Ana SayfaYeşilPaylaşım ve SürdürülebilirlikKırmızı Burun Günü ile Etiyopya'ya temiz su ulaşıyor

Kırmızı Burun Günü ile Etiyopya’ya temiz su ulaşıyor

-

Modern çağın tüm nimetlerinden faydalanarak yaşadığımız bu dünyada hepimiz çok meşgulüz değil mi? Çalışacak bir işimiz, belli bir rutinin içine sıkışarak geçen günlerimiz ve kendimize göre bir yaşam mücadelemiz var. Kendi hayatına odaklanarak yaşayan bizler acaba dünyadaki gerçek sorunlardan ne kadar haberdarız? 

Afrika’da aç insanlar var. Dünyada yoksullukla savaşan ülkeler var. Temiz içme suyu bile olmayan evler değil, köyler var. Hepimiz biliyoruz, hepimiz üzülüyoruz ama bir şeyler yapma konusunda ikiye ayrılıyoruz; umursayanlar ve umursamayanlar…

Neyse ki yaşadığı gezegende olup bitene aldırış etmeden yaşayabilenlere rağmen, bize umut veren, içimizi ısıtan, birçok yardım kuruluşu ve gönüllüsü var. İnsanin yüzüne sıcacık bir gülücük konduran, küçük damlalardan okyanuslar yaratan ve aslında dünyada ne kadar çok “umursayan” olduğunu bizlere hatırlatan Kırmızı Burun Günü (Red Nose Day) ve gönüllüleriyle tanışın.

Kırmızı Burun Günü, bir kere ismiyle bile farklı. Bu işten sevimli bir şey çıkacağını daha adını duyar duymaz hissediyor insan. Bir aydır kırmızı palyaço burunlu insanlar, İngiltere ve Amerika sokaklarındalar. Sosyal medyada, iş yerlerinde, reklamlarda, ünlü simalar kırmızı burunlarıyla karşımıza çıkıyorlar. Peki, nedir bu kırmızı burunların sırrı?

Red-Nose-Day

Öncelikle, Kırmızı Bugün Günü’ün fikir babaları Comic Relieften bahsedelim. Bir İngiliz hayır organizasyonu olan Comic Relief, Birleşik Krallık’ta 1985 senesinde komedi senaristi Richard Curtis ile Alexander Mendis tarafından Etiyopya’daki kıtlığa tepki olarak kuruldu. Kırmızı Burun Günü, Comic Relief’in en dikkat çekici faaliyetlerinden birisi. İki yılda bir, mart ayında bağış toplamaya yönelik uzun süreli televizyon yayınıyla yapılır. Comic Relief, Britanya’da bağış toplama amaçlı yayın yapan, en yüksek profilli iki televizyon yayınından biri. Diğeri ise düzenli olarak kasım ayında yapılan Children in Need yayını.

Kırmızı Burun Günü, Watford - İngiltere, 1988
Kırmızı Burun Günü, Watford – İngiltere, 1988

Comic Relief ilk kez Noel Edmonds’un BBC One’da yayınlanan Late, Late Breakfast Show programında, 1985’in yılbaşı günü Sudan’daki bir mülteci kampından yapıldı. Comic Relief fikri, hayır gönüllüsü Jane Tewson tarafından ortaya atıldı. İngiltere ve İskoçya’da kayıtlı bir hayır kurumu olarak Charity Projects ismiyle kuruldu. O günden bu yana dönemlerinin en ünlü sanatçılarının, sporcularının ve firmalarının desteğiyle faaliyetlerini devam ettirmekte. Dünyadaki yoksullukla savaşmayı amaç edinen etkinliğin bu kadar başarı sağlamasındaki en büyük etken BBC One kanalında yapılan canlı yayın.

1988’de 150 ünlünün katılımıyla 30 milyon izleyiciye ulaşan organizasyon, 15 milyon pound bağış topladı. 2000 yılında yazar JK Rowling, Comic Relief için iki Harry Potter kitabı yazarak organizasyona destek oldu ve bugüne kadar bu kitaplardan edinilen gelirin 18 milyon pound olduğu açıklandı. Bu gelirler başta Afrika olmak üzere ihtiyaç sahibi ülkelere gönderilmekte.

2013 yılında toplamda 100 milyon poundluk bağış alan Comic Relief, bağış etkinlikleri tarihinde bir ilke imza attı. Bu yıl, 2013’teki başarının katlanarak artması bekleniyor.

13 Mart’ta Londra Palladium’da gerçekleştirilen Kırmızı Burun Günü, 21 Mart’ta Amerika’da da ilk kez hayata geçirildi. Amerikan NBC kanalinda yapılan canlı yayına İngiltere ve Amerika’nın dünyaca tanınmış yıldızları gönüllü olarak katıldı. Sunuculugunu Seth Meyers’in yaptığı gece, Game of Thrones dizisi oyuncuları, Coldplay ve One Direction müzik grupları, Orange is the new Black oyuncuları, Bill ve Melinda Gates, Gwyneth Paltrow, Ben Stiller, Liam Neeson, Julia Roberts, Orlando Bloom gibi birçok ünlünün katılımıyla gerçekleşti. Çeşitli şovlar ve müzikle harika bir programa dönüşen etkinlikte, izlerken gözyaşlarımıza engel olamadığımız bölümler de vardı. Uganda’da, Güney Amerika ve Kaliforniya’nın yoksul mahallerinde yapılan çekimlerle kalplerimize dokundular. Uganda’da yaşayan evsiz çocuklar, Güney Amerika’da tuğla yapımında çalışan küçük eller, eski bir otobüsü sağlık merkezi haline getirip ihtiyaç sahiplerine yetişen sağlık ekibinin görüntüleri birer birer hafızamıza kazındılar.

Game-of-Thrones-Chris-Martin-Red-Nose-Day

Zaman zaman hüzünlenmemize rağmen oldukça eğlenceli geçen geceye ait daha fazla fotoğraf ve video için Kırmızı Burun Günü resmi Facebook sayfasını ve Instagram hesaplarını ziyaret edebilirsiniz. Emilia Clarke ve Peter Dinklage videoları ile kampanya için 24 saatten fazla dans eden Nick Cannon videoları şimdiden fenomen oldular bile. Bağış kampanyası halen devam etmekte. Yardımda bulunmak isteyenler geç kalmış degiller.

Dünyada yüzyıllardır süregelen kozmik adaletsizlikler yüzünden açlıkla, sefaletle, yoksunlukla hayatlarını sürdürmeye çalışan insanlar var. Hayal ürünü değiller. Gerçekten orada bir yerlerdeler ve bizi bekliyorlar. Elimizi uzatmamıza ihtiyaçları var. Bu kadar çok insana nasıl yardım edilir? Ben ne yapabilirim? Verebilecegim küçük şeyler neyi çözebilir ki? Bu sorularla vakit kaybedeceğimize bakış açımızı değiştirip nereden başlamam lazım diye sormalıyız kendimize. Ben neler yapabilirim? Sadece bir çocuğun yüzünü güldürebilsek bile kâr değil midir?

Rachel Beckwith
Rachel Beckwith

Rachel Beckwith‘in dokuzuncu doğum gününde tek bir dileği vardı. Charity Water organizasyonuna 300 dolar bağışlayarak Etiyopya’da 15 kişinin temiz içme suyu ihtiyacını giderebilmek. Küçük Rachel, çevresindekilerin de yardımıyla para toplamaya girişti ve tüm çabalarına rağmen sadece 220 dolar toplayabildi. Annesine gelecek yıl daha fazla çalışacağım diye söz verdi. Malesef Rachel doğum gününden bir ay sonra trajik bir trafik kazasinda hayatını kaybetti. Ailesi Rachel’in son isteğini yerine getirebilmek için bir bağış kampanyası düzenledi ve birkaç ay içinde 1.2 milyon dolar toplandı. Rachel’ın aramızdan ayrılışının birinci yılında Etiyopya’yı ziyaret eden ailesi, temiz içme suyuna kavuşan köy halkıya tanıştı. Rachel’ın dileği gerçek olmuştu ve onun sayesinde tam 60 bin kişi temiz içme suyuna kavuşmuştu. Dokuz yaşında, minicik elleri ve kocaman kalbiyle 60 bin kişinin hayatını değiştiren Rachel, büyük küçük herkese ilham kaynağı oldu..

Minik bir domino taşının sadece küçük bir hamleyle peşinden binleri sürükleyebildiğini unutmayın! Sevgi ve merhamet dolu bir kalp, on binlerin kalbindeki ışığı yakmasına neden olabilir. 

Kaynak: Comic ReliefRed Nose USA, Charity Water

SON YAZILAR

Sürdürülebilir mimari tasarımın yeni yıldızı: Ahşaptan ayırt edilemeyen pirinç kabuğu yapı malzemesi

ACRE, ahşap alternatifi olarak öne çıkan bir yapı malzemesidir; dayanıklılığı, suya ve çürümeye karşı direnci, estetik dokusu ve sürdürülebilirliği ile dış mekanlarda mükemmel performans sergiler. Alüminyum ve pirinç tozlarının muazzam bir sentezi olan bu malzeme, çitlerden kapılara, pervazlardan teraslara kadar geniş bir yelpazede dış mekan uygulamaları için ideal bir seçenektir. Dünya ormanlarını koruyan bu malzemeyi keşfediyoruz!

Bahar geldi: Aylardan Mayıs, günlerden Hıdırellez; gününüz hep güneşli, talihiniz hep bol olsun

Zaman akıp gider... İnsan bu hayattan geçerken nice mevsimleri ve nice baharları da beraberinde yaşar. Belki farkındadır, belki de bilincinde değildir ama kaç kez kim...

Ekoloji ve Kadının Kesişim Noktası: Ekofeminizm

Feminizm, 18. yüzyılda İngiltere’de ortaya çıkan ve 1792 yılında Mary Wollstonecraft’ın ''A Vindication of the Rights of Women'' adlı eseriyle akademik alanda yer edinmiştir. Kadın...

Esnek çalışma iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir silah olabilir

Citrix’in de destek verdiği Yeşil Gelecek Endeksinin (Green Future Index) ortaya koyduğu üzere, yeni çalışma modelleri yalnızca konfor sağlamakla kalmıyor, iklim değişikliğiyle mücadeleye anlamlı bir...
Özge Yıldırım
Özge Yıldırım
Bir peri olsaydım keske. Kollarım Temel Reis gibi güçlü olsaydı. Annesiz çocuklara sıkı sıkı sarılsaydım.. Bir kalbim olsaydı kocaman, içine tüm canlılara yetecek kadar sevgi koysaydım. Sırtımda sihirli bir heybe olsaydı. Açım diyen herkesi doyursaydım. Kulaklarım iri iri olsaydı ve dünyanın öbür ucundan ah! diyeni duysaydım. Bacaklarım evrenin en hızlı atı olsaydı, ah diyen herkese yetişip koşsaydım. Hiç yorulmayan bir elim olsaydı da tüm ağır işleri ben yapsaydım. Dünyanın her lisanını bilseydim, bildiğim herşeyi öğretseydim. Damarlarımdan kan yerine vicdan aksaydı, cebimde tüm çocukları iyileştirecek bir ilaç olsaydı. Geri kalan tüm zenginlikler, şan, şöhret, para, pul hepsi de sizin olsaydı. Olmadı olamadı.. O kadar ağladım ki okyanuslar taştı. Dayanamadı Tanrı "Tek bir dilek hakkın var, hadi iste gerçekleşsin" dedi. Bir pencere diledim, bütün dünyaya ulaşabileceğim. İşte bugün o penceredeyim.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol