Yerkürenin her daim en hareketli noktalarından biri olan Anadolu’nun topraklarında, yüzlerce uygarlık yaşadı ve yok oldu. Peki, yer bilimcileri neden bu topraklarla bu kadar ilgileniyor? Bizler fark etmesek de bu kara parçası sürekli hareket halinde.
Anadolu Levhası, tektonik olarak oldukça faal bir bölgede yer alıyor. Arap Levhası ile Avrasya Levhası arasında bulunması ve Arap Levhası’nın kuzeye doğru hareketi sonucu sıkışmaya maruz kalıyor. Bu tektonik hareketler volkanizmayı doğuruyor, nasıl? Van Havzası altında kabuk yalnızca 38 km kalınlığında.
Arap Levhası, burada bulunan yığışım karmaşığına çarparak altına dalıyor, alta dalan levha parçası kırılarak ayrılıyor ve eriyor; yerine devasa sıcaklıktaki astenosfer yükseliyor. Bu bölgedeki kayalar 1200 °C gibi bir sıcaklığa maruz kalıyor ve kabuk alttan erimeye başlıyor. Basınç azaldıkça erime hızlanıyor ve Doğu Anadolu’nun altı oyuluyor. Sonuç ise volkanizma!
Bu tektonik faaliyetler nedeniyle volkanlarla kaplı olan Anadolu’da halen 14 aktif volkan var. Yukarıdaki sebeplerden dolayı çoğu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde bulunuyor.
Göz açıp kapayınca kadar geçen insan hayatı, ne yazık ki tabiattaki pek çok değişime, gelişime şahit olamıyor. Nemrut volkanında yapılan son incelemelerde, bölgedeki su ve buhar çıkışlarında manto kökenini işaret eden örneklere rastlandı. Bu sonuçlar, volkanın direkt mantoyla ilişkisini ortaya koyuyor. Bu da bize, eğer patlarsa, önce çamur akıntıları halinde geleceği, ardından ise kül bulutlarının 800 °C sıcaklıkla ve 200-600 km arası bir hızla Van Gölü’nün diğer ucuna ulaşacağı ve Van’a kadar olan bölgeyi kasıp kavuracağı sonucunu ortaya koyuyor. Bu korkunç devin faaliyeti durumunda Tatvan’ın boşaltılması gerekecek; bu da 60 bin kişinin tahliyesi demek.
Aynı sonuçlar; Süphan ve Tendürek için de geçerli. Erciyes ise Kayseri’yi tehdit ediyor ve Gölcük Volkanı da Isparta’yı tehdit ediyor.
16. Yüzyıl’da Şerefname’yi yazan Şerefhan Bitlisi, Nemrut’tan akan lavları, büyük bir yarıktan çıkan ve bir demircinin potasından akan kor halindeki madene benzetiyor. Ünlü tarihçi Strabon ise Manisa’daki Kula Volkanı bölgesini “Katakekaumene”; yani yanık ülke olarak adlandırmış. Kurumamış lavları üzerine 13 bin yıl önce burada yaşayan insanların bıraktığı ayak izlerini görmek gerçekten heyecan verici.
2011 yılında yaşanan Van depremi sonrası meydana gelen artçıların bir bölgeye kümelenmiş halde görülmüş olması yer bilimcilerin dikkatinden kaçmadı. Bir volkanik faaliyet habercisi sayılan bu olay, “Türkiye’de aktif bir volkanizma var ve bize her an kendini gösterebilir“ mesajını iletiyor.
Ülkemizde bu 14 aktif volkandan sadece Nemrut sürekli izleme altında. Bu yöntemle faaliyeti durumunda, en kısa zamanda önlemler alınabilecek ve tahliyeler gerçekleştirilebilecek. Olası bir volkan patlamasından kaçabilmemiz için düşündüğümüzden çok daha fazla vakte ihtiyacımız olacak. Zira patlama sonucu ortaya çıkacak piroklastikler bizden çok daha hızlılar.
Zira üzerine basa basa dile getirmek gerekir ki; Nemrut, Erciyes, Tendürek, Süphan ve diğerleri yerleşim alanlarına yakın durumda ve faaliyetleri sonucunda oldukça yıkıcı sonuçlara yol açabilirler.
Kaynak: National Geographic