Yıl sonu yapılacak değerlendirmelerde en iyi Türkçe müzik albümü listelerinin zirvesinin en güçlü adayı Redd’in son albümü olabilir. Sadece yılın değil tüm zamanların en iyi Türkçe rock albümleri arasına giren, çıtayı yükselten usta işi bir albüm Mükemmel Boşluk. Eğer hâlâ dinlemediyseniz Redd’in bu şahane albümünü dinleyin. Bu “Mükemmel Boşluk”un içinde süzülmek iyi gelecek.
Redd ile 2005’te piyasaya çıkan ilk albümleri “50/50” ile tanışmıştık. Geçen 11 yılda Redd hep standart üstü albümlere imza attı. İyi albümler yapmakla kalmadı, her albümde yeni şeyleri de cesurca denedi. Denerken sözünü de hiç sakınmadı; politik gündeme dair de, aşka, ilişkilere, cinselliğe dair de.
2012’de yayımlanan “Hayat Kaçık Bir Uykudur” ise, grubun başından beri değişmemiş kadrosunun son albümü idi. Redd o albümden sonra dağılma sürecinde girmişti. Grup artık yoluna artık üç kişi olarak devam ediyor.
Redd’in “Mükemmel Boşluk” albümü Mart ayında Pasaj Müzik etiketiyle çıkmıştı. Şu anda ekibi Doğan Duru, Güneş Duru ve Berke Özgümüş’ten oluşan Redd’in altıncı stüdyo albümü olan Mükemmel Boşluk, sadece 2016’nın değil şimdiden tüm zamanların en iyi Türkçe rock albümlerinden biri olarak gösteriliyor.
Albüme dair yapılan bu yorumlar ise kesinlikle bir abartıdan ibaret değil.
Kusursuza yakın bir işlenmişlik
Gerçekten en ince detayına, sözüne ve notasına kadar düşünülmüş, ustalıkla kotarılmış, neredeyse kusursuza yakın bir albüm Mükemmel Boşluk. Grup resmi internet sitesinde Mükemmel Boşluk albümünü “Dışarıdaki dünyanın fenalıklarından uzak, kendi iç dünyalarımız sorgulayarak, kendi isteklerimiz doğrultusunda, daha etkin olabildiğimiz alanlar yaratarak değiştirebileceğiz belki de bu mevcut durumu. İçimizdeki dünyayı dinleyerek, derinlerdeki mükemmel boşluğa ulaşmak dışarıdaki kirliliği temizleyecek. Ve birimizin yarattığı içsel boşluklar diğerlerine eklenerek büyüyecek, genişleyerek dış dünyanın yükselen kötülük duvarlarını yıkacak sonunda” şeklinde tanımlamış.
Kederli ama agresif
Albümü dinleyince Redd’in bu yeni albümünün bir iç dünya sorgulama albümü olduğunu açıklıkla farkediyoruz. Grup, albümde insanın içine ata ata biriktirdiği duyguları dışa vurmuş adeta. Nereye gittiği belli olmayan ama bir depresyonun kıyısında olduğunu sezen insanların yaptığı ve bu insanları anlatan bir albüm. Bunu yaparken alabildiğine kederli, hüzünlü olan ama bir yandan agresif, öfkeli bir Redd var karşımızda.
Albüm Redd’in en yoğun, duyguların en çıplak şekilde ortaya döküldüğü albümü belki de. Redd sözünü asla sakınmayan bir gruptur demiştik. Toplumsal ve siyasi konulara duyarlı da bir gruptur, “Vicdani Redd” gibi bir şarkı yapmış bir gruptan bahsediyoruz. Grup bu sefer ise tamamen kendi iç dünyasına eğilmiş. Albüm boyunca can kırıklarıyla dolu olduğu belli olan bir insanın içini döküşüne tanık oluyoruz. Öfkesini, sitemini, hüznünü, itiraflarını dinliyoruz.
Türkiye’nin standartlarının ötesinde bir sound yakalanmış
Albümün en fark yaratan yönü ise esasında sound’u. New wave, art-rock, post punk, synth-pop gibi akımlar alternatif rock ile ustaca harmanlanmış. Türkiye’nin standartlarının ötesinde bir sound yakalanmış. Elektronik altyapılar, gitar riff’leri, synthesizer’ın şarkılardaki etkisi, sentetik denebilecek davul tınıları. Hepsi daha önce denenmemiş bir birlikteliği oluşturmuş.
Albüm bir bütündür, şarkılar toplaması değil
Redd’in yeni albümün önemli özelliklerinden biri de Türkiye’de hep gözardı edilen bir şeyi başarmış olması. Albümün bir bütün olması, yani “albüm bütünlüğü”ne sahip olması. Bu albüm, bir şarkılar toplaması değil. Hadi albüme şu şarkıyı koyalım da albüm tamamlansın denmemiş. Evet, ayrı ayrı da dinlenince şarkıların hepsi iyi olsa da, albümün esas güzelliği ise bütünüyle dinlenince daha çok ortaya çıkıyor.
Albümün Türkçe rock müziği dünyasında şimdiden çok özel bir yere oturduğunu söyleyebiliriz. Çıtayı yükselten usta işi bir albüm “Mükemmel Boşluk”. Eğer hâlâ dinlemediyseniz Redd’in şahane albümünü dinleyin. Bu “Mükemmel Boşluk”un içinde süzülmek iyi gelecek.