Kuzey Ormanları Savunması, Belgrad Ormanında yapılması planlanan nostaljik dekovil hattı ile ilişkin basın açıklaması yaptı.
“Diren Kuzey Ormanları“, “Diren orman“, “Diren İstanbul” ve “Hayırdır Ormana yağmaya mı geldiniz” sloganları ile ormana giren yaşam savunucuları, 2. Mahmut Bendi’ne kadar yürüdüler.
Belgrad Ormanı ve su bentleri hakkında konuşma yaptıktan sonra dağılan yaşam savunucuları açıklamalarında şunlara değindiler:
Belgrad Ormanı, 71 kuş türüne ve 18 memeli hayvan türüne ev sahipliği yapmakta…
“İstanbul Boğazının kuzeyde Karadeniz’e açılan iki yakasında ‘Kuzey Boğaziçi’ adı verilen bitki toplulukları yer alır. Belgrad Ormanı’nın zengin florası bu alan içine dahildir. Söz konusu bu önemli bitki alanında küresel ölçekte tehlike altında olan bitki türü sayısı 10, ulusal ölçekte nadir türlerin sayısı ise 19’dur. Belgrad Ormanı, 71 tür kuş ve 18 de memeli hayvan türüne yaşam alanı oluşturmaktadır.”
Yeni rant talanın adı, dekovil hat…
“2018 yılı Biyoçeşitlilik Taraflar Konferansının İstanbul’da gerçekleşmesi için başvuran, dikilen ağaç sayısıyla övünen, çevrecinin daniskası olduklarını ilan edenler için kötü bir haberimiz var.”
“İstanbul’un Avrupa yakasındaki tek ormanı sayılan Belgrad Ormanı habitatı en vurucu darbesini alıyor. Bu kez vurgunun adı Haliç Kemerburgaz Karadeniz Dekovil Hattı. Dekovil, 100 yıl öncesinin kömür taşıyan raylı sistemi, bugünün nostalji balonuyla ortaya atılan rant talanının yeni adı.”
Israrla sorulan ve cevabı olmayan sorular…
“Aylar önce, 18 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde dedik ki, “Kadir Topbaş, Belgrad Ormanı’nda kesilecek tek bir ağaç için gözümüz üstünüzde olacaktır.” Bundan 1 ay önce, 16 Aralık’ta da yine İBB önünde uyarılarımızı tekrarladık.
Şimdi, İBB Meclisi’nden TBMM kürsüsüne kadar her yerde, tüm ülkede ısrarla sorulan, ama ısrarla yanıt verilmeyen sorularımızı tekrar soruyoruz:
1 Şubat’ta ihaleye çıkması beklenen Dekovil projesinin Belgrad Ormanı içindeki 6,5 km’lik hattı üzerinde gizliden hazırlıklara mı başlandı? Hangi projeye göre ihale yapılıyor?
Belgrad Ormanı içindeki hat üzerinde ağaçlar neden işaretli?
Ormanlık alandaki hattı sınırlar gibi çevreleyen tel örgüler neden var?
Neden bizler proje ve proje süreci hakkında bilgi alamıyoruz?
Son olarak, neden İBB bu konuda İstanbul halkını ve İBB Meclisi’ni muhatap almamakta ısrar ediyor ve “Belgrad Ormanı’ndaki ağaçlar kesilmeyecek, sadece taşınacak” gibi kabul edilemez, akla ziyan açıklamalar yapıyor?”
Fark 7 bin hektar…
“Osmanlı’nın mirasına sahip çıktıklarını her fırsatta reklam malzemesi yaparak dillendirenler, 130 yıl içinde üçte bir oranında gerileyen, toprağı betonla heba edilen kadim miras Belgrad Ormanının hesabını gelecek nesillere vermek zorunda kalacaksınız.
İstanbul’un yaşayan son orman ekosistemi Belgrad Ormanının ve orman içindeki su havzalarının alanı, 1840’ta 12,000 hektar, 2012’de ise 5524 hektar olarak hesaplanmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, toplam 41,749 nüfuslu 21 köyün de içinde bulunduğu, 33 bin 500 hektarlık ‘Kuzey İstanbul’ yeni şehir projesini ilan etmesi ve merkezinin de Ağaçlı olduğunu söylemesi üzerinden tam olarak 5 yıl geçti.
Bu geçen beş yıl içinde, Belgrad ve Fatih Ormanları civarında gerçekleşen talan, yağma, hor kullanma, çıkar çevrelerine rant sağlama sonrasında bugün kaç hektarlık orman kalmış olabilir?”
- “Volkswagen Arena yerleşkesi,
- Seyrantepe Stadı,
- Vadistanbul,
- Skyland,
- Ağaoğlu Ayazağa gökdelenleri,
- Sular bölgesini ölümüne vuran son darbe Sarıyer-Çayırbaşı Otoyol Tüneli,
- Magaprojeler,
- Kuzey Marmara Otoyolu,
- 3 Havalimanı,
- Orman köylerine imar verilmesi,
- Cendere Vadisinin imara açılıp, genişletilip, yükseltilmesi. Cendere’de belediyeler tarafından yaptırılan kaçak hafriyat dökümleri; fabrikalar, ardiyeler, beton, taş ve asfalt şantiyeleri, dere yataklarına yapılan kaçak dökümler,
- Ayazaağa yeni mezarlığı,
- Cendere Vadisinde, Odayeri’nde, Cebeci’de, Çiftalan’da, Ağaçlı’da, Işıklar’da… kum ve taş ocakları,
- Cendere’deki beton santrali, asfalt fabrikası…”
“2012’de ‘muhafaza ormanı’ statüsünün 3 bin hektarlık alandan kaldırılması ve orman içindeki dokuz mesire alanın statüsünün “tabiat parkı”na dönüştürülmesi sonucu, muhafaza edilirken bile korunamayan orman, yeni tesislere, yeni piknik yerlerine açık hale gelmişti.”
“Buna göre korunduğu söylenen kalan son 2 bin hektarlık ormanlık alanın tam ortasından geçen Dekovil hattı ve eşliğindeki bisiklet yolu projesinin Belgrad Ormanının sonunu getireceği net ve açıktır.”
“Katil projelerle dört koldan kuşatılan Belgrad Ormanı, dekovil projesiyle yeni 2B süreçlerinin de tehdidi altında girecektir.”
“İstanbul’un mirası Belgrad Ormanı, İstanbullunun koruması altında olacaktır”
“Belgrad Ormanının bütünlüğünü bozan orman içindeki her türlü taşımacılık, yol, eğlence, dinlence tesisi, beton, gürültü, çöp ve hoyrat kullanım İstanbullunun sorumluluğundadır.”
“Sorumluların sorumsuzluklarından, kötüye kullandıkları tüm hak ve yetkilerinden, biz İstanbullular çocuklarımıza miras bırakacağımız emanetlerimizi bir bir kaybettik. Bugüne kadar gelip giden yönetimler gösterdi ki ne Kadir Topbaş ne de alkışçılarının gözünde doğanın, iklimin, ormanın, suyun değeri ranta çevrilmedikçe hiçtir.”
“Bugünden itibaren İstanbullular yaşam alanlarını korumak, kendi geleceklerine gösterdikleri özeni, yaşam alanlarına da göstermek zorunda kalacaklar. Çünkü Belgrad Ormanı yoksa İstanbul da yok; Belgrad Ormanı yoksa İstanbullu da olmayacak.”
“Belgrad Ormanını silerseniz geriye büyükçe bir hiç kalacak.”
“Nostaljik ya da turistik amaç yalanıyla hayata geçirilmeye çalışılan, orman katili dekovil hattının altından hangi yeni katil projelerin çıkacağı, birleşeceği söylenen metro hatlarıyla, ne kadar insanın bu yolu kullanacağı, ne amaçla bu hattın yeniden canlandırmaya çalışıldığı hala soru işaretlerimizdir.”
“Belgrad Ormanı, tehdit altındaki su kaynakları, doğal dokusu, bitki örtüsü ve canlılarıyla bir bütündür. Belgrad Ormanı her ne amaçla yapılırsa yapılsın raylarla bölünemez. Araç trafiğine daha fazla açılamaz. İstanbul’un mirası Belgrad Ormanı, İstanbullunun koruması altındadır.“
“Yeraltı suları ülkelerin sigortasıdır. Türkiye’de bu stratejik kaynağın bu şekilde hoyratça harcanması kabul edilemez. Eski zamanda Belgrad Ormanı’na yapılan bentler ve su kemerleri çok önemliydi. O dönemde çeşmesinden su akan şehirler gelişmiş şehirler olarak anılıyordu. Bu nedenle Belgrad Ormanı Osmanlı döneminde göz bebeği gibi korunuyordu. Bugün ise su kaynakları kurumayla karşı karşıya…”
“Haliç’ten başlayarak Cendere deresi boyunca ilerleyerek Kemerburgaz’a kadar uzanacak, buradan da ormana hançer gibi saplanacak bir dekovil tren hattının, Kemerburgaz’a kadar olan alanı rant cenneti haline getirilmesine ve Kuzey Ormanları’nın tertemiz nefesini şehre ulaştıran en büyük soluk borusunun ve yaşamın kaynağı olan suyun depolandığı su havzalarının inşaat sermayesi tarafından yok edilmesine izin verilemez.”
“Belgrad Ormanı’nın doğal bütünlüğünün korunması gereken son parçasını da ikiye bölecek ve binlerce ağacı katledecek “Dekovil Hattı” demiryolu projesi, her ne kadar nostaljik turistik amaçlı denilse de Belgrad Ormanı için son çılgın projelerden biridir. Ormanlar parçalandıkça yok olmaları kolaylaşan eko-sistemlerdir; daha önce 3. Köprü otoyolu için üst kısmından bölünmüş olan Belgrad Ormanı zaten yaralıdır. Bu çılgın proje ise Belgrad Ormanı’nın idam fermanıdır.”