2012’den beri başta felsefe olmak üzere farklı disiplinlerde 15 etkinlik düzenleyen ve düzenlemeye devam eden; aynı zamanda 450 kişilik bir gençlik topluluğu oluşturmayı başarmış Poedat Kolektifi kurucusu Fırat Akova, sorularımızı yanıtlayarak oluşumlarını ve amaçlarını anlattı.
Yeşim Özbirinci: Poedat ne demek? Neden bu kelimeyi seçtiniz?
Fırat Akova: Poedat; “praksis”, “otonomi”, “entelektüellik”, “düş”, “arayış”, “tutku” sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor. Poedat’ı keşfedene dek kolektifin adının ne olabileceği üstüne aylarca kafa yorduk; ancak hiçbir sözcük bize tek başına yeterli gelmiyordu; kapsamlı ve evrilen bir topluluk olduğumuzu imleyemiyorlardı çünkü. Sadece bilgiyi çağrıştıran sözcükler de ilgimizi çekmiyordu, düşünce üretmekten ve birtakım konuları dolaşıma sokmaktan başka şeyler de yapıyorduk biz; kamp kuruyorduk, dağa çıkıp ırmağa iniyorduk, şiir okuyorduk, çalgı çalıyorduk, kahkahalar atıyorduk. Yaşamı, belki bugün felsefe denildiğinde bilince vurduğu gibi akıl merkezinde yürüyen değil, her yönüyle deneyimlenmesi gereken bir varoluş olarak alıyorduk. O nedenle teoriyle pratiği birleştirebilen, özgürlüğüne düşkün, yenilikçi ruhunu koruyan, açık bir oluşumun sözcüğü olabileceğinde karar kıldık Poedat’ın. Bir insana verilen adın, o adın mirasını taşıması gibi sanki, Poedat’ın da Poedat olmasını diledik.
Y. Ö.: Amacınız nedir, neler yapıyorsunuz?
F. A.: Amacımız açık: Bilginin sosyal paylaşımını olabilecek en özgür ve en neşeli şekilde değişime, farklılığa, kuşkuya mutlak paylar bırakarak birbirimizle etkileşerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Başat olarak felsefeye eğildik, gelgelelim edebiyat, sosyoloji, psikoloji, güzel sanatlar gibi alanları da kucakladık. 15 etkinlik ile Nesin Matematik Köyü, Adatepe Taşmektep, Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi, Gümüşlük Akademisi, Kadıköy Theatron gibi mekânlarda yüzlerce insanı kesiştirdik. Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen katılımcıların her biri kolektifimizin oluşturmuş olduğu kültür mozaiğini hareketlendirdi.
Y. Ö.: Kimlerden oluşuyor bu ekip? Nasıl bir araya geldiniz ve Poedat oluştu?
F. A.: Omurgamız, üniversite öğrencileri olmakla beraber yıllar içinde ekibimizde değişik insanlar çalıştı; ancak hiç değişmeyen bir durum söz konusuydu: Ekibimiz nicelik olarak sürekli genişledi, yapılacak işlerde özelleşmeler başladı, ağımız damarlar gibi yayıldı. 2012 yılında felsefe alanında yaşıtlarım için bir etkinlik yapma amacıyla küçük bir grup oluşturdum ve birinci etkinliğimizin ardından etkinliklerimizin ardı arkası kesilmedi.
Y. Ö.: Ekibinizi büyütmeyi düşünüyor musunuz? Katılmak isteyenler nasıl ulaşabilirler size?
F. A.: Ekibimizi büyütmeyi düşünüyoruz, her geçen gün ekibimizi büyütme arzusunu daha da derinden duyuyoruz üstelik. Bize katılmak isteyenler poedat.org/katilin adresini inceleyebilirler.
Y. Ö.: Bir de Poedat Dergisi var… Biraz da bundan bahseder misiniz?
F. A.: Poedat Dergisi; 2014 başlangıçlı, birkaç kolektif üyesi tarafından düşünce ve kültür dergisi olarak raflarda ve sanal ortamda yerini alan mevsimlik bir yayın. 27 yazardan 49 çalışmayı basmış olmanın gururunu yaşıyoruz; İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli kentlerinde de dağıtımını sürdürüyoruz. Akademik ve estetik değeri olduğuna inandığımız çalışmaları yayımlıyoruz sadece, her yayın döneminde yazı havuzumuzun geniş olması gibi bir şansa da sahibiz. Arkamızda maddi bir destek olmadığı için basım olanağımız ve iletişim ağımız sınırlı ama dergiyi de büyütme planları yapmaktan alıkoymuyoruz kendimizi. Umarız ki gelecekte yenilenmiş içeriği ve niteliği artmış tasarımıyla karşınızda oluruz.
Ağustosta yazarlarımızın ve okurlarımızın davet edildiği Poedat Dergisi Zirvesi #1’i gerçekleştirdik. Önce yazarlarımızla neleri iyi yaptığımızı, neleri geliştirebileceğimizi, neleri nasıl dönüştürmemiz gerektiğini tartıştık; ardından da okurlarımızla bir İstanbul gecesinde, sahildeki çimenlere oturup derin sohbetlere daldık. Biliyoruz ki zirvemiz bakış açılarının eklenmesi, uzağı yakın kılma, yenilenme için olmazsa olmazdı.
Y. Ö.: Poedat Konferansı 2015’in bildiri alanlarına baktığımızda çok geniş bir yelpaze görüyoruz. Bu konferansın amacı nedir? Kimlere hitap ediyor? Hem bunlardan hem de biraz konferanstan bahsedebilir misiniz?
F. A.: Poedat Konferansı 2015, başta üniversite öğrencilerini ve genç bağımsız araştırmacıları çağırıyor, ancak aslında herkese açık; kolektifimizin gerçekleştirdiği en büyük kitlesel etkinlik olacağını tahmin ediyoruz dolayısıyla. Başvuruların yarısından fazlasını elemek zorunda kaldığımız sürecin yönetimi ağırlıklı olarak gençlerdeydi. Konferansın amacı felsefeden sosyolojiye, psikolojiden antropolojiye, mimarlıktan ekolojiye, edebiyattan kültürel çalışmalara disiplinlerarası bir buluşmayı sağlamak ve “seçkin” sayılan içe kapanık akademik konferansların tarzını terk ederek fırsat verilmediği durumlarda kaybolmaya yüz tutabilecek seslere esnek bir alan sunmak. Bir bakıma, bilgi uzmanlığının ve dağıtımının sıfatlara ve payelere sıkışmayacağını inatla vurgulamış oluyoruz. Soru–yanıt bölümüyle beraber her biri yarım saatten oluşan 22 konuşma, bilgileri derinlemesine işlemek isteyenlerden çok birbirinden oldukça farklı konulara merak duyan dostlarımız için tasarlandı. Poseidon Felsefe Feneri söyleşisi, Bisikletli Sahaf sohbeti ve Açık Etkinlik’ten oluşan yan etkinliklerimize de mutlaka bakın, katılın!
Columbia Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin bir girişimi olarak kurulan ve Columbia Global Centers | Turkey ile koordineli çalışan StudioX İstanbul’ın mekân sponsorluğu, Gaia Dergi’nin de basın sponsorluğu ile taçlanan konferansımız, bir “kent etkinliği”ne dönüşmek üzere…