölgede, temiz enerjinin hızla yaygınlaşmasını sağlar ve koruma çalışmalarımıza destek olur” dedi.
Deniz yönetim planı hazırlandı
Proje kapsamında yerel ve merkezi yönetimler, tur ve tekne sahipleri gibi destekçiler bir araya gelerek bölgenin korunması adına büyük bir gelişmeye imza attı. Kaş-Kekova Deniz Yönetim Planı hazırlandı. Bölgede faaliyet gösteren dalış, balıkçılık gibi faaliyetlerin denizdeki biyolojik çeşitliliği koruması dikkate alınarak düzenlenmesi kararlaştırıldı. Korunma alanlarının statülerini belirten bir harita oluşturuldu. WWF-Türkiye, Deniz Yönetim Planı’nın hazırlanma sürecinde 2008-2012 arasında yapılan toplantılar, alandan görüntüler ve projede yer alan ilgi gruplarının röportajlarını içeren Kaş-Kekova’da Hayat Var belgeselini tamamladı. WWF-Türkiye Deniz Yönetim Planı’nın etkili bir şekilde hayata geçirilmesi için alanda “sürdürülebilir” turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi şart. Sürdürülebilir turizm faaliyetlerinin gelişmesi için turizm alanında çalışanlara ve Kaş-Kekova bölgesini ziyaret edenlere çok büyük sorumluluk düşüyor.
Editör Notu: Proje, bölgedeki biyolojik çeşitliliği korumayı hedeflese de balıkçılık faaliyetleri ile hayvan hakları ihlal edilmektedir. Avcılık, balıkçılık, hayvancılık endüstrisi gibi iş alanları, doğada ve çiftliklerde yaşayan hayvanların yaşama hakkına olumsuz etkiler vermektedir.
Kaynak: WWF