Ana SayfaKültür & SanatKitapKlasik Bilimkurgu Öyküleri

Klasik Bilimkurgu Öyküleri

-

Çınar Yayınları’ın Geceyi Yaşa! sloganıyla çıkardığı ve Yankı Enki’nin editörlüğünü yaptığı serinin son kitabı Klasik Bilimkurgu Öyküleri. Arka kapakta, iyi bilimkurgunun iyi edebiyata dönüşme yolundaki ilk durağı 19. yüzyılı hatırlatıyor okuyucuya. Burada bilimsel ve teknolojik icat öyküleri, medeniyete yabancılaşan kahramanlar, bilimkurgu ve fantazyanın iç içe geçtiği kozmik dehşet var.

Fitz-James O’Brien – Elmas Mercek

Leyla Esen’in çevirisini yaptığı Elmas Mercek’in, Lovecraft’ın en sevdiği öykülerinden biri olduğu belirtilmiş. Öykünün okuyucuyu çılgın bilim insanı olmaya ve bu yolda kendini kaybetmeye özendiren bir etki yarattığı düşünülürse,  Lovecraft’ın neden bu öyküyü bu kadar sevdiğine şaşırmayız. Öyle etkileyici, tutkulu ve ürpertici! Bilim insanlarının artık kendilerini kaybetmediğini, bilimin yalnızca bize hizmet ettiğini sandığımız anlarda, bilimkurgunun temellerini ve okuyucusuna aktarmak istediği huzursuzluğu iliklerinizde hissetmenizi sağlayacak bir öykü.

Edward Page Mitchell – Gövdesi Olmayan Adam ve Geri Giden Saat

Mitchell

Türünün en önemli örneklerinden biri olduğu söylenen Gövdesi Olmayan Adam ve edebiyat tarihinin ilk zaman makinesi öyküsü olarak kabul edilen Geri Giden Saat, bilimkurgu edebiyatının kurucu isimleri arasında gösterilen Edward Page Mitchell’in öyküleri. Leyla Esen’in çevirdiği öykülerin ikisi de sürükleyici ve ürpertici. Okurken beni epey huzursuz etti. O gece rüyamda görmediğimde de çok rahatladım. Yarattığı his hiç geçmeyecekmiş ve bundan sonra hep tüylerim diken diken olacakmış gibi hissettiriyor. Gövdesi Olmayan Adam’da gerçek anlamda kendini kaybeden biri var, Geri Giden Saat’te de kim olduğunu kaybeden birileri.

Frank R. Stockton – Negatif Yerçekimi Hikâyesi

Utku Okay’ın çevirdiği bu öykü, bir icat öyküsü ve benim kitapta en sevdiğim öykü. Hem olayları hem düşünceleri ile sanki bir romanın özü. İcatlar üzerine bütün romanları tek bir cümlede toplayışına bir bakalım: “Eğer buluşunu hala gizli tutma niyetini düşünüyorsan, keşke bunu hiç icat etmeseydin. Böyle bir makineye sahip olan hiç kimse bunu kullanmadan duramaz ve genelde deli sanılmak, gerçekten bir deli olmak kadar kötü bir durum.”. İç karartıcı bir öykü değil, biraz alaycı ve eğlenceli bir havası var. Başlarından geçen kötü bir olayı çıkarılan önemli dersleri de ekleyerek komik bir şekilde anlatıyor gibi. Ama bittiğine emin olana kadar yüreğim ağzımdaydı, her an her şeyin tepetaklak olabileceğini düşündüm durdum. Ben anlatımını göz korkutucu bulmasam da, demek ki icat edilen teknoloji böylesine korkutucu bir güç barındırıyor ve beni yine de tetikte tutuyor.

