Ana SayfaYaşamKadınŞule için adalet & Nevin için özgürlük

Şule için adalet & Nevin için özgürlük

-

Şule Çet; cinsel istismara maruz bırakıldıktan sonra bir plazanın 20. katından aşağı atılıp öldürüldü. Fail mahkemede acılı babasına “kızına sahip çıksaydın” diyebildi.

Nevin Yıldırım: Cinsel istismara uğradı. Fail, köy kahvesinde destan anlatır gibi Nevin’e yaptıklarını anlattı. Nevin, dayanamayıp faili öldürüp kafasını kesti. Kahvenin önüne gelip “işte namusuma dil uzatanın kellesi, benim hakkımda artık konuşmayın” diye kesik başı fırlattı. Nevin Yıldırım müebbet yedi, Şule Çet öldü fakat davaları hala sürüyor.

“O saatte ne işi vardı, iyi de alkol almış, kızına sahip çıksaydı, mini etek giymeseymiş” gibi söylemler… Aslında bunlara söylem demek bile acı. Özgecan’dan beri süre gelen istismarcı ürünü bu söylemler. Üstüne basa basa söylüyorum; HİÇBİR SÖYLEM TECAVÜZÜ MEŞRU KILMAZ! HİÇBİR İNANÇ BİÇİMİ, HİÇBİR DAVRANIŞ VEYA NAMUS KAVRAMI TECAVÜZÜ MEŞRU KILAMAZ!

Ne acı ki kadın cinayetlerinin önüne geçemediğimiz gibi, yargı ve adalet bakımından da bu konuda sınıfta kalıyoruz. Üzerinden bir sene geçmesine rağmen hala mahkemelerde Şule Çet cinayetini tartışıyoruz. Üzerinden 7 sene geçmesine rağmen hala Nevin Yıldırım’ın hapisten çıkması için yargının kararını bekliyoruz.

NE YAŞANMIŞTI?

29 Mayıs gecesi saat 23.54’te Şule Çet, eski çalıştığı yerin ortaklarından biri olan Çağatay Aksu ve Berk Akand ile birlikte yelken plazanın 20’nci katındaki ofise geçiyorlar. Saat 01.48’te Şule ev arkadaşını “beni acil bir şey varmış gibi eve çağır” diye arıyor. Sonrasında saat 02.00 sularında Şule “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor!” diye mesaj atıyor. Saat 04.00 sularında ise Şule 20. kattan aşağıya düşüp ölüyor. Olay intihar olarak geçiyor.

Şule’nin düşmesi sonrası ne 112 ne de 155 aranıyor. Failler site güvenlikçisine gidip “Bu gürültü de ne trafo mu patladı?” diye yanıltıyor. Kamera görüntülerinde ise ayakta duramayacak kadar alkollü ve ne yapacaklarını bilmez halde asansör bekledikleri gözüküyor. Gece yarısı Şule Çet yerde yatarken sanıklar ofisteki bardaklara kadar yıkıyor, tüm çöpleri yok ediyor.

4 Temmuz tarihinde sonuçlanan otopsi raporuna göre Şule ters ilişkiye zorlanmış, anal bölgesinde yırtılmalar ve bağırsak dokusunda bozulmalar mevcut. Vücudunda darp izleri, kanında uyku getirici madde, tırnaklarının arasında ise Çağatay Aksu’nun deri kalıntıları var.

3 Ekim tarihinde ise Ankara Cumhuriyet Savcısı toplanan delilleri Adli Kurum’a göndermediği için görevden alınıyor. Şule’nin iç çamaşırları ortadan kayboluyor.

İkinci duruşma geçtiğimiz günlerde sona erdi. Sanık Çağatay Aksu, Şule’nin babasına mahkemede “Kızına sahip çıksaydın” diye bağırdı. Ben buraya değinmek istiyorum. Ortada böyle bir acı, böyle bir ölüm var iken; başka herhangi bir suçun deliline gerek var mı? Bu leş açıklama başlı başına ceza hükmü gerektirir.

Mahkeme 17 Haziran’da olayın olduğu yerde keşif yapma kararı verdi. Kamera görüntülerinden ise sanıkların dudak okumalarına kadar okunacak. Tabii bunlar, üzerinden bir yıl geçtikten sonra oluyor. Dikkatinizi çekerim tam bir yıl!

Peki, Nevin Yıldırım’a ne mi oldu? 2012 yılından beri tutuklu yargılanıyor. 2015 yılında müebbet verilen Nevin Yıldırım’ın davasında Yargıtay kararını 23 Mayıs’ta açıklayacağını duyurdu. Umarım Şule Çet için Adalet, Nevin Yıldırım için Özgürlük sloganlarımız kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin sonu olur.

Sosyal medyada sussaydık, insanlar bu olayın arkasında durmasaydı, Şule Çet Adalet Komisyonları kurulmasaydı emin olun bu olay intihar olarak kapanıp gidecekti. Adaleti ancak biz susmazsak sağlarız. Adalet’i ancak ve ancak birbirimize ve kadınlarımıza, özellikle böyle davalara sahip çıkarsak sağlarız. Onun için asla susmayın, haykırın!

ŞULE ÇET İÇİN ADALET!

NEVİN YILDIRIM İÇİN ÖZGÜRLÜK!

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...
Arda Keskinkılıç
Arda Keskinkılıçhttps://www.idefix.com/yazar/Arda%20Keskink%C4%B1l%C4%B1%C3%A7
Arda Keskinkılıç 1986 İzmit doğumlu. Sakarya Üniversitesi Turizm ve İstanbul Gedik Üniversitesi Adli Psikoloji mezunu. Yazın alanında ilk olarak Sarkaç Dergisi’nde yazarlık yapmaya başladı. İki sene kadar bu derginin her sayısında yer aldı. Ardından değerlediği şiirleri “Modern Zamanlarda Mecnun” şiir kitabında topladı. Daha sonra düzyazıya geçti. Radikal Blog, Egoistokur, Kafkaokur gibi internet sayfalarında hem yazılarını yayınladı hem de kitap eleştileri yazdı. Tasavvuf alanında köşe yazarlığı yaptı. Ardından tasavvuf romanı olan Sahaflar Tekkesi’ni yazdı. Centre of Excellence Mythology eğitimi alarak mitoloji alanında uzmanlaştı. Üçüncü kitabı olan Odin’in Sonsuz Rüyası’nı e-kitap olarak yayınladı. Sonrasında psikolojik bir hikâye olan Fevri Efendi ve Garip Huyları adlı e-kitabını yayınladı. Gestumblindi, yazarın beşinci kitabıdır.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol