Bu yıl 89’uncusu düzenlenen, sinema dünyasının en prestijli ödülleri haline gelen Oscar ödülleri 26 Şubat 2017 pazarı 27 Şubat 2017 pazartesiye bağlayan gecede sahiplerine kavuştu.
Politik mesajlarla dolu ışıltılı gecede, En İyi Fim Ödülü Moonlight / Ay Işığı filminin olurken, geceden 6 ödülle yani en çok ödülle ayrılan, 14 adaylığı olan La La Land / Aşıklar Şehri oldu. Biliyorsunuz ki törende her şey yolunda giderken, En İyi Film ödülünün açıklandığı sırada büyük bir skandal oldu. Ayrıca bu sene yine Oscar’ın klasik manzaralarına da şahit olduk. Kazananları ve daha fazlasını sırasıyla konuşacağız. Bakalım 89. Oscar’da nasıl anlara şahit olmuşuz…
Gece, Justin Timberlake’in Trolls filmi için yaptığı “Can’t Stop The Feeling” şarkısının performansıyla başladı. Tabii bu güzel performans, Altın Küre’nin La La Land‘li açılışının yanında sönük kaldı. Hangi performans olsa bu beklenen bir şeydi, ama coşku tüm hızıyla devam etti. Gecenin sunucusu olan komedyen Jimmy Kimmel, orta derece diyebileceğimiz bir sunuculukla sahnedeydi ama geçen senenin bir tık üstündeydi tabii. Salondaki herkese laf atarak, özellikle öne çıkan Matt Damon ve Meryl Strep’e, güzel bir başlangıç yaptı.
Oscar gecesi, her yıl tuhaf manzaralara sahne olur. E bu yıl da tuhaf manzaralar bekliyorduk. Özellikle ABD Başkanı’nın Donald Trump olmasıyla birlikte gerilim üst safhalara gelmişti. Gecenin sunucusu Jimmy Kimmel da, Trump hakkında çok fazla konuştu. Hatta öyle tweetler attı ki, salon gülme krizlerine girdi. Biliyorsunuz ki, birçok ödül töreninde birçok sanatçı Trump’ın uygulamalarına karşı gelmişti. Trump da Oscar gecesini takip etmeyeceğini dile getirmişti.
Oscar’a her sene yapılan ırkçı yakıştırmaları, bu yıl büyük derecede azalmaya gitti. Siyahi adaylar çoğunluktaydı. Hatta Kimmel, bunun için Trump’a, “Hatırlarsanız geçen yıl Oscarlar ırkçı gözüküyordu. Artık onun sayesinde görünmüyor” diyerek teşekkür bile etti. Bu durum Oscar’ın imajı için de çok doğru bir hareket olurken, kazananların da çoğunlukta olması oldukça sevindirdi.
Üç kez civarı, yukarından konukların üzerine beyaz kaplamalar içinde şekerler düşmesi; Hidden Figures oyuncularının, canlandırdıkları karakterlerin gerçek hayattakileriyle sahneye çıkmaları ve halktan kişilerin salona girip ünlülerse selamlaşmaları, fotoğraf çektirmeleri vesaire de Oscar’ın yüzümüzde tebessüm bıraktıran anlarıydı.
Ve gel gelelim o büyük skandalın yaşandığı ana. Törende her şey yolunda giderken, finale gelinmiş ve törenin en önemli ödülü olan “En İyi Film”in açıklanma zamanı gelmişti. Usta oyuncular Warren Beatty ve Faye Dunaway, kazananı açıklamak için sahneye geldi. Beatty zarfı açtı ama bir türlü kazananı söylemedi, belli ki bir tuhaflık sezmişti. Zafrı Dunaway’a gösterdi ve Dunaway “La La Land” dedi. Ve herkes ödülün La La Land‘e gittiğini düşündü. Ekip birbirine sarıldı, sahneye çıktı ve teşekkür konuşmasına başladı. Fakat arkada, bu işte bir şey olduğu herkesin halinden belli olmaya başladı.
Filmin ortak yapımcısı Jordan Horowitz, mikrofonda bir anda “Arkadaşlar çok üzgünüm, hayır, korkunç bir hata var. Moonlight, arkadaşlar En İyi Film Ödülü’nü siz kazandınız” dedi. Ortalık bir anda şok haline girdi. Ben bile inanın izlediğim yerden kalkamadım. Kim bilir La La Land ekibi, o sahnede o anlarda neler yaşamıştır içlerinden… Moonlight ekibinin düşünemiyorum bile, onlar da sevinçlerini şokla hevesleri kursakta bir şekilde yaşamışlardır.
Bu yanlışlığın açıklaması ise; Warren Beatty’nin açtığı zarfta Emma Stone’un En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldığı kartın bulunması sebebiyle “La La Land” okunmasıyla olmuş olduğu ortaya çıktı. Belki de Erkek oyuncu ödülünün kartı alınsaydı, “Manchester By The Sea” denecek ve o ekip şok yaşayacaktı… Geceye gecenin bu skandal olayıyla alakalı Akademi’den gelen açıklama ise şöyle;
“En İyi Film ödülü ilanı sırasında yapılan hatayla ilgili olarak ‘Moonlight’, ‘La La Land’, Warren Beatty, Faye Dunaway ve Oscar izleyicilerinden özür dileriz. Sunuculara yanlışlıkla yanlış kategori zarfı verildi ve keşfedildiğinde ise derhal düzeltildi. Şu anda bunun nasıl olduğunu soruşturuyoruz ve bunun yaşandığı için gerçekten çok üzgünüz.
Adayların, Akademi’nin, ABC’nin ve Jimmy Kimmel’in durumu incelikle ele aldığı için müteşekkiriz.”
–Price Waterhouse Cooper (PWC)
1964 yılındaki Oscar Töreninde de benzer bir olay yaşanmıştı, ama o dönem ciddi bir skandal olmamıştı. Bu, Oscar tarihine geçecek büyük bir skandal olarak her yıl karşımıza çıkacaktır. Özellikle gecenin son anlarında, deyim yerindeyse doruk noktasında bunun olmuş olması uzun zaman zihinlerde yer alacaktır.
Moonlight, “En İyi Film” ödülünü sonuna kadar hak etmiş bir yapım oldu bence. En İyi Film dediğimizde bol efekt dolu ve sürükleyici bir hikâye aramamalıyız sadece. “Spotlight” ile bu sonuna kadar aşıldı. “Moonlight” ile de güzel devam etti bence.
Benim filme tek derdim ve kuramadığım bağ senaryosundaki sıkışıklık ve açık uçlu kalan sorularıydı. Ama film güçlü bir sinematografiye, güzel oyunculuklara ve hikâyeye sahip. O yüzden Uyarlama Senaryo alması beni hayal kırıklığına uğrattı, tahminin ve isteğim Lion’dan yanaydı…
Emma Stone, La La Land ile bu senenin “En İyi Kadın Oyuncu” Oscar’ının sahibi oldu. Şaşırmadık, çünkü nerdeyse tüm ödülleri toplamış geliyordu Stone. Mia rolünde filmin parıldayan bir yıldızıydı Stone ve aldığı tüm ödülleri de sonuna kadar hak etti.
Ama hak eden biri daha vardı ki, güçlü performansıyla Jackie filmindeki rolüyle Natalie Portman idi. Portman da göz ardı edilmeyecek kadar güçlü ve gerçek bir performansla sinemaseverlerin karşısına çıkmıştı.
En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı da birçok kişi gibi benim de çok istediğim ve beklediğim Casey Affleck’in oldu. Affleck, Lee karakterinin dramını o kadar kendi yaşarcasına oynuyorki, bu ödülü sonuna kadar hak etti. “Manchester By The Sea” beni sinemada uzun zaman sonra ağlatan bir film oldu. En İyi Senaryo ödülünü almasını çok istedim, hatta alınca mutluluktan çığlık attım.
En İyi Yardımcı Kadın oyuncu kategorisi kazananı, “Fences” filmindeki rolüyle Viola Davis’in oldu. Bu kategori çoğu kişiye göre belli olan, ama birçok yoruma göre de her adayın alabilir diyebileceğimiz bir kategoriydi. Benim gönlümden geçen, Moonlight‘daki rolüyle Naomie Harris’in bu ödülü kazanmasıydı. Michelle Williams’ın da Manchester By The Sea‘deki performansı da başarılıydı diyebiliriz.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü de Oscar tarihinde ilk kez Müslüman bir oyuncunun kazanması şeklinde lanse edilen, Moonlight‘daki rolüyle Mahershala Ali’nin oldu. Ali’nin güzel bir performansı olduğunu kabul etmek gerek kuşkusuz, tahminim de çıktı. Ama filmin sadece ilk bölümünde yer alması, bana çok yeterli gelmiyordu, o yüzden gönlümde Lion’daki performansıyla Dev Patel’den yanaydı.
En İyi Yönetmen ödülü, kalplerimizi “Whiplash” ile etkileyen ve “La La Land” ile de ele geçiren Damien Chazelle’in oldu. Chazelle, Oscar tarihinin bu güne kadarki en genç ödül alan yönetmeni oldu.
Müzik ödüllerinde ise tahmin edildiği gibi “La La Land” En İyi Film müziği ve düet şarkı olan “City Of Stars” ile film şarkısı ödüllerini aldı.
En İyi Yabancı Film Ödülü, İran’lı yönetmen Asgar Ferhadi’nin son filmi “The Salesman” ın oldu. Trump’ın 6 ülkeden Amerika’ya girişi yasaklamasıyla ilgili yasayı koyması nedeniyle törene katılmayacağını söyleyen Ferhadi’nin kazanırsa okunmasını istediği yazı okunduğunda salonda büyük ilgi gördü.
Genel bir toparlama yapacak olursak, Lion filminin ödülsüz ayrılması, beni üzen bir durum oldu. Duygu yoğunluğunu bu kadar başarılı yansıtan bir filmin en az bir ödül alması gerekliydi diye düşünüyorum. Ayrıca Ses Mikası ve Kurgu ödülerini alan Hacksaw Ridge‘yi de bir an önce izlemem lazım. Çünkü bu ödüller teknik anlamda çok başarılı filmlere gidiyor ve yorumlar hak etmediği yönünde. La La Land‘in adı finalde bu skandala karışmış olsa da, bu güne kadar hak ettiğinin de üstünde değer gören bir film oldu ve bence bunu sonuna kadar hak etti.
Son durum keşke hiç olmasaydı, ama oldu ve bunu filmlere değil bunun olmasına neden olanlarla halletmek gerek. Çünkü her iki filmin ekibi de birbirlerine sarılıp o kardeşlik duygusunu ve tatlı rekabeti çok güçlü bir dengeyle göstermiş oldular.
Oscar sahibi olanların listesi ise meraklıları için şöyle:
En İyi Film: Moonlight
En İyi Kadın Oyuncu: Emma Stone (La La Land)
En İyi Erkek Oyuncu: Casey Affleck (Manchester by the Sea)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Viola Davis (Fences)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mahershala Ali (Moonlight)
En İyi Yönetmen: Damien Chazelle (La La Land)
En İyi Orijinal Senaryo: Manchester by the Sea
En İyi Uyarlama Senaryo: Moonlight
En İyi Yabancı Film: The Salesman
En İyi Belgesel Film: OJ: Made in America
En İyi Kısa Animasyon Film: Piper
En İyi Animasyon Film: Zootopia
En İyi Kısa Belgesel Film: The White Helmets
En İyi Kısa Film: Sing
En İyi Sinematografi: La La Land
En İyi Saç ve Makyaj Tasarımı: Suicide Squad
En İyi Kostüm Tasarımı: Fantastic Beasts and Where to Find Them
En İyi Ses Kurgusu: Arrival
En İyi Ses Mikyajı: Hacksaw Ridge
En İyi Prodüksiyon Tasarımı: La La Land
En İyi Görsel Efekt: The Jungle Book
En İyi Film Kurgusu: Hacksaw Ridge
En İyi Orijinal Şarkı: City Of Stars (La La Land)
En İyi Film Müziği: La La Land