Ana SayfaKültür & SanatEdebiyatAfgan yazar Taqi Akhlaqi: "Kötüler gidecek, iyilik kazanacak!"

Afgan yazar Taqi Akhlaqi: “Kötüler gidecek, iyilik kazanacak!”

-

Çeviri: Alisa Candan Karsu

Kabil asıllı yazar Taqi Akhlaqi, Taliban’ın işgali esnasında ülke dışındaydı. Kendisi içini kemirip durmakta olan suçluluk duygusuna ve ilerleyen süreçte neler yapılabileceğine dair bir yazı yayımladı:

Her hikayenin bir sonunun olduğu elbette kaçınılmaz bir gerçektir; ne var ki Afganistan‘ı beklemekte olan sonun bu kadar trajik, yıkıcı, şoke edici olabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Eğer bütün bu yaşamakta olduklarımız bir anlatıdan ibaret olsaydı senaryoyu baştan sona dikkatlice inceleyebilmek adına gereğinden fazla zaman ayırır; yazarın bizlere aktardığı her ufak ayrıntı karşısında adeta büyülenirdim. Büyük bir ihtimalle yazarın Franz Kafka, Edgar Allan Poe ve Stephen King’den esinlenmiş olabileceği kanısına varırdım.

Sorun şu ki söz konusu senaryo anlatı olmaktan çok uzakta. Gözlerimizin önünden akıp gitmekte olan bir gerçeküstü gerçekliğin tam ortasındayız. Üstelik gözlerimizi ne kadar kapatacak olursak olalım; mevcut durum değişmeyecek.

28 gün önce, ailece Delhi’ye doğru yola çıktığımız gün, Kabil’de her şey yolundaydı. Kentin yakın gelecekte değişikliğe uğrayacağına dair herhangi bir bulgu söz konusu değildi. Bizler, yakın zamanda Afganistan’a döneceğimizi göz önünde bulundurarak eşyalarımızı, evimizi olduğu gibi geride bırakmıştık. Gelmiş olduğumuz noktadaysa adeta önümüzü göremez bir haldeyiz. İlk etapta, gelişmeleri bulunduğumuz noktadan takip ettiğimiz sürecin başında, alabildiğine iç karartıcı bir hikayenin içerisinden ara ara umudu da mutluluğu da seçebiliyorduk; fakat günümüzde siyah dışında herhangi bir şey göremez ve seçemez olduk.  

Geceleri yalnızca birkaç saat uyuyor, sürekli olarak haberleri takip ediyor; bunun dışındaysa Kabil’de yaşamakta olan anneme, babama, kız ve erkek kardeşlerime, arkadaşlarıma ulaşmaya çabalıyorum. Haber akışını her fırsatta yeniliyor, olumlu bir gelişmeye denk gelmek umuduyla telefonun ekranını aşağıya doğru kaydırıp duruyorum. Güzel haberler alabilmek neredeyse imkansız; aksine, internette ne kadar uzun süre gezinirsem o kadar çok olumsuzluk beni buluyor.  İnsanlar çaresiz, öfkeli, korku dolu, şaşkın, hayal kırıklığına uğramış vaziyette. Bense burada ayrı bir panik yaşamaktayım; nihayetinde arkadaşlarım her an yanlış bir harekette bulunabilirler (örn. kendilerini hava alanında pistte koşarken bulabilir; uçakların üzerine tırmanabilirler). İnsanın kolaylıkla bilincini yitirebileceği, karar alma yetilerinden uzaklaşabileceği bir ortam söz konusu. Bu yüzden arkadaşlarımla iletişim halinde kalmam, onları sakin kalmaya ikna etmem, durumun gidişatına dair değerlendirmelerde bulunmam büyük önem taşıyor.

Kabil Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan bir arkadaşım bir kadın öğrencisinin geçenlerde kendisine son derece acı, inanılması güç bir soru yöneltmiş olduğundan bahsetmişti: “Taliban üyeleri bizleri evlerimizden almak için kapılarımıza dayandıklarında, bizlere tecavüz ettiklerinde veya seks kölesi olarak kullanmaya kalkıştıklarında intihar etmek bir seçenek olarak görülebilir mi? Allah böyle bir günahı işlememiz halinde bizi affeder mi?”

Afganistan’ın batısında yer alan Herat kentinde hayatını sürdürmekte olan bir başka genç kadın ise blog’u aracılığıyla ailesiyle yaşadığı bir tartışma anını aktarmış: “Benim babam muhafazakar bir birey. Taliban’ın evimizi basmasından; annemi ve beni alıp götürmesinden çok korkuyor. Böyle bir durumun oluşması halinde bizleri kendi elleriyle öldüreceğinden bahsedip duruyor. Onun gözünde hepimiz için en iyisi bu. Çekmecesinde bir süredir silah bulundurmakta.” Pek çok internet sayfasında benzer hikayelere rastlamak mümkün.  

Kabil’de yaşamakta olan biri 13 diğeriyse 16 yaşında iki kız kardeşim var. Bu hikayelerden birkaçını okumuş olmalılar ki geçenlerde aralarından bir tanesi bana şunu yazdı: “Burada yaşadığımız sürece bizler için herhangi bir gelecek söz konusu değil. Neyse ki sen kendini kurtardın.” Bu cümleleri Taliban’ın Kabil’e girdiği gece göndermişti. Mesaj sonrası telefonda kardeşimle uzun bir konuşma gerçekleştirmiş; azıcık kalan umudunu olabildiğince körüklemeye çabalamıştım. Annem, babam ve erkek kardeşlerimin durumu da kız kardeşleriminkinden pek farklı sayılmaz. Gözlerine uyku girmiyor, perişan haldeler. Afganlar son günlerde Taliban’ın beyaz bayrakları, evlerini terk etmek ve dışarda kamp kurmak durumunda kalmış aileler, boş sokaklar ve hava alanına doğru akın etmekte olan insan sürüleri dışında herhangi bir şey görmez oldular.

Ben Delhi’de köşeme çekilmiş rahat rahat bunları yazarken elbette kendime yönelttiğim kimi sorular da mevcut: “Delhi’de ne işin var? Ülken batmakta, ülkendeki insanlar acı çekmekte; sen ise halen burada oturmuş yazı mı yazıyorsun?” Evet, yazıyorum ve tam da şu anda ülkem ve insanları bana ihtiyaç duyarken orada bulunamamanın utancını yaşıyorum. Duyduğum utanç aynı zamanda güvenli bir bölgede bulunmamdan kaynaklı. Aklımda “Titanik” filminin sahnesi canlanıyor: Gemi bir taraftan batarken diğer taraftan yolcular kendilerini suya atarak canlarını kurtarmaya çabalıyorlar. Tam da o anda kemancı kemanını çıkarıp «Nearer My God to You» şarkısını çalmaya başlıyor. Acaba Afganistan battı da ben burada yalnız başıma, tıpkı o kemancının yaptığı gibi, yalnızca kelimelerle mi oynuyorum? Peki bunun dışında neler yapabilirim? Sanırsam görmüş olduğum onca fotoğraf ve yaşadığım stresten kaynaklı artık sağlıklı düşünemiyor, durum değerlendirmesinde bulunamıyorum.

 “Düşmek” kelimesi ve insan üzerinde yarattığı etki

Son iki haftadır sıklıkla duyduğum, her yerde okuduğum, çokça kullandığım ve beni derinden yaralayan (üstelik beş duyumla hissettiğim) bir adet kelime mevcut: “Düşmek”. Yüzlerce bölge ve otuzun üzerinde il art arda düşmüş vaziyette; bulunduğum odada sürekli olarak “düşmek” kelimesi yankılanıyor. Bir yerden sonra “Artık duymak istemiyorum!” diye yalvardığımı hatırlıyorum. Yalvarmam işe yaramamıştı tabii; ülke öyle büyük bir hızla düşüyordu ki durdurmak mümkün değildi. Kabil’in düştüğü gazeteciler tarafından aktarıldığında adeta yıkıldığımı hissetmiştim. Birkaç dakika boyunca öylece hareketsiz kalakalmıştım.

Dedikodular ve komplo teorileri öylesine yayılmış durumda ki gerçeği yalandan ayırt etmek gitgide daha da zor bir hal alıyor. Bölgelerin teker teker düşüyor olduğunu duydukları anda askerlerin görev yerlerini terk ettiklerine dair söylemler mevcut. Kimi insanlar Eşref Gani’nin planlı bir biçimde barışçıl yollarla yönetimi Taliban’a devrettiği kanısında. Başkalarının bakış açısı ise Gani’nin müttefikleri tarafından yönlendirildiği yönünde. Bana kalırsa tek gerçek var: Daha fazla, daha derine “düşmeyi” göze alamayız ve eğer Amerikan uçaklarına tutunabileceğimize inanır, onlara güvenirsek şüphesiz ki düşmeye devam edeceğiz.

En umutsuz anımızda bile adımlarımızı sıklaştırmalı, yolumuza devam etmeliyiz. Kim bilir; belki de tünelin ucunda bizleri beklemekte olan bir ışık vardır. Mevcut durum bana “Yüzüklerin Efendisi – Kralın Dönüşü”nü anımsatıyor; Frodo’nun son dakikada yüzüğü yok edişi ve dünyayı kurtarışı gözlerimin önünden gitmiyor.  Acaba bizler de yüzüğü lavların arasına fırlatabilir; günümüzde yaşanmakta olan bu trajediden mutlu bir son yaratabilir miyiz?

