“İşin gerçeği ne biliyor musun? İşin gerçeği şu ki şimdi bir araya gelme zamanıdır! İnsanlar başkalarını suçlamaktan vazgeçebilseler. Bunun ne kadar sinir bozucu olduğunu görmek mümkün. Siyah insan beyaz insanla 200 yıldır kötü muameleye maruz kaldığını tartışıyor. Evet öyle, fakat şimdi geçmişten konuşmanın değil bir şeyleri düzeltmenin zamanı. Geçmişin çok kötü olduğunu biliyoruz, ama onu konuşmak yerine bir şeyleri düzeltelim!”
Meşhur 27 Club’ın en gitarcısı, güzel mi güzel “Guitar God” unvanıyla öpülmüş Jimi Hendrix, 73 yıl önce bugün (27 Kasım 1942’de), doğdu! Gitarın ilahı, sevginin ve barışın öncüsü Jimi’yi, sözleri, hayata bakışı ve rengarenk müziği ile bugün tekrar yaşatıyoruz.
İstenileni dolduramayan müzisyen, gitarist, söz yazarı, besteci tanımları değil; bir düşünür, bir ekol, bir ışıktı. 30 küsür yıl önceki şartlara ve kısacık kariyerine rağmen müziğe, gitar tarihine kattıkları ile peşinden gelenlere, bize halen “Jimi yaşıyor!” dedirtecek lezzetteki gruplara yol gösteren oldu.
Dönemindeki kendini sanata adamış birçok kişi, her alanda savaş çocuklarıydı. Savaşın çiçek çocukları. Doğduklarında veya büyürler iken, İkinci Dünya Savaşı sonrasında tükenmiş anne babalar, ülkeler, şehirler ve dahası ile iç içelerdi. Yaptıkları müzikle bir araya gelip dönemin hippi akımcıları oldular ve aşkı, sevgiyi, barışı tüm dünyaya öğretmeye uğraştılar. Dünyayı değiştirebilme inancıyla dopdolu yüreği ve Jimi de onlardan biriydi. Müzik, bu amaçta tek aracı oldu.
Purple Haze/Atlanta Pop Festival
Gelmiş geçmiş en iyi gitarist sayılması ve “onun gitarda denemediği hiçbir şey yoktu”lu tüm sözler, üstün yeteneği ve yaratıcılığından gelir. Solak olması ama sağ gitarı ters çevirip çalması, diliyle, dişiyle; sırtında, kafasında çalması en bildiğimiz farklılıklarıdır. Elektro gitarı en iyi anlayan kişi olduğu da söylenir. Bobinler ve manyetiklerin elektrik sinyalleri üzerine çok kafa yoran Jimi, gitarı bir enstrümandan çok elektronik bir cihaz olarak düşünmüştür. Müziği teoriye, notalara bağlı kalarak değil, duygularıyla çalar. Bu yüzdendir ki aynı parçayı her defasında farklı yorumlar, farklı çalar.
“Biz gitarcılar yolun bir tarafında koca bir binada seviyemize göre alt alta üst üste otururuz, Jimi yolun karşısında daha büyük bir binada tek başına oturur.”—Neil Young
Voodoo Child/1969
“Bir şekilde ayaktaysan, yataktan kalkıp sokağa çıkabiliyorsan sorun yok. Bunun şerefine dans edebiliriz hatta. İşin gerçeğini bilmek istersen, yapabileceğin en iyi şey müzik dinlemek. Dünyanın gidişatındaki büyük değişiklikler genellikle sanat ve müzik vasıtasıyla gerçekleşir. Dünyayı müzik değiştirecek. Eğer bir şeyi değiştirmek istiyorsan bunu ancak müzikle yapabilirsin Müzik yalan söylemez anlıyor musun? Yanlış yorumlanabileceğini kabul ederim, fakat yalan söylemez.”
“Hayatın hikâyesi göz açıp kapamadan sona erer, aşkın hikâyesi merhaba ve elvedadır, tekrar buluşuncaya dek.” Sevgilisi Monika’nın yanında yazdığı The Story Of Life’a ait olan bu sözler Jimi’nin son sözleriydi. Şarkıyı doğru zaman gelmeden kimseye söylememesi için Monika’yı tembihlemiş ve şarkısını besteleyemeden hayata gözlerini yummuştur. “Hayatımın en büyük hatası, Jimi’yi o haplarla yakaladıktan sonra onu tekrar yalnız bırakmak oldu. Odaya tekrar girdiğimde haplar dökülmüştü, 9 hap da eksikti.”
Hey Joe
Katıldığı bir programda “Sen dünyanın en iyi gitaristisin” dediklerinde kızarıp, “Hayır, ben sadece bu sandalyede oturan iyi bir gitaristim” cevabıyla pek mütevazi, sesinden de pek bir utanan Jimi hep yanımızda. Strat’ın çiçek çocuğu… Nota bilmeden, enfes yeteneği ile sürdürdüğü barış, kardeşlik, sevgi ve daha yüreğinden öpülesi bütün görüşlerini, çocukken çöpte bulduğu gitar ile tüm dünyaya ulaştıran Jimi’nin yerini kimse dolduramayacak.
“İnsanların ölüleri seviş biçimleri tuhaf. Sana biraz değer vermeleri için önce ölmen gerekiyor. Bir kez öldün mü sonsuza dek yerin sağlam. Ben öldüğümde plakları çalmaya devam edin.”