Gerçeklik olduğu gibi güzel olsa da, hiçbir zaman büyük çerçevede olanlar kadar etkileyici olamıyor.
Hayatınızı ilham verici şekilde değiştirecek ve kendi maceranıza heyecan getirecek bir film türü varsa o, içinde yolculuk hikâyesi olanlardır. Bir karakterin içinde olduğu yolculukta kaybolma isteğinin, sizi koltuğunuzda rahatça otururken başka bir dünyaya ışınlanmaya veya en azından yatağınıza uzanıp büyük hayallere dalmaya sürüklemesiyle bir ilgisi var gibi. Başlığın gidişatından önce yapmayı ertelediğiniz ödevinizi ve bu sırada patlamış mısırınızın biraz daha yağlı olabileceğini düşünüyorsunuz. Ders kredileriniz bir şekilde hallolduğundaysa kendinizi ucuz uçuşlar ararken ve hangi arkadaşınızın bu yolculuk için daha uyumlu olabileceğini düşünürken buluyorsunuz.
Sizi film kadar macera arayışına sokabilecek başka bir şey yoktur. İçinizdeki yolculuk tutkusunu daha da arttıracak ve modunuzu yükseltecek filmler arıyorsanız; işte karşınızda en iyi 5 yolculuk filmi.
Into the Wild (Özgürlük Yolu)
Into the Wild sizi tam hazırlıklı yolculuk planlarınızdan alıp, Alaska’da kaybolmayı düşleyen ve karada geçimini sağlayarak yaşamaya kararlı olan Christopher McCandless’ın gerçek hikâyesine götürecek. McCandless’ın yolculuğu planlandığı gibi geçmese de bu yorucu ama bir o kadar da muhteşem hikâye, yolculukların size tahmin ettiğinizden çok daha fazla şey öğrettiğinin mükemmel bir örneği. Dersliğin getirdiği kısıtlamalar olmadan, genç keşifçi derslerini uçsuz bucaksız diyarlarda öğrenir. Into the Wild kendinizi doğrudan çöle atmayı istemenizi sağlayacak, yalnızca belki tek başınıza olmadan.
Outsourced (Yeni Bir Aşk)
Bu, bildiğiniz tipik yolculuk filmlerinden biri değil. Filmdeki karakter bavulunu kendi isteğiyle değil, şirketinin onu yerine geçen kişiyi eğitmek için Hindistan’a göndermesiyle topluyor. Fakat karakter oraya gittikten sonra meydana gelen ilham verici olaylar sizde başka bir kültürü keşfetme isteği doğuracak. Bu film, yeni bir yaşam tarzını anlamak ve ondan zevk almak için alışkanlıklarınızı arkada bırakmanızı sağlayacak türden. Outsourced, sizi dışarı çıkıp gerçekten ne istediğinizi bulmaya meyilli hale getirecek.
Easy Rider (Geniş Adam)
Easy Rider, ciddi bir eğlence ve biraz da ahlaksız şeylerin arayışında olan, eyaletler boyu yolculuk yapan iki motorcunun hikâyesini anlatıyor. Tahmin edileceği gibi bu yolculuk beklediklerinden daha karmaşık bir hâl alıyor. Çöl manzaraları ve karşı kültürel mesajlarla dolu, Los Angeles’tan New Orleans’e yapılan bu yolculukta izleyiciler, özgürlüğün tadına bakma uğruna kendilerini yola atmaya can atacaklar.
Tracks (Çöldeki İzler)
Gerçekten isterseniz, her şeyin mümkün olduğunu hatırlatacak bir film Tracks. Robyn Davidson’ın gerçek hikâyesinin anlatıldığı filmde, genç bir kadının Alice Springs’ten Hint Okyanusu’na uzanan