Bilimkurgu eserlerinin bazılarında olduğu gibi sağduyulu biri, mucidin karısı, hemen ilk anda icadın kötüye kullanılabileceğini öngörüyor ve huzurlarını kaçırabileceğine dair uyarıyor. Şaşırtıcı bir şekilde mucidimiz de karısını dinliyor, icadını herkesten saklamaya ve gizli gizli kullanmaya başlıyor. Huzurları tamamen kaçmıyor elbette ama başkalarının huzurunu kaçırıyorlar istemeden. Böylece öğreniyorlar, icat ettikten sonra onu herkesten saklasalar da temkinli kullansalar da güçlü icatlar her şekilde birilerinin hayatını etkiliyor. İcadı gökyüzüne saldıklarında şunları söylüyor: “Dünyanın etrafında kanatlı Hermes gibi dolaşmakta muazzam bir haz var ve bizi aşağıya, dünyaya çeken ve sonra yavaş yavaş vücudumuzun hareketlerini bezginlik ve meşakkate dönüştüren yerçekimi kuvvetinden kurtulmak ise bireye rahatlama hissi veriyor. Ama bu haz, neşe ve mutluluk saçan iki gencin sonsuza kadar süreceğini sandıkları ayrılıklarından sonra bir araya gelmelerine kıyasla hiçbir anlam ifade etmiyor.”

Edward Bellamy – Hikayem Size

Bellamy

Usta ütopya yazarı Bellamy’nin Hikayem Size öyküsünü Leyla Esen’in çevirisiyle okuyoruz. Tanıtım yazısında öyküyle ilgili, Wells’in eserlerinde de karşılaşlan kendi kültürüne yabancılaşma temasını ütopik bir topluma konumlandırdığı modern birey anlatısıyla aktarıyor denilmiş. Zihin-okuyucu bir toplumda, bildiğimiz toplumlardan farklı olarak bu toplumun nasıl şekillendiğini ve insan ilişkilerinin ne kadar farklı olabildiğini inceliyor. Anlatıcı düşünüyor, soruyor, yaşayarak görüyor ya da varsayımlar kuruyor. Ayrıntıları ve sınırları keşfediyor. Soruların ve ayrıntıların bir kısmını da okuyucuya bırakmış sanki. Bu öykü birkaç kitap sürse de incelenecekler bitmez, yine aklımızda sorular kalır.  

H. G. Wells – Yeni Hızlandırıcı

Wells

F. Cihan Akkartal’ın çevirdiği öykü için hem yazıldığı dönemde hem de şimdi değerini koruduğu söyleniyor. Zaman Makinesi ve Dünyalar Savaşı gibi klasik bilimkurgu romanlarının yazarı olan Wells, bilimkurgunun babası olarak tanıtılıyor. Bu öykü de Wells’in romanları kadar değerli. Her şey ne kadar güzel başlıyor öyküde, eğlenceli ve hayal gücünü zorlayıcı şekilde ilerliyor. Sonra keskin bir dönüşle bir kurt düşürüyor içimize: ya bu Hızlandırıcı istismar edilirse? İnsanın içini bir anda taşıyamayacağı kadar endişe dolduruyor, buna alışkınız. Hatta bazen sadece huzursuz hissetmek için okuruz, bu da iyi vakit geçirmek kadar yararlı olduğunu da gösterir.

Aklımız karışır, düşünürüz, ortada bir sorun olmadığı halde içimizde kötü bir his oluşur. Rahatsız oluruz bir şeyden, bir şeyler yanlış ya da tehlikeli hissettirir. Sorunun ne olduğu ifade edemediğimiz halde bir sorun olduğunu hissediyorsak, bunun vicdani kaygılarımızın ve bilinmezliğe olan korkumuzun bir sonucu olduğunu da söyleyebiliriz. Bu öykü ise “Tüm kuvvetli preparatlar gibi istismarla mükelleftir. Biz aramızda konunun bu yönünü etraflıca tartıştık ve bunun sadece tıbbi hukukun konusu olduğuna ve bizim alanımızın tamamen dışında olduğuna karar kıldık. Hızlandırıcı’yı üretip satacağız, sonuçlarını ise, göreceğiz artık…” diyerek şaşırttı. Ne ile karşı karşıya olduğunu bilen bir anlatıcı, biyoetik derslerindeki tartışmalarda bile sırtı yere gelmez; öyle güçlü, öyle etkileyici.

Yine de, icatların istismar edilmesine yönelik olanlar dışında öyküde başka tartışmaları da gözlerim aradı. Sanırım geri kalan soruları başka bilimkurgu romanları ve öykülerinde bulmamız gerekecek. Anlatıcı sorumluluğu tıbbi hukuka yıkadursun, ben de Negatif Yer Çekimi’nde mucidinin karısının uyarılarını hatırlatayım: Mucidin karısı, mucide icat ettikten sonra olacakları düşünmesi gerektiğini ve düşünmeden hareket etmesinin ona ve çevresine huzursuzluk getireceğini söylüyordu.

Abraham Merritt – Çukur Halkı

Merritt

Utku Okay’ın çevirdiği Çukur Halkı; ustaların ustası, gazeteci ve yazar, spekülatif kurgunun öncülerinden, hem çağdaşlarını hem gelecek nesilleri etkileyen, günümüz ürünlerinde izi bulunan Merritt’in öyküsü. Öykünün ve yazarın tanıtımında, bilimkurgunun fantazyayla iç içe geçtiği kozmik dehşet türünün ilk örneklerinden biri olduğunu söylüyor. Lovecraft’ın da kullandığı unsurlara dikkat çekiyorlar. Çukur Halkı ile söyleyebileceğim tek şey, öykünün kendisini bir solukta ve dehşet içinde okuttuğu.

Bilimkurgu sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir derleme. Bilimkurgunun öncü yazarlarıyla tanışmak için de güzel bir fırsat. Çınar Yayınları’na, Yankı Enki’ye, Leyla Esen’e, Utku Okay’a, F. Cihan Akkartal’a ve kitabın okuyucuya ulaşmasında emeği olan herkese teşekkür ederiz! İyi okumalar!

\n

\u00c7\u0131nar Yay\u0131nlar\u0131<\/strong>\u2019\u0131n Geceyi Ya\u015fa!<\/em><\/strong> slogan\u0131yla \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 ve Yank\u0131 Enki<\/strong>\u2019nin edit\u00f6rl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc yapt\u0131\u011f\u0131 serinin son kitab\u0131 Klasik Bilimkurgu \u00d6yk\u00fcleri<\/strong>. Arka kapakta, iyi bilimkurgunun iyi edebiyata d\u00f6n\u00fc\u015fme yolundaki ilk dura\u011f\u0131 19. y\u00fczy\u0131l\u0131 hat\u0131rlat\u0131yor okuyucuya. Burada bilimsel ve teknolojik icat \u00f6yk\u00fcleri, medeniyete yabanc\u0131la\u015fan kahramanlar, bilimkurgu ve fantazyan\u0131n i\u00e7 i\u00e7e ge\u00e7ti\u011fi kozmik deh\u015fet var. <\/p>\n\n\n\n

Fitz-James O\u2019Brien \u2013 Elmas Mercek<\/h2>\n\n\n\n

Leyla Esen<\/strong>\u2019in \u00e7evirisini yapt\u0131\u011f\u0131 Elmas Mercek<\/strong>\u2019in, Lovecraft\u2019\u0131n en sevdi\u011fi \u00f6yk\u00fclerinden biri<\/em> oldu\u011fu belirtilmi\u015f.\n\u00d6yk\u00fcn\u00fcn okuyucuyu \u00e7\u0131lg\u0131n bilim insan\u0131 olmaya ve bu yolda kendini kaybetmeye\n\u00f6zendiren bir etki yaratt\u0131\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcl\u00fcrse, \nLovecraft\u2019\u0131n neden bu \u00f6yk\u00fcy\u00fc bu kadar sevdi\u011fine \u015fa\u015f\u0131rmay\u0131z. \u00d6yle\netkileyici, tutkulu ve \u00fcrpertici! Bilim insanlar\u0131n\u0131n art\u0131k kendilerini\nkaybetmedi\u011fini, bilimin yaln\u0131zca bize hizmet etti\u011fini sand\u0131\u011f\u0131m\u0131z anlarda,\nbilimkurgunun temellerini ve okuyucusuna aktarmak istedi\u011fi huzursuzlu\u011fu\niliklerinizde hissetmenizi sa\u011flayacak bir \u00f6yk\u00fc. <\/p>\n\n\n\n

Edward Page Mitchell \u2013 G\u00f6vdesi Olmayan Adam ve Geri Giden Saat<\/h2>\n\n\n\n
\"\"\/
Mitchell<\/figcaption><\/figure><\/div>\n\n\n\n

T\u00fcr\u00fcn\u00fcn en \u00f6nemli \u00f6rneklerinden biri oldu\u011fu s\u00f6ylenen G\u00f6vdesi Olmayan Adam<\/strong> ve edebiyat\ntarihinin ilk zaman makinesi \u00f6yk\u00fcs\u00fc <\/em>olarak kabul edilen Geri Giden Saat<\/strong>, bilimkurgu\nedebiyat\u0131n\u0131n kurucu isimleri aras\u0131nda g\u00f6sterilen Edward Page Mitchell<\/strong>\u2019in \u00f6yk\u00fcleri. Leyla Esen\u2019in \u00e7evirdi\u011fi \u00f6yk\u00fclerin\nikisi de s\u00fcr\u00fckleyici ve \u00fcrpertici. Okurken beni epey huzursuz etti. O gece\nr\u00fcyamda g\u00f6rmedi\u011fimde de \u00e7ok rahatlad\u0131m. Yaratt\u0131\u011f\u0131 his hi\u00e7 ge\u00e7meyecekmi\u015f ve\nbundan sonra hep t\u00fcylerim diken diken olacakm\u0131\u015f gibi hissettiriyor. G\u00f6vdesi\nOlmayan Adam\u2019da ger\u00e7ek anlamda kendini kaybeden biri var, Geri Giden Saat\u2019te de\nkim oldu\u011funu kaybeden birileri. <\/p>\n\n\n\n

Frank R. Stockton \u2013 Negatif Yer\u00e7ekimi Hik\u00e2yesi<\/h2>\n\n\n\n

Utku Okay<\/strong>\u2019\u0131n \u00e7evirdi\u011fi bu \u00f6yk\u00fc, bir icat \u00f6yk\u00fcs\u00fc ve benim kitapta en sevdi\u011fim \u00f6yk\u00fc. Hem olaylar\u0131 hem d\u00fc\u015f\u00fcnceleri ile sanki bir roman\u0131n \u00f6z\u00fc. \u0130catlar \u00fczerine b\u00fct\u00fcn romanlar\u0131 tek bir c\u00fcmlede toplay\u0131\u015f\u0131na bir bakal\u0131m: \u201cE\u011fer bulu\u015funu hala gizli tutma niyetini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorsan, ke\u015fke bunu hi\u00e7 icat etmeseydin. B\u00f6yle bir makineye sahip olan hi\u00e7 kimse bunu kullanmadan duramaz ve genelde deli san\u0131lmak, ger\u00e7ekten bir deli olmak kadar k\u00f6t\u00fc bir durum.\u201d.<\/em> \u0130\u00e7 karart\u0131c\u0131 bir \u00f6yk\u00fc de\u011fil, biraz alayc\u0131 ve e\u011flenceli bir havas\u0131 var. Ba\u015flar\u0131ndan ge\u00e7en k\u00f6t\u00fc bir olay\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131lan \u00f6nemli dersleri de ekleyerek komik bir \u015fekilde anlat\u0131yor gibi. Ama bitti\u011fine emin olana kadar y\u00fcre\u011fim a\u011fz\u0131mdayd\u0131, her an her \u015feyin tepetaklak olabilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm durdum. Ben anlat\u0131m\u0131n\u0131 g\u00f6z korkutucu bulmasam da, demek ki icat edilen teknoloji b\u00f6ylesine korkutucu bir g\u00fc\u00e7 bar\u0131nd\u0131r\u0131yor ve beni yine de tetikte tutuyor.<\/p>\n\n\n\n

Bilimkurgu eserlerinin baz\u0131lar\u0131nda oldu\u011fu gibi sa\u011fduyulu biri, mucidin\nkar\u0131s\u0131, hemen ilk anda icad\u0131n k\u00f6t\u00fcye kullan\u0131labilece\u011fini \u00f6ng\u00f6r\u00fcyor ve\nhuzurlar\u0131n\u0131 ka\u00e7\u0131rabilece\u011fine dair uyar\u0131yor. \u015ea\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 bir \u015fekilde mucidimiz de\nkar\u0131s\u0131n\u0131 dinliyor, icad\u0131n\u0131 herkesten saklamaya ve gizli gizli kullanmaya\nba\u015fl\u0131yor. Huzurlar\u0131 tamamen ka\u00e7m\u0131yor elbette ama ba\u015fkalar\u0131n\u0131n huzurunu\nka\u00e7\u0131r\u0131yorlar istemeden. B\u00f6ylece \u00f6\u011freniyorlar, icat ettikten sonra onu herkesten\nsaklasalar da temkinli kullansalar da g\u00fc\u00e7l\u00fc icatlar her \u015fekilde birilerinin\nhayat\u0131n\u0131 etkiliyor. \u0130cad\u0131 g\u00f6ky\u00fcz\u00fcne sald\u0131klar\u0131nda \u015funlar\u0131 s\u00f6yl\u00fcyor: \u201cD\u00fcnyan\u0131n etraf\u0131nda kanatl\u0131 Hermes gibi\ndola\u015fmakta muazzam bir haz var ve bizi a\u015fa\u011f\u0131ya, d\u00fcnyaya \u00e7eken ve sonra yava\u015f\nyava\u015f v\u00fccudumuzun hareketlerini bezginlik ve me\u015fakkate d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcren yer\u00e7ekimi\nkuvvetinden kurtulmak ise bireye rahatlama hissi veriyor. Ama bu haz, ne\u015fe ve\nmutluluk sa\u00e7an iki gencin sonsuza kadar s\u00fcrece\u011fini sand\u0131klar\u0131 ayr\u0131l\u0131klar\u0131ndan\nsonra bir araya gelmelerine k\u0131yasla hi\u00e7bir anlam ifade etmiyor.\u201d <\/em><\/p>\n\n\n\n

Edward Bellamy \u2013 Hikayem Size<\/h2>\n\n\n\n
\"\"\/
Bellamy<\/figcaption><\/figure><\/div>\n\n\n\n

Usta \u00fctopya yazar\u0131<\/em> Bellamy<\/strong>\u2019nin\nHikayem Size<\/strong> \u00f6yk\u00fcs\u00fcn\u00fc Leyla Esen\u2019in\n\u00e7evirisiyle okuyoruz. Tan\u0131t\u0131m yaz\u0131s\u0131nda \u00f6yk\u00fcyle ilgili, Wells\u2019in eserlerinde de kar\u015f\u0131la\u015flan kendi k\u00fclt\u00fcr\u00fcne yabanc\u0131la\u015fma\ntemas\u0131n\u0131 \u00fctopik bir topluma konumland\u0131rd\u0131\u011f\u0131 modern birey anlat\u0131s\u0131yla aktar\u0131yor<\/em>\ndenilmi\u015f. Zihin-okuyucu bir toplumda, bildi\u011fimiz toplumlardan farkl\u0131 olarak bu\ntoplumun nas\u0131l \u015fekillendi\u011fini ve insan ili\u015fkilerinin ne kadar farkl\u0131\nolabildi\u011fini inceliyor. Anlat\u0131c\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyor, soruyor, ya\u015fayarak g\u00f6r\u00fcyor ya da\nvarsay\u0131mlar kuruyor. Ayr\u0131nt\u0131lar\u0131 ve s\u0131n\u0131rlar\u0131 ke\u015ffediyor. Sorular\u0131n ve\nayr\u0131nt\u0131lar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 da okuyucuya b\u0131rakm\u0131\u015f sanki. Bu \u00f6yk\u00fc birka\u00e7 kitap\ns\u00fcrse de incelenecekler bitmez, yine akl\u0131m\u0131zda sorular kal\u0131r.  <\/p>\n\n\n\n

H. G. Wells \u2013 Yeni H\u0131zland\u0131r\u0131c\u0131<\/h2>\n\n\n\n
\"\"
Wells<\/figcaption><\/figure><\/div>\n\n\n\n

F. Cihan Akkartal<\/strong>\u2019\u0131n \u00e7evirdi\u011fi \u00f6yk\u00fc i\u00e7in hem yaz\u0131ld\u0131\u011f\u0131\nd\u00f6nemde hem de \u015fimdi de\u011ferini korudu\u011fu s\u00f6yleniyor. Zaman Makinesi<\/strong> ve D\u00fcnyalar\nSava\u015f\u0131<\/strong> gibi klasik bilimkurgu romanlar\u0131n\u0131n yazar\u0131 olan Wells<\/strong>, bilimkurgunun babas\u0131<\/em>\nolarak tan\u0131t\u0131l\u0131yor. Bu \u00f6yk\u00fc de Wells\u2019in romanlar\u0131 kadar de\u011ferli. Her \u015fey ne\nkadar g\u00fczel ba\u015fl\u0131yor \u00f6yk\u00fcde, e\u011flenceli ve hayal g\u00fcc\u00fcn\u00fc zorlay\u0131c\u0131 \u015fekilde ilerliyor.\nSonra keskin bir d\u00f6n\u00fc\u015fle bir kurt d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcyor i\u00e7imize: ya bu H\u0131zland\u0131r\u0131c\u0131\nistismar edilirse? \u0130nsan\u0131n i\u00e7ini bir anda ta\u015f\u0131yamayaca\u011f\u0131 kadar endi\u015fe\ndolduruyor, buna al\u0131\u015fk\u0131n\u0131z. Hatta bazen sadece huzursuz hissetmek i\u00e7in okuruz,\nbu da iyi vakit ge\u00e7irmek kadar yararl\u0131 oldu\u011funu da g\u00f6sterir. <\/p>\n\n\n\n

Akl\u0131m\u0131z kar\u0131\u015f\u0131r, d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fcz, ortada bir sorun olmad\u0131\u011f\u0131 halde i\u00e7imizde k\u00f6t\u00fc\nbir his olu\u015fur. Rahats\u0131z oluruz bir \u015feyden, bir \u015feyler yanl\u0131\u015f ya da tehlikeli\nhissettirir. Sorunun ne oldu\u011fu ifade edemedi\u011fimiz halde bir sorun oldu\u011funu\nhissediyorsak, bunun vicdani kayg\u0131lar\u0131m\u0131z\u0131n ve bilinmezli\u011fe olan korkumuzun bir\nsonucu oldu\u011funu da s\u00f6yleyebiliriz. Bu \u00f6yk\u00fc ise \u201cT\u00fcm kuvvetli preparatlar gibi istismarla m\u00fckelleftir. Biz aram\u0131zda\nkonunun bu y\u00f6n\u00fcn\u00fc etrafl\u0131ca tart\u0131\u015ft\u0131k ve bunun sadece t\u0131bbi hukukun konusu\noldu\u011funa ve bizim alan\u0131m\u0131z\u0131n tamamen d\u0131\u015f\u0131nda oldu\u011funa karar k\u0131ld\u0131k.\nH\u0131zland\u0131r\u0131c\u0131\u2019y\u0131 \u00fcretip sataca\u011f\u0131z, sonu\u00e7lar\u0131n\u0131 ise, g\u00f6rece\u011fiz art\u0131k\u2026\u201d<\/em>\ndiyerek \u015fa\u015f\u0131rtt\u0131. Ne ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya oldu\u011funu bilen bir anlat\u0131c\u0131, biyoetik\nderslerindeki tart\u0131\u015fmalarda bile s\u0131rt\u0131 yere gelmez; \u00f6yle g\u00fc\u00e7l\u00fc, \u00f6yle\netkileyici. <\/p>\n\n\n\n

Yine de, icatlar\u0131n istismar edilmesine y\u00f6nelik olanlar d\u0131\u015f\u0131nda \u00f6yk\u00fcde ba\u015fka\ntart\u0131\u015fmalar\u0131 da g\u00f6zlerim arad\u0131. San\u0131r\u0131m geri kalan sorular\u0131 ba\u015fka bilimkurgu\nromanlar\u0131 ve \u00f6yk\u00fclerinde bulmam\u0131z gerekecek. Anlat\u0131c\u0131 sorumlulu\u011fu t\u0131bbi hukuka\ny\u0131kadursun, ben de Negatif Yer \u00c7ekimi\u2019nde mucidinin kar\u0131s\u0131n\u0131n uyar\u0131lar\u0131n\u0131\nhat\u0131rlatay\u0131m: Mucidin kar\u0131s\u0131, mucide icat ettikten sonra olacaklar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmesi\ngerekti\u011fini ve d\u00fc\u015f\u00fcnmeden hareket etmesinin ona ve \u00e7evresine huzursuzluk\ngetirece\u011fini s\u00f6yl\u00fcyordu. <\/p>\n\n\n\n

Abraham Merritt \u2013 \u00c7ukur Halk\u0131<\/h2>\n\n\n\n
\"\"\/
Merritt<\/figcaption><\/figure><\/div>\n\n\n\n

Utku Okay<\/strong>\u2019\u0131n \u00e7evirdi\u011fi \u00c7ukur Halk\u0131<\/strong>; ustalar\u0131n\nustas\u0131, gazeteci ve yazar, spek\u00fclatif kurgunun \u00f6nc\u00fclerinden, hem \u00e7a\u011fda\u015flar\u0131n\u0131\nhem gelecek nesilleri etkileyen, g\u00fcn\u00fcm\u00fcz \u00fcr\u00fcnlerinde izi bulunan<\/em> Merritt<\/strong>\u2019in \u00f6yk\u00fcs\u00fc. \u00d6yk\u00fcn\u00fcn ve yazar\u0131n\ntan\u0131t\u0131m\u0131nda, bilimkurgunun fantazyayla i\u00e7\ni\u00e7e ge\u00e7ti\u011fi kozmik deh\u015fet t\u00fcr\u00fcn\u00fcn ilk \u00f6rneklerinden biri<\/em> oldu\u011funu s\u00f6yl\u00fcyor.\nLovecraft\u2019\u0131n da kulland\u0131\u011f\u0131 unsurlara dikkat \u00e7ekiyorlar. \u00c7ukur Halk\u0131 ile\ns\u00f6yleyebilece\u011fim tek \u015fey, \u00f6yk\u00fcn\u00fcn kendisini bir solukta ve deh\u015fet i\u00e7inde okuttu\u011fu.\n<\/p>\n\n\n\n

Bilimkurgu sevenlerin kesinlikle ka\u00e7\u0131rmamas\u0131 gereken bir derleme.\nBilimkurgunun \u00f6nc\u00fc yazarlar\u0131yla tan\u0131\u015fmak i\u00e7in de g\u00fczel bir f\u0131rsat. \u00c7\u0131nar\nYay\u0131nlar\u0131\u2019na, Yank\u0131 Enki\u2019ye, Leyla Esen\u2019e, Utku Okay\u2019a, F. Cihan Akkartal\u2019a ve\nkitab\u0131n okuyucuya ula\u015fmas\u0131nda eme\u011fi olan herkese te\u015fekk\u00fcr ederiz! \u0130yi okumalar!<\/p>\n","post_title":"Klasik Bilimkurgu \u00d6yk\u00fcleri","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"klasik-bilimkurgu-oykuleri","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2019-08-01 09:33:28","post_modified_gmt":"2019-08-01 06:33:28","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=109586","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":109586}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "287"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "72"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

Hayalleri yarım kalmadı sadece korktular ama susmadılar…

Farkında olduğum şey sadece buydu; bir sistem tutturulmuş ve o sistemin onları koruduğuna inanan birkaç fanatiğin zaman içerisindeki kontrolsüz baskısının sonuçlarını izliyorum şu dünyada aklımı...

Öngörülemeyenler üstüne; kişisel bellek, büyük veri ve algoritmalara dair

Yapay zekanın ve algoritmaların telefonlarda ortam dinlemesi yaptığı hepimizin bildiği ama çokça dile getirilmeyen ya da tartışılmayan bir durum halini aldı. Varsayalım, arkadaşlarımızla konuşuyoruz: “Ne...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol