Şifalı ve zehirli olan bitkiler yaşamımızda o kadar büyük bir yere sahiptir ki; güneş, su ve prokaryotlardan sonra, yaşamanın şartı olan canlılardır. Doğa ananın renkli hoş kokulu evlatları olan bitkileri tıbbi ve botanik açısından ele alacağız. Bugünkü bitkimiz ise nilüfer.
Nilüfer; Nymphaea, nilüfergiller (Nymphaeaceae) familyasına bağlı bir su bitkisi cinsidir. Dünya geneline yayılmış, toplamda 9 cins 90 civarı tür bulunmaktadır. Nilüfergiller, Nymphaeales takımına ait genellikle sucul bitkileri kapsayan bir çiçekli bitkiler familyasıdır. Bu bitkiler suda yüzerler.
Tatlı sularda yayılmış rizomlu sucul bitkiler olan nilüfer çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Nilüferler, rizomları yani aşağı doğru sarkmış kökleri ile tabana tutunurlar. Yapraklar çoğunlukla değişken; damar yapısı elsi, dip kısmı kalp şeklinde, kenarları tam veya dişli, bazılarında hafif kalkan gibidir. Çiçekler çeşitlilik gösterir, 4 çanak yapraklı, yeşil renkli, ovaryum (yumurtalık) alt durumludur. Taç yapraklar çok sayıda, büyük ve gösterişli dişi organ dış tarafında yer alır. Stamenler erkekorgan taç ve çanak yapraklardan küçük olup ovaryumun yan yüzeyinde bulunur. Tohumlar yuvarlak, yumurta gibi veya elipsoid, düzgün, boylamasına tüylü, ince zarlıdır.
Türkiye’de genel olarak beyaz nilüfer, sarı nilüfer gibi türler yaygındır. Mısır lotusu Nil nehrinde sarı renkli çiçekler açar ve etrafı cezbedici güzel kokular yayar. Victarya türleri ise dünyanın en büyük yapraklara sahip bitkileri olarak bilinir. Kalınlıkları 4 ile 8 santim arasında değişkenlik gösterirken çapları 2 metreyi bulabilmektedir. Bu nilüfer çeşidi genellikle amazon bölgesinde yayılır.
Kozmopolit bir yayılma şekline sahip nilüferler birçok millet için önemli hatta kutsal bir yere sahiptir.
Ülkemizde de varlığını sürdüren beyaz nilüfer nasıl bir bitkidir?
Beyaz nilüfer (Nymphaea alba), nilüfergiller familyasından bir nilüfer türü. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’nın batı ve orta kısımlarında genellikle yavaş akan ırmak kenarları, göl ve göletlerde doğal olarak yetişir, soğuğa dayanıklı bir türdür.
Türkiye’de Akdeniz bölgesinde yaygın olan bitki, yaprakları yuvarlak bir tepsi şeklinde sadece sap kısmı hafif dar ve üçgen şeklinde açıktır. Yaprakların alt kısmı kahverengimsi veya kırmızımsı esmer, üst yüzeyi koyu yeşil, derimsidir. Fincan şeklinde, ortası sarı, kar beyazı çiçekleri ile gösterişli bir türdür.
Rüya gibi bir bitki
Çabuk büyüyen ve sudan çıkma eğiliminde olduğundan, küçük ve sığ havuzlar için uygun değildir. 40-90 cm derinlikte suya ihtiyacı vardır. Türkiye’de çok bulunan nymphaea alba, nilüfergiller familyasına bağlı bir su bitkisi cinsidir. Cinste dünya geneline yayılmış, toplam 50 civarı tür bulunmaktadır.
Geçmiş dönemlerden beri önemli bir çiçek olan nilüfer çiçeği, Antik Mısırlılar tarafından lotus olarak anılırdı. Antik Mısırlılar lotuslara büyük saygı duyarlardı. Mısır mavi nilüferinin çiçekleri gündüz açılır, hava kararmaya başlayınca da suyun altına batar. Mısır beyaz nilüferi ise gece çiçeğini açar ve sabah kapatırdı. İki çiçeğinde kalıntılarına II. Ramsesin mezarında rastlanılmıştır.
Tıbbi açıdan nilüfer
Nilüfer çiçeği antimikrobil bir çiçektir. Çiçeğinin hoş kokusu uyku yapar. Kalbi kuvvetlendirir ve dolaşım sistemi için faydalıdır. Kökleri ise kabız yapıcı etkisi nedeniyle amel (ishale) karşı faydalıdır. Beyaz nilüfer doğal tıpta sinirleri yatıştırmak ve eklem ağrılarının dindirilmesinde uzman kontrolünde kullanılır. Asyalılar beyaz nilüferi akut sinir atağındaki kişilerde kullanırlar.
Tıpta ise köklerinden ve çiçeklerinden faydalanılır. Kökleri kabız edicidir. Kökleri kaynatılarak elde edilen su ile gargara yapıldığı vakit boğaz iltihaplarına iyi gelir. Kök ve yaprakları lapa haline getirilip yaralara sürülürse iyileşmesini kolaylaştırır. Ancak bu bitki kesinlikle bir bilen tarafından kullanılmalıdır.
Ayrıca nilüfer bitkisi süs havuzlarında da kullanılarak havuz suyunun kötü kokması önlenirken hoş kokusu ve görselliği sayenizde ruhunuzu da kendisi gibi güzelleştirecektir.