Yeni bir teknoloji sayesinde yakın gelecekte kaybettiğiniz bir yakınınızın kişiliğini bir robota indirebileceksiniz.
Uzay ve teknoloji çağı olarak adlandırdığımız 20. ve 21. yüzyıl, birçok yaratıcı ve şaşırtıcı gelişmeye sahne oldu ve olmaya devam ediyor. İnternetin icadından akıllı telefonlara, gündelik alışkanlıklarımızda köklü değişikliklere yol açan teknolojik gelişmelerin ulaştığı derinlik ve olanaklar hayal gücümüzün sınırlarını çoktan geçti. Sayısız filme ve kitaba konu olan robotlar, Antik Yunanlardan beri insan zihnini meşgul eden bir konu.
Yapay Zekâ ise robotların öğrenme, algılama, iletişim kurma gibi insan zekâsına özgü bazı fonksiyonları ve çeşitli otonom davranışları sergilemesini sağlayan bir işletim sistemi şeklinde tanımlanabilir. Yapay Zekâ kavramı ilk defa 1956’da Dartmouth Üniversitesindeki bir konferansta ortaya çıktı ve günümüzde ise bu konuyla ilgili heyecan verici gelişmeler yaşanıyor.
Geçen nisan, Google robotlar için kişilik geliştirmeyle ilgili bir sistemin patent haklarını aldı. Geliştirilen bulut tabanlı sistem sayesinde bir robot kullanıcısı, akıllı telefonuna uygulama indirir gibi robotuna bir kişilik indirebilecek. İndirilebilecek kişilikler; kullanıcının kendi kişiliğinden arkadaşınınkine, bir ünlünün kişiliğinden kaybettiği bir yakının kişiliğine kadar değişiklik gösterebilecek. Patentteki içeriğe göre robotun kişiliği de taban kişilik inşası ile değiştirilebilir olacak.
Taban kişilik inşası mutluluk, korku, şaşırma, incelik, alay gibi geçici duygu koşullarını temsil eden durum ve modlar oluşturarak bu değişkenliği sağlayacak. Bunların yanında kullanıcılar, arkadaşlarının robotlarını klonlayıp, robotlarının kişiliklerinin çeşitli yönlerini birbirleriyle değiştirebilecekler. Bir robotun kişiliği ve durumu diğer robotlarla olduğu gibi, aynı robotun farklı cihazlardaki klonlarıyla da paylaşılabilecek. Böylece bir kullanıcı başka bir şehre seyahate gittiği zaman, oradan edindiği bir robotu evindeki robotun kişilik ve durumuyla eşleyebilecek. Daha ilginci bir robot, kullanıcı cihazı üzerinden kullanıcıyla ilgili bilgiler edinerek, kendi kişiliğini kullanıcıyla daha iyi bir etkileşim için ayarlayabilecek ve hatta ilerleyen zamanlarda kullanıcının ses ve yüz ifadelerinden kullanıcı hakkında veri toplayabilecek.
Yakın bir gelecekte tıpkı uygulama indirir gibi kişilikler indirebileceğiz ve robotlar etkileşimlerini kullanıcıya göre ayarlayacaklar.
Moor Insights & Strategy’den bir analist Patrick Moorhead’in konu ile ilgili tahminleri ise şu şekilde: “Bu durum hem ürkütücü hem de bir o kadar kullanışlı. Yaşlı bakımı ve kişisel yardım gibi konularda işin içine ironi,mizah ve ifadelerin de eklenmesi kullanıcı için oldukça büyük bir olay. İnanıyorum ki doğru bir şekilde yapıldığında insanlar kendilerini bir kişiliği olan robotların yanında daha rahat hissedecekler.” Bakıcılıktan asistanlığa ihtiyaca göre ayarlanıp kişiselleştirilen ve kişileştirilen robotlar günümüz dünyasında birçok alanda devrimsel değişikliklere yol açabilecek potansiyele sahip. Ancak bu gelişmelerin tam olarak hangi yöne evrileceği belirsiz olmakla beraber birçok soruyu da gündeme getiriyor.
Kişiselleştirilen ve kişileştirilen robotlar günümüz dünyasında birçok alanda devrimsel değişikliklere yol açabilecek potansiyele sahip.
En iyi arkadaşımızdan, kişisel yardımcımıza kadar birçok alandaki ihtiyaçlarımızı programlanabilen kişisel robotlarla karşılayabilecekken gerçekten insanlara ihtiyacımız kalacak mı? Ekonomik, sosyal ve hatta duygusal ilişkilerimiz belki de robot-insan diyebileceğimiz varlıkların katılımıyla nasıl bir sürece girecek? Kendi zihinlerimizin bizi biz yapan verilerini bilgisayar ortamına aktararak hastalıklardan, açlıktan ve hatta ölümden uzak, bedenimizden bağımsız geniş bir sanal ağ içerisinde varlığımızı istediğimiz kadar sürdürebilecek bir varlık formuna mı geçeceğiz? Robotlaşma ölümsüzlüğe ulaşmak isteyen insanın evrim sürecinin bir parçası mı olacak? Yoksa bu sürece hiç varamadan hızla gelişerek insan zekâsını kısa sürede geride bırakacak olan Yapay Zekâ insanlığı popüler kültürün yıllardır değindiği büyük insan-robot savaşına sürükleyerek insanlığın sonunu mu getirecek?
Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking, MIT’den ünlü fizikçiler Max Tegmark ve Frank Wilczek ve Kaliforniya Üniversitesi’nden bilgisayar mühendisi Stuart Russell’ın da yardımıyla yazdığı Huffington Post’taki yazısında şöyle diyor: “Yapay zekâyı yaratmaktaki başarı insanlık tarihinin en büyük ve önemli olayı olacaktır. Ne yazık ki, risklerden nasıl kaçınacağımızı öğrenemezsek insanlık tarihinin son olayı da olabilir.” Ve biliyoruz ki büyük başarılar asla risk almadan gerçekleşmez.
Kaynak: The Plaid Zebra, Daily Mail, Singularity Hub
