Kendinizi cam bir fanusa hapsedilmiş olarak düşünün… Etrafınızdaki bir sürü insan sizi izliyor. Kurtulmak için yalvarıyorsunuz ama kimse sizi anlamıyor, çünkü onların anladığı dilden konuşamıyorsunuz. Ve ait olmadığınız bu ortamda korku içinde yavaş yavaş aklınızı kaybediyorsunuz…
Hayvanlara yaşattığımız eziyet maalesef bitmek bilmiyor ve hayvan sömürüsü her gün farklı şekillerde karşımıza çıkmaya devam ediyor. Şimdi size aslan Khalessi’nin hikayesinden bahsetmek istiyorum. Khalessi İstanbul Polonezköy’de bulunan Mevzoo isimli kafenin içine hapsedilmiş olan bir mahkum. Kafe içinde daracık bir cam koridorun içinde gidip gelen ve kurtulmak için hapsedildiği vitrinin camlarını tırmalayan Khaleesi’nin yaşam hakkının ve özgürlüğünün elinden alınmış olması gerçeği ise kelimelerle süslenerek insanlara servis edilmeye çalışılıyor. Mekan sahibinin açıkça daha fazla müşteri çekmek için vahşi bir hayvanı hapsettiği müessesesini rehabilitasyon merkezi olarak tabir etmesi ve aslanın hayatından memnun olduğunu iddia etmesi ise diğer bir akıl almaz durum. Orman ve Su işleri ve belediye ekipleri tarafından incelemelerde rehabilitasyon merkezi ruhsatı bulunduğu iddia edilen mekanın sahibi Cengiz Şıklaroğlu’nun kafenin sosyal medya hesabından yoruma kapalı olarak paylaştığı açıklama ise insanların sağduyusu ile dalga geçildiğini düşündüren nitelikte!
Doğal ortamından koparılan vahşi bir hayvanın ne eğitici ne de eğlendirici yanı vardır. Lütfen Mevzoo gibi hayvan sömürüsünü normalleştirmeye çalışan mekanlara destek vermeyelim ve bu müessesenin hayvanları hapsederek değil, iyi ve kaliteli hizmet vererek müşterileri memnuniyeti sağlayabileceğini anlamasına yardımcı olalım. Buradan Mevzoo yetkililerini sağduyulu olmaya, Khalessi ve mekanlarında hapsettikleri diğer hayvanları özgürleştirmeye çağırıyoruz. Amacımız hayvanları daha büyük kafeslere hapsetmek değil bütün kafeslerin boşaltılıp hayvanları özgür kılmak olmalı.
Sizce aslan Khalessi en son ne zaman özgürce koşmuştu?