Geleneksel aile yapısındakiler bilir. Anneanneler, babaanneler söyler en çok: “Allah şaşırtmasın! Çok verip azdırmasın, az verip kudurtmasın.” Deyim yerindeyse bunlar iyice şaşırdılar. Çok buldular azdılar, az olunca kudurdular. Allah ile ilgisi var mı bilinmez ama yeterli oyu alamayınca ülkeyi kaosa sürükleyen bu iktidar sahiplerinin azdığını düşündüren karar, bir başka talan projesi olan Avrasya tüneli ile ilgili.
Başbakan Ahmet Davutoğlu İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın fikirlerini paylaşarak tünelin metresi başına yani 3 bin 400 tane kurban kesileceğini ve bunların muhtaç halka dağıtılacağını açıkladı. Çok fazla çelişki ile yaşıyoruz. Çok kötü yaşıyoruz. Çok kötüyüz, kötülüklere göz yumuyoruz. Çok kötü insanlar olmuşuz…
Bugünün kuruna göre Euro 3,30 TL, Dolar 2,95 TL. Açlık ve işsizlik hükûmete göre yok. Hatta hükûmete göre işsiz kalanlar iş beğenmedikleri için işsiz kalıyorlar. Peki katletme planının öznesi bu binlerce hayvan hangi muhtaçlara verilecek? Bu hayvanların yaşama amacı siyasilerin kendilerini hayırsever gösterebilmesi için kesilmek mi?
Lafta hayır yapıyorlar: Kurban maliyeti 2 milyon 125 bin!
“Kurban Bayramı”na sayılı günler kala Diyanet İşleri adlı kurum “kurban” fiyatlarını açıkladı. Diyanet’in açıkladığı 625 liralık kurban fiyatı baz alınırsa Davutoğlu ile Topbaş’ın paylaştıkları fikrin bize maliyeti 2 milyon 125 bin Türk Lirası! Anneannemin de dediği gibi “bunlar şaşırmış”, şayet şaşırmasalardı, ağızlarından düşürmedikleri Allah lafını söylerken bir aynaya bakar, biraz korkar, biraz utanır ve bütün bu saçmalıkları yapmazlardı.
Avrasya Tüneli’nin deniz altındaki kazı çalışmaları geçtiğimiz günlerde sona erdi. Davutoğlu bizzat oradaydı. Planlanan hareket Davutoğlu’nun tünele inip son hamle talimatını vermesi idi. Ancak güvenlik gerekçesiyle Davutoğlu tünele inmedi. Çünkü tünellerde, göçüklerde ihmalden dolayı ölmek bir Türkiye gerçeği. Oralarda ölmek bu işlerin fıtratında var, ama koskoca Başbakan da mı orada ölsün yani?
Davutoğlu güvenlik gerekçesiyle aşağı inmediği için telsiz ile talimat verdi. “Kıtaları birleştiren nesillerin torunları olarak sizlerle gurur duyuyoruz. Kıtalar arası yolculukta kazasız belasız hayırlı yolculuk diliyoruz” gibi sözler sarfetti ve “Ya Allah bismillah” diyerek son delme işleminin başlangıç talimatını da vermiş oldu. Delme işleminin bitişinin ezan ile aynı zamana denk gelmesini de hayırlara yoran Davutoğlu, “Fatih’in gemileri karadan yürütmesinden sonra nesiller boyu anlatılacak bir destan yazdınız“ diyerek de ülkede son yıllarda yazılan destanları anımsattı hepimize.
Türkiye’de destanlar katliamlar üzerine yazılıyor. Ankara’nın, Türkiye’nin Başkenti’nin göbeğinde bir polis memuru bir genç erkeği başından tabanca ile vurmak suretiyle öldürdüğünde de alana Türk Polisi’nin destan yazdığını anlatan bir pankart asılmıştı. Her ne kadar dünyanın en “mühendislik harikası” gibi şeyler zırvalanıyorsa da Avrasya Tüneli ekosisteme pek çok açıdan zarar verecek bir yapı. “Yapım aşamasında, yapımı bittiğinde ve kullanıma açıldıktan sonra” şeklinde yapacağımız üç bölüm incelemede göreceğiz ki, Avrasya Tüneli bizleri mutsuz edecek. Üstelik umurumuzda değilse bile, trafiği de rahatlatmayacak. Yalanlarla büyüyor Türkiye, Pinokyo’nun burnu gibi. Tünelin sonuçları ile karşılaşmadan önce gerçekleşecek 3 bin 400 adet katliam ise “yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir” der gibi sanki.