Henüz altı aylıkken epilepsi teşhisi konulan Lily, günde 200-300 nöbet geçiriyordu ve ebeveynleri modern tıptan ümitlerini kesmeye başlamıştı. Çeşitli ilaç tedavileri de işe yaramıyordu: “Nöbetler, kontrol altında tutamadığımız bir canavar gibiydi. Katlanması o kadar zor ki hissettiği her acıya tanık oluyorsunuz.”
Bir süre yaptıkları araştırmadan sonra, kenevirin alternatif bir tedavi olabileceğini keşfeden aile, Kolorado’da yaşadıkları için hint keneviri yağına kolayca ulaştı.
Tedavi süreci başladıktan sonra, etkiler oldukça çabuk görülmeye başladı. Lily daha kendindeydi, rahat uyuyordu, insanlarla daha sık iletişim kurmaya başladı ve nöbetler ciddi ölçüde azaldı. Annesi bu değişimi “yeniden hayata dönüş” olarak adlandırdı çünkü Lily, uzun zaman sonra ilk kez konuşmaya başladı hatta işaret dilini öğrendi. “Lily ile yeniden tanışıyor gibiyiz. Bu bitki, hayatımıza girdiği için minnettarım” diyor anne.
Çeşitli hastalıklar için tedavi alternatifleri sunan Flowering Hope Foundation’un kurucusu Jason Cranford da birkaç yıldır Hint keneviri yağını aynı amaçla kullanıyordu. “Tanrı, bu bitkiyi insanlar yararına kullansın diye yeryüzüne indirdi, böylesine doğal bir şeyin kullanımını kimse sınırlamamalı” diyor Cranford. Çocuklarının tedavisi için kullanmak üzere bu bitkiye ulaşamayan birçok aile var, çünkü ilaç şirketlerinin kenevir üretim izinleri hükümetler tarafından sınırlandırılıyor.
Epilepsi hastası bir diğer çocuk Millie’nin hikâyesini de okumadan geçmeyin.
Kaynak: True Activist