Afganistan İslam Emirliği geçmişte yozlaşma ve yolsuzlukla dolu bir lağım çukurunun içine düşmüş, sonrasındaysa kendisini kurtaramamış; aksine hızla batmaya devam etmişti. Uzun yıllardan beri çeşitli bölgelerde “hayalet öğretmenler”in varlığından haberdardık; fakat zaman içerisinde adım adım hayalet öğrencileri, okulları, hastaneleri, doktorları, hastaları ve – en tehlikelisi – hayalet askerleri keşfeder olmuştuk. Acaba gerçekten de 350.000 civarı askerimiz olduğu doğru muydu? Bunlardan kaçı hayattaydı, kaçının ismi mevcut listede yer almaktaydı?  Bu koskoca hayalet orduyu finanse edenler kimlerdi? Ordunun zamanla yozlaşmış olan her bir mensubunun tek derdi maddiyattı; bu yüzden de ceplerini her daim parayla doldurmak noktasında son derece başarılıydılar. Zamanla bu tavırları güvenlik sektöründe yer alan başka bireylere de sıçramıştı. Ceplerini parayla doldurmaya doyamayan bu bireyler zamanla yalnızca Afgan halkını rehin almakla kalmamış; aynı zamanda dört bir yandan gelen uluslararası desteği de kötüye kullanmaya başlamışlardı – destekte bulunan ülkeler her ne kadar her şeyin farkında olsalar da günün birinde etkili bir reform gerçekleştirecekleri umuduyla bu duruma göz yummakta karar kılmışlardı. Her geçen gün biraz daha çıkmaza doğru sürüklenmekte olduğumuz su götürmez bir gerçekti. Bunca yolsuzluk… Her ne kadar sabrımızın bir sınırı olsa da açgözlünün gözü doymak bilmiyordu. Afganistan İslam Emirliği‘nin o dönem kağıttan bir evden farksız olduğunun ayırdına yeni yeni varmış bulunmaktayız. Oysa o zamanlar daha ilk fırtınada yerle bir olmuşlardı.

Güçlü bir altyapının getirisi

Elbette anlattıklarımdan çok sayıda ders çıkarılabilir; fakat öncelikli olarak yapmamız gereken, izleyeceğimiz yola yönelik karar almak. Karar almak oldukça zor. Saat işliyor, zaman daralıyor. Afganistan için yepyeni bir dönem başlıyor; tarih kitaplarına bu yeni bölümü ekliyor olduğumuz şu esnada ortaya güzel bir bölüm çıkarabilmek adına en güzel kelimeleri hep birlikte seçmek de bizim elimizde. Bana kalırsa henüz Afganistan’ı kaybetmiş değiliz; çabalarımızın ve yatırımlarımızın hiçbirisi boşa değildi. Seneler boyu güzel bir altyapı oluşturduk ve mevcut altyapı savaşla yerle bir edilemedi. Üstelik elimizde evlerden, köprülerden ve yollardan çok daha değerlisi var: Bizlere özgürlüğümüzü, haklarımızı savunmayı öğreten bir neslin evlatları olmak.

Olumlu bir gelişme üzerine

Nüfusun yarısından fazlası 11 Eylül öncesi varolan Taliban rejimini anımsamıyor; internet sitelerine ve sosyal medyaya da erişimleri var. Ben, genç bir Afgan yazar olarak, sizlere her daim minnettarlık duyacağım. Sayenizde Kabil’de seneler boyu kendimi geri çekebileceğim; sakince kitap okuyup yazabileceğim bir alana sahip olma fırsatına eriştim. Bunu asla unutmayacağım, sizleri asla unutmayacağız.

Taliban’ın dünya genelinden bağımsız bir politika izlemek istemediğine dair pek çok bulgu mevcut. Bu son derece olumlu bir haber. Taliban diğer ülkelerle nasıl bir ilişki içerisinde olmak istediğini her fırsatta açıkça belirtmekte. Bu noktada söz konusu ülkelerin birlik olması Afganistan‘da azınlık haklarının, kadın haklarının ve insan haklarının onayı açısından büyük önem taşıyor. Siyasi açıdan yenilikçi, kapsayıcı, şeffaf, işe yarar bir sistem oturtulabilmesi adına ülke üzerinde diplomatik baskı uygulanması şart. Ancak bu şekilde barış ve refah üzerine kurulu bir ortam oluşturulabilir ve bu ortam Afganistan’dan başlayarak dünyanın tamamına yayılabilir.

Afganlar da yüzyüze ve sosyal medya üzerinden son umut kapısı olarak genellikle bu çıkış yolunu tartışmaktalar. Kabil’de yaşamakta olan ve hayatlarından endişe duymakta olduğum ailem ve arkadaşlarımla paylaştığım düşüncelerim de bu yönde. Bahsini etmiş olduğumuz bu çıkış yolu, Afganların mevcut korkularını aza indirger nitelikte; bir çıkış yolunun varolduğunu bilmek onları bir miktar rahatlatıyor. Eğer birlik olursak Frodo’ya destek olabilir, yüzüğün yok olmasını sağlayabilir, iyilerin kazanmasına vesile olabiliriz. Ne dersiniz?

Kaynak: https://www.bernerzeitung.ch/afghanistan-ist-noch-nicht-verloren-oder-146458878725

İngilizce’den Almanca’ya çeviren: Fritz Göttler

(Bu metnin Türkçe çevirisi Gazete Solfasol adına gerçekleştirilmiştir.)

\n

\u00c7eviri: Alisa Candan Karsu<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Kabil as\u0131ll\u0131 yazar Taqi Akhlaqi<\/a>, Taliban\u2019\u0131n i\u015fgali esnas\u0131nda \u00fclke d\u0131\u015f\u0131ndayd\u0131. Kendisi i\u00e7ini kemirip durmakta olan su\u00e7luluk duygusuna ve ilerleyen s\u00fcre\u00e7te neler yap\u0131labilece\u011fine dair bir yaz\u0131 yay\u0131mlad\u0131:<\/em><\/p>\n\n\n\n

Her hikayenin bir sonunun oldu\u011fu elbette ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir ger\u00e7ektir; ne var ki Afganistan\u2018\u0131 beklemekte olan sonun bu kadar trajik, y\u0131k\u0131c\u0131, \u015foke edici olabilece\u011fi akl\u0131m\u0131n ucundan ge\u00e7mezdi. E\u011fer b\u00fct\u00fcn bu ya\u015famakta olduklar\u0131m\u0131z bir anlat\u0131dan ibaret olsayd\u0131 senaryoyu ba\u015ftan sona dikkatlice inceleyebilmek ad\u0131na gere\u011finden fazla zaman ay\u0131r\u0131r; yazar\u0131n bizlere aktard\u0131\u011f\u0131 her ufak ayr\u0131nt\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda adeta b\u00fcy\u00fclenirdim. B\u00fcy\u00fck bir ihtimalle yazar\u0131n Franz Kafka, Edgar Allan Poe ve Stephen King\u2019den esinlenmi\u015f olabilece\u011fi kan\u0131s\u0131na var\u0131rd\u0131m.<\/p>\n\n\n\n

Sorun \u015fu ki s\u00f6z konusu senaryo anlat\u0131 olmaktan \u00e7ok uzakta. G\u00f6zlerimizin \u00f6n\u00fcnden ak\u0131p gitmekte olan bir ger\u00e7ek\u00fcst\u00fc ger\u00e7ekli\u011fin tam ortas\u0131nday\u0131z. \u00dcstelik g\u00f6zlerimizi ne kadar kapatacak olursak olal\u0131m; mevcut durum de\u011fi\u015fmeyecek.<\/p>\n\n\n\n

28 g\u00fcn \u00f6nce, ailece Delhi\u2019ye do\u011fru yola \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131m\u0131z g\u00fcn, Kabil\u2019de her \u015fey yolundayd\u0131. Kentin yak\u0131n gelecekte de\u011fi\u015fikli\u011fe u\u011frayaca\u011f\u0131na dair herhangi bir bulgu s\u00f6z konusu de\u011fildi. Bizler, yak\u0131n zamanda Afganistan\u2019a d\u00f6nece\u011fimizi g\u00f6z \u00f6n\u00fcnde bulundurarak e\u015fyalar\u0131m\u0131z\u0131, evimizi oldu\u011fu gibi geride b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131k. Gelmi\u015f oldu\u011fumuz noktadaysa adeta \u00f6n\u00fcm\u00fcz\u00fc g\u00f6remez bir haldeyiz. \u0130lk etapta, geli\u015fmeleri bulundu\u011fumuz noktadan takip etti\u011fimiz s\u00fcrecin ba\u015f\u0131nda, alabildi\u011fine i\u00e7 karart\u0131c\u0131 bir hikayenin i\u00e7erisinden ara ara umudu da mutlulu\u011fu da se\u00e7ebiliyorduk; fakat g\u00fcn\u00fcm\u00fczde siyah d\u0131\u015f\u0131nda herhangi bir \u015fey g\u00f6remez ve se\u00e7emez olduk.  <\/p>\n\n\n\n

Geceleri yaln\u0131zca birka\u00e7 saat uyuyor, s\u00fcrekli olarak haberleri takip ediyor; bunun d\u0131\u015f\u0131ndaysa Kabil\u2019de ya\u015famakta olan anneme, babama, k\u0131z ve erkek karde\u015flerime, arkada\u015flar\u0131ma ula\u015fmaya \u00e7abal\u0131yorum. Haber ak\u0131\u015f\u0131n\u0131 her f\u0131rsatta yeniliyor, olumlu bir geli\u015fmeye denk gelmek umuduyla telefonun ekran\u0131n\u0131 a\u015fa\u011f\u0131ya do\u011fru kayd\u0131r\u0131p duruyorum. G\u00fczel haberler alabilmek neredeyse imkans\u0131z; aksine, internette ne kadar uzun s\u00fcre gezinirsem o kadar \u00e7ok olumsuzluk beni buluyor.  \u0130nsanlar \u00e7aresiz, \u00f6fkeli, korku dolu, \u015fa\u015fk\u0131n, hayal k\u0131r\u0131kl\u0131\u011f\u0131na u\u011fram\u0131\u015f vaziyette. Bense burada ayr\u0131 bir panik ya\u015famaktay\u0131m; nihayetinde arkada\u015flar\u0131m her an yanl\u0131\u015f bir harekette bulunabilirler (\u00f6rn. kendilerini hava alan\u0131nda pistte ko\u015farken bulabilir; u\u00e7aklar\u0131n \u00fczerine t\u0131rmanabilirler). \u0130nsan\u0131n kolayl\u0131kla bilincini yitirebilece\u011fi, karar alma yetilerinden uzakla\u015fabilece\u011fi bir ortam s\u00f6z konusu. Bu y\u00fczden arkada\u015flar\u0131mla ileti\u015fim halinde kalmam, onlar\u0131 sakin kalmaya ikna etmem, durumun gidi\u015fat\u0131na dair de\u011ferlendirmelerde bulunmam b\u00fcy\u00fck \u00f6nem ta\u015f\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Kabil \u00dcniversitesi\u2019nde \u00f6\u011fretim \u00fcyesi olan bir arkada\u015f\u0131m bir kad\u0131n \u00f6\u011frencisinin ge\u00e7enlerde kendisine son derece ac\u0131, inan\u0131lmas\u0131 g\u00fc\u00e7 bir soru y\u00f6neltmi\u015f oldu\u011fundan bahsetmi\u015fti: \"Taliban \u00fcyeleri bizleri evlerimizden almak i\u00e7in kap\u0131lar\u0131m\u0131za dayand\u0131klar\u0131nda, bizlere tecav\u00fcz ettiklerinde veya seks k\u00f6lesi olarak kullanmaya kalk\u0131\u015ft\u0131klar\u0131nda intihar etmek bir se\u00e7enek olarak g\u00f6r\u00fclebilir mi? Allah b\u00f6yle bir g\u00fcnah\u0131 i\u015flememiz halinde bizi affeder mi?\"<\/p>\n\n\n\n

Afganistan\u2019\u0131n bat\u0131s\u0131nda yer alan Herat kentinde hayat\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcrmekte olan bir ba\u015fka gen\u00e7 kad\u0131n ise blog\u2019u arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla ailesiyle ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 bir tart\u0131\u015fma an\u0131n\u0131 aktarm\u0131\u015f: \"Benim babam muhafazakar bir birey. Taliban\u2019\u0131n evimizi basmas\u0131ndan; annemi ve beni al\u0131p g\u00f6t\u00fcrmesinden \u00e7ok korkuyor. B\u00f6yle bir durumun olu\u015fmas\u0131 halinde bizleri kendi elleriyle \u00f6ld\u00fcrece\u011finden bahsedip duruyor. Onun g\u00f6z\u00fcnde hepimiz i\u00e7in en iyisi bu. \u00c7ekmecesinde bir s\u00fcredir silah bulundurmakta.\" Pek \u00e7ok internet sayfas\u0131nda benzer hikayelere rastlamak m\u00fcmk\u00fcn.  <\/p>\n\n\n\n

Kabil\u2019de ya\u015famakta olan biri 13 di\u011feriyse 16 ya\u015f\u0131nda iki k\u0131z karde\u015fim var. Bu hikayelerden birka\u00e7\u0131n\u0131 okumu\u015f olmal\u0131lar ki ge\u00e7enlerde aralar\u0131ndan bir tanesi bana \u015funu yazd\u0131: \"Burada ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z s\u00fcrece bizler i\u00e7in herhangi bir gelecek s\u00f6z konusu de\u011fil. Neyse ki sen kendini kurtard\u0131n.\" Bu c\u00fcmleleri Taliban\u2019\u0131n Kabil\u2019e girdi\u011fi gece g\u00f6ndermi\u015fti. Mesaj sonras\u0131 telefonda karde\u015fimle uzun bir konu\u015fma ger\u00e7ekle\u015ftirmi\u015f; az\u0131c\u0131k kalan umudunu olabildi\u011fince k\u00f6r\u00fcklemeye \u00e7abalam\u0131\u015ft\u0131m. Annem, babam ve erkek karde\u015flerimin durumu da k\u0131z karde\u015fleriminkinden pek farkl\u0131 say\u0131lmaz. G\u00f6zlerine uyku girmiyor, peri\u015fan haldeler. Afganlar son g\u00fcnlerde Taliban\u2019\u0131n beyaz bayraklar\u0131, evlerini terk etmek ve d\u0131\u015farda kamp kurmak durumunda kalm\u0131\u015f aileler, bo\u015f sokaklar ve hava alan\u0131na do\u011fru ak\u0131n etmekte olan insan s\u00fcr\u00fcleri d\u0131\u015f\u0131nda herhangi bir \u015fey g\u00f6rmez oldular.<\/p>\n\n\n\n

Ben Delhi\u2019de k\u00f6\u015feme \u00e7ekilmi\u015f rahat rahat bunlar\u0131 yazarken elbette kendime y\u00f6neltti\u011fim kimi sorular da mevcut: \"Delhi\u2019de ne i\u015fin var? \u00dclken batmakta, \u00fclkendeki insanlar ac\u0131 \u00e7ekmekte; sen ise halen burada oturmu\u015f yaz\u0131 m\u0131 yaz\u0131yorsun?\" Evet, yaz\u0131yorum ve tam da \u015fu anda \u00fclkem ve insanlar\u0131 bana ihtiya\u00e7 duyarken orada bulunamaman\u0131n utanc\u0131n\u0131 ya\u015f\u0131yorum. Duydu\u011fum utan\u00e7 ayn\u0131 zamanda g\u00fcvenli bir b\u00f6lgede bulunmamdan kaynakl\u0131. Akl\u0131mda \"Titanik\" filminin sahnesi canlan\u0131yor: Gemi bir taraftan batarken di\u011fer taraftan yolcular kendilerini suya atarak canlar\u0131n\u0131 kurtarmaya \u00e7abal\u0131yorlar. Tam da o anda kemanc\u0131 keman\u0131n\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131p \u00abNearer My God to You\u00bb \u015fark\u0131s\u0131n\u0131 \u00e7almaya ba\u015fl\u0131yor. Acaba Afganistan batt\u0131 da ben burada yaln\u0131z ba\u015f\u0131ma, t\u0131pk\u0131 o kemanc\u0131n\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 gibi, yaln\u0131zca kelimelerle mi oynuyorum? Peki bunun d\u0131\u015f\u0131nda neler yapabilirim? San\u0131rsam g\u00f6rm\u00fc\u015f oldu\u011fum onca foto\u011fraf ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m stresten kaynakl\u0131 art\u0131k sa\u011fl\u0131kl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnemiyor, durum de\u011ferlendirmesinde bulunam\u0131yorum.<\/p>\n\n\n\n

 \u201cD\u00fc\u015fmek\u201d kelimesi ve insan \u00fczerinde yaratt\u0131\u011f\u0131 etki<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Son iki haftad\u0131r s\u0131kl\u0131kla duydu\u011fum, her yerde okudu\u011fum, \u00e7ok\u00e7a kulland\u0131\u011f\u0131m ve beni derinden yaralayan (\u00fcstelik be\u015f duyumla hissetti\u011fim) bir adet kelime mevcut: \u201cD\u00fc\u015fmek\u201d. Y\u00fczlerce b\u00f6lge ve otuzun \u00fczerinde il art arda d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f vaziyette; bulundu\u011fum odada s\u00fcrekli olarak \"d\u00fc\u015fmek\" kelimesi yank\u0131lan\u0131yor. Bir yerden sonra \"Art\u0131k duymak istemiyorum!\" diye yalvard\u0131\u011f\u0131m\u0131 hat\u0131rl\u0131yorum. Yalvarmam i\u015fe yaramam\u0131\u015ft\u0131 tabii; \u00fclke \u00f6yle b\u00fcy\u00fck bir h\u0131zla d\u00fc\u015f\u00fcyordu ki durdurmak m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildi. Kabil\u2019in d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc gazeteciler taraf\u0131ndan aktar\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda adeta y\u0131k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131 hissetmi\u015ftim. Birka\u00e7 dakika boyunca \u00f6ylece hareketsiz kalakalm\u0131\u015ft\u0131m.<\/p>\n\n\n\n

Dedikodular ve komplo teorileri \u00f6ylesine yay\u0131lm\u0131\u015f durumda ki ger\u00e7e\u011fi yalandan ay\u0131rt etmek gitgide daha da zor bir hal al\u0131yor. B\u00f6lgelerin teker teker d\u00fc\u015f\u00fcyor oldu\u011funu duyduklar\u0131 anda askerlerin g\u00f6rev yerlerini terk ettiklerine dair s\u00f6ylemler mevcut. Kimi insanlar E\u015fref Gani\u2019nin planl\u0131 bir bi\u00e7imde bar\u0131\u015f\u00e7\u0131l yollarla y\u00f6netimi Taliban\u2019a devretti\u011fi kan\u0131s\u0131nda. Ba\u015fkalar\u0131n\u0131n bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 ise Gani\u2019nin m\u00fcttefikleri taraf\u0131ndan y\u00f6nlendirildi\u011fi y\u00f6n\u00fcnde. Bana kal\u0131rsa tek ger\u00e7ek var: Daha fazla, daha derine \"d\u00fc\u015fmeyi\" g\u00f6ze alamay\u0131z ve e\u011fer Amerikan u\u00e7aklar\u0131na tutunabilece\u011fimize inan\u0131r, onlara g\u00fcvenirsek \u015f\u00fcphesiz ki d\u00fc\u015fmeye devam edece\u011fiz.<\/p>\n\n\n\n

En umutsuz an\u0131m\u0131zda bile ad\u0131mlar\u0131m\u0131z\u0131 s\u0131kla\u015ft\u0131rmal\u0131, yolumuza devam etmeliyiz. Kim bilir; belki de t\u00fcnelin ucunda bizleri beklemekte olan bir \u0131\u015f\u0131k vard\u0131r. Mevcut durum bana \"Y\u00fcz\u00fcklerin Efendisi \u2013 Kral\u0131n D\u00f6n\u00fc\u015f\u00fc\"n\u00fc an\u0131msat\u0131yor; Frodo\u2019nun son dakikada y\u00fcz\u00fc\u011f\u00fc yok edi\u015fi ve d\u00fcnyay\u0131 kurtar\u0131\u015f\u0131 g\u00f6zlerimin \u00f6n\u00fcnden gitmiyor.  Acaba bizler de y\u00fcz\u00fc\u011f\u00fc lavlar\u0131n aras\u0131na f\u0131rlatabilir; g\u00fcn\u00fcm\u00fczde ya\u015fanmakta olan bu trajediden mutlu bir son yaratabilir miyiz?<\/p>\n\n\n\n

Afganistan \u0130slam Emirli\u011fi ge\u00e7mi\u015fte yozla\u015fma ve yolsuzlukla dolu bir la\u011f\u0131m \u00e7ukurunun i\u00e7ine d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f, sonras\u0131ndaysa kendisini kurtaramam\u0131\u015f; aksine h\u0131zla batmaya devam etmi\u015fti. Uzun y\u0131llardan beri \u00e7e\u015fitli b\u00f6lgelerde \"hayalet \u00f6\u011fretmenler\"in varl\u0131\u011f\u0131ndan haberdard\u0131k; fakat zaman i\u00e7erisinde ad\u0131m ad\u0131m hayalet \u00f6\u011frencileri, okullar\u0131, hastaneleri, doktorlar\u0131, hastalar\u0131 ve \u2013 en tehlikelisi \u2013 hayalet askerleri ke\u015ffeder olmu\u015ftuk. Acaba ger\u00e7ekten de 350.000 civar\u0131 askerimiz oldu\u011fu do\u011fru muydu? Bunlardan ka\u00e7\u0131 hayattayd\u0131, ka\u00e7\u0131n\u0131n ismi mevcut listede yer almaktayd\u0131?  Bu koskoca hayalet orduyu finanse edenler kimlerdi? Ordunun zamanla yozla\u015fm\u0131\u015f olan her bir mensubunun tek derdi maddiyatt\u0131; bu y\u00fczden de ceplerini her daim parayla doldurmak noktas\u0131nda son derece ba\u015far\u0131l\u0131yd\u0131lar. Zamanla bu tav\u0131rlar\u0131 g\u00fcvenlik sekt\u00f6r\u00fcnde yer alan ba\u015fka bireylere de s\u0131\u00e7ram\u0131\u015ft\u0131. Ceplerini parayla doldurmaya doyamayan bu bireyler zamanla yaln\u0131zca Afgan halk\u0131n\u0131 rehin almakla kalmam\u0131\u015f; ayn\u0131 zamanda d\u00f6rt bir yandan gelen uluslararas\u0131 deste\u011fi de k\u00f6t\u00fcye kullanmaya ba\u015flam\u0131\u015flard\u0131 \u2013 destekte bulunan \u00fclkeler her ne kadar her \u015feyin fark\u0131nda olsalar da g\u00fcn\u00fcn birinde etkili bir reform ger\u00e7ekle\u015ftirecekleri umuduyla bu duruma g\u00f6z yummakta karar k\u0131lm\u0131\u015flard\u0131. Her ge\u00e7en g\u00fcn biraz daha \u00e7\u0131kmaza do\u011fru s\u00fcr\u00fcklenmekte oldu\u011fumuz su g\u00f6t\u00fcrmez bir ger\u00e7ekti. Bunca yolsuzluk\u2026 Her ne kadar sabr\u0131m\u0131z\u0131n bir s\u0131n\u0131r\u0131 olsa da a\u00e7g\u00f6zl\u00fcn\u00fcn g\u00f6z\u00fc doymak bilmiyordu. Afganistan \u0130slam Emirli\u011fi\u2018nin o d\u00f6nem ka\u011f\u0131ttan bir evden farks\u0131z oldu\u011funun ay\u0131rd\u0131na yeni yeni varm\u0131\u015f bulunmaktay\u0131z. Oysa o zamanlar daha ilk f\u0131rt\u0131nada yerle bir olmu\u015flard\u0131.<\/p>\n\n\n\n

G\u00fc\u00e7l\u00fc bir altyap\u0131n\u0131n getirisi<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Elbette anlatt\u0131klar\u0131mdan \u00e7ok say\u0131da ders \u00e7\u0131kar\u0131labilir; fakat \u00f6ncelikli olarak yapmam\u0131z gereken, izleyece\u011fimiz yola y\u00f6nelik karar almak. Karar almak olduk\u00e7a zor. Saat i\u015fliyor, zaman daral\u0131yor. Afganistan i\u00e7in yepyeni bir d\u00f6nem ba\u015fl\u0131yor; tarih kitaplar\u0131na bu yeni b\u00f6l\u00fcm\u00fc ekliyor oldu\u011fumuz \u015fu esnada ortaya g\u00fczel bir b\u00f6l\u00fcm \u00e7\u0131karabilmek ad\u0131na en g\u00fczel kelimeleri hep birlikte se\u00e7mek de bizim elimizde. Bana kal\u0131rsa hen\u00fcz Afganistan\u2019\u0131 kaybetmi\u015f de\u011filiz; \u00e7abalar\u0131m\u0131z\u0131n ve yat\u0131r\u0131mlar\u0131m\u0131z\u0131n hi\u00e7birisi bo\u015fa de\u011fildi. Seneler boyu g\u00fczel bir altyap\u0131 olu\u015fturduk ve mevcut altyap\u0131 sava\u015fla yerle bir edilemedi. \u00dcstelik elimizde evlerden, k\u00f6pr\u00fclerden ve yollardan \u00e7ok daha de\u011ferlisi var: Bizlere \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz\u00fc, haklar\u0131m\u0131z\u0131 savunmay\u0131 \u00f6\u011freten bir neslin evlatlar\u0131 olmak.<\/p>\n\n\n\n

Olumlu bir geli\u015fme \u00fczerine<\/strong><\/strong><\/h4>\n\n\n\n

N\u00fcfusun yar\u0131s\u0131ndan fazlas\u0131 11 Eyl\u00fcl \u00f6ncesi varolan Taliban rejimini an\u0131msam\u0131yor; internet sitelerine ve sosyal medyaya da eri\u015fimleri var. Ben, gen\u00e7 bir Afgan yazar olarak, sizlere her daim minnettarl\u0131k duyaca\u011f\u0131m. Sayenizde Kabil\u2019de seneler boyu kendimi geri \u00e7ekebilece\u011fim; sakince kitap okuyup yazabilece\u011fim bir alana sahip olma f\u0131rsat\u0131na eri\u015ftim. Bunu asla unutmayaca\u011f\u0131m, sizleri asla unutmayaca\u011f\u0131z.<\/p>\n\n\n\n

Taliban\u2019\u0131n d\u00fcnya genelinden ba\u011f\u0131ms\u0131z bir politika izlemek istemedi\u011fine dair pek \u00e7ok bulgu mevcut. Bu son derece olumlu bir haber. Taliban di\u011fer \u00fclkelerle nas\u0131l bir ili\u015fki i\u00e7erisinde olmak istedi\u011fini her f\u0131rsatta a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtmekte. Bu noktada s\u00f6z konusu \u00fclkelerin birlik olmas\u0131 Afganistan\u2018da az\u0131nl\u0131k haklar\u0131n\u0131n, kad\u0131n haklar\u0131n\u0131n ve insan haklar\u0131n\u0131n onay\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan b\u00fcy\u00fck \u00f6nem ta\u015f\u0131yor. Siyasi a\u00e7\u0131dan yenilik\u00e7i, kapsay\u0131c\u0131, \u015feffaf, i\u015fe yarar bir sistem oturtulabilmesi ad\u0131na \u00fclke \u00fczerinde diplomatik bask\u0131 uygulanmas\u0131 \u015fart. Ancak bu \u015fekilde bar\u0131\u015f ve refah \u00fczerine kurulu bir ortam olu\u015fturulabilir ve bu ortam Afganistan\u2019dan ba\u015flayarak d\u00fcnyan\u0131n tamam\u0131na yay\u0131labilir.<\/p>\n\n\n\n

Afganlar da y\u00fczy\u00fcze ve sosyal medya \u00fczerinden son umut kap\u0131s\u0131 olarak genellikle bu \u00e7\u0131k\u0131\u015f yolunu tart\u0131\u015fmaktalar. Kabil\u2019de ya\u015famakta olan ve hayatlar\u0131ndan endi\u015fe duymakta oldu\u011fum ailem ve arkada\u015flar\u0131mla payla\u015ft\u0131\u011f\u0131m d\u00fc\u015f\u00fcncelerim de bu y\u00f6nde. Bahsini etmi\u015f oldu\u011fumuz bu \u00e7\u0131k\u0131\u015f yolu, Afganlar\u0131n mevcut korkular\u0131n\u0131 aza indirger nitelikte; bir \u00e7\u0131k\u0131\u015f yolunun varoldu\u011funu bilmek onlar\u0131 bir miktar rahatlat\u0131yor. E\u011fer birlik olursak Frodo\u2019ya destek olabilir, y\u00fcz\u00fc\u011f\u00fcn yok olmas\u0131n\u0131 sa\u011flayabilir, iyilerin kazanmas\u0131na vesile olabiliriz. Ne dersiniz?<\/p>\n\n\n\n

Kaynak: <\/em>https:\/\/www.bernerzeitung.ch\/afghanistan-ist-noch-nicht-verloren-oder-146458878725<\/em><\/a><\/p>\n\n\n\n

\u0130ngilizce\u2019den Almanca\u2019ya \u00e7eviren: Fritz G\u00f6ttler<\/em><\/p>\n\n\n\n

(Bu metnin T\u00fcrk\u00e7e \u00e7evirisi Gazete Solfasol ad\u0131na ger\u00e7ekle\u015ftirilmi\u015ftir.)<\/strong><\/p>\n","post_title":"Afgan yazar Taqi Akhlaqi: \"K\u00f6t\u00fcler gidecek, iyilik kazanacak!\"","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"afgan-yazar-taqi-akhlaqi-kotuler-gidecek-iyilik-kazanacak","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2023-07-24 21:21:44","post_modified_gmt":"2023-07-24 18:21:44","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=117471","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":117471}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "627"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "157"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

“Gerçeği görüyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!

Feminist ve LGBTİ+ örgütlerin biraraya gelmesiyle kurulan Hepimiz için Anayasa Koordinasyonu "Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Hiçbirimizi geride bırakmıyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!" başlıklı açıklamasıyla tüm toplumu...

Hataylılar 6 Ekim’de Meclis’te: #HatayıGör

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da depremin üzerinden geçen 8 aya rağmen hiçbir şey değişmedi. Barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi en...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol