Ana SayfaEkolojiEnerjiYeşil Dev Aldo Leopold anısına yeşil bir bina

Yeşil Dev Aldo Leopold anısına yeşil bir bina

-

Amerikalı bir yazar ve aynı zamanda bir ekolog olan Aldo Leopold’un 1948’deki ölümünden sonra oluşturulan Leopold Mirası Grubu (Leopold Heritage Group), emektar çevrecinin bilimsel ve düşünsel mirasını yaşatmak için yeşil mimariyi kullanarak, çok az enerji harcayan ve karbon salınımı sıfıra yakın olan Aldo Leopold Mirası Merkezi’ni inşa etti. Gelin hep beraber bu binayı diğerlerinden ayıran özelliklere bakalım.

♦  Binanın havalandırılması için tasarlanan toprak tüpler yaz aylarında havayı serinleterek, kış aylarında ise ısınmasına yardım ederek içeriye veriyor. Tüplerin kullanılmasına karar vermeden önce yapım ekibinden bazı kişiler, bunun işe yarayabilecek bir fikir olacağına şüpheyle baksa da, orijinal bir tasarım olan toprak tüpler yenilikçi bir çözüm olarak literatüre geçmeyi başarmış. Kısaca anlatacak olursak, binanın yapımında ilk önce tüpler için çukurlar kazılmış ve 24 cm yarıçapındaki borular bir labirent yapısında yerleştirilmiş. Böceklerin girişi ve topraktan salınan gazların havalandırmaya sızma durumu için önlemler alınarak tasarlanan tüplerin sonunda ise UV ışınları kullanılarak hava sterilize ediliyor. En son olarak da tüplerin üzeri büyük metal bir plaka ile kaplanıyor. Tüplerdeki hava böylece iç mekan ile uyumlu bir hale gelene kadar seyahat ediyor ve ısı dengesini kuruyor.

 

♦  Binanın tamamı ahşaptan inşa edilmiş ve yapısal olarak dayanıklı ve dengeli olması için çok ince mühendislik hesaplamalar yapılmış. Kullanılan ahşap ise daha önceden arsaya Leopold’un dikmiş olduğu çam ağaçlarından elde edilerek, en azından yöreden alıp yöre için kullanarak, nakliye halinde oluşabilecek karbon salınımından kaçınılmış.

♦  Çatıya yerleştirilmiş güneş panelleri ise yılda ortalama 50,000 kWh elektrik üretiyor. Günlük hayatta bu miktarı hayal etmemiz zor olsa da şöyle söyleyebiliriz, binanın kendi elektrik üretme kapasitesi binanın içinde kullanılan elektrik miktarından daha bile fazla. Bina içerisinde kullanılan elektronik eşya ve aydınlatma sistemi ise tabi ki en az enerji kullanan cinsten.

Aldo Leopold anısına yapılan yeşil mimari eser.

♦  Binanın ısınması için de zemine döşemek üzere incelikle düşünülmüş bir jeotermal sistemi kurulmuş. Yani yerküreden sağlanan ısı ile ısınan su, binanın altında her yeri dolaşarak içeriyi ısıtıyor. Kışın suyun donmasını engellemek için suya kattıkları anti-freeze ise bitkisel bazlı.

♦  Mimari bazda bir takım ince hesaplarla da binanın enerji ihtiyacı azaltılmış. Bunlardan en çarpıcı görüneni ise, yazın gelen güneşin açısı ve kışın gelen güneşin açısı hesaplanarak binanın çatısının açısı da buna göre planlanarak, yazın içeriye az; ama kışın daha çok güneş gelmesi sağlanmış.

♦  Su tasarrufunu sağlamak için musluk ve sifon sistemlerini az su harcayan cinsinden kullanmışlar.

♦  Bir de, tabi ki ek olarak binayı kullanan insanların da bilinçli olması sonucunda bina açıldığı 2007 baharında yeşil mimaride önemli bir sertifika olan LEED Platinium sertifikasını almayı başarmış.

Düşünen düşünmüş, çok da güzel bir bina olmuş. Gelecek günlerimizde ülkemizde de böyle binaların artması ve hatta mümkünse genele yayılması dileklerimizle…

SON YAZILAR

Yeni çağın şafağında!

Artık yeni çağın şafağındayız. Faşizmin tanımı bellidir. Birine istemediği ya da farkında olmadığı bir şeyi ona sormadan yapmak ya da onu buna zorlamaktır. Faşizm faşizmdir; ister hayvana ister...

Enerji tasarruflu pencereler ekolojik düşünen ev sahipleri için neden akıllıca bir seçimdir?

Y kuşağı konut piyasasına girmeye başladıkça sürdürülebilir, çevre dostu olan evlere talep de katlanarak artıyor. Ulusal Emlak Komisyoncuları Birliği tarafından hazırlanan son bir raporda, ev...

Nükleer inadından vazgeçin!

Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın yapımcı şirketi ROSATOM’un, TAEK'in Akkuyu NGS ikinci reaktörü inşaatı için sınırlı izin vermesine TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’dan tepki geldi. İzin...

Elveda rüzgar, güneş, verimlilik, demokrasi

Ne yenilenebilir enerji ne de enerji verimliliği ülke politikasının önceliği değil artık. Zaten 2007’deki mevzuat çalışması bugüne kadar ertelene ertelene güdük hale geldi bile. Artık...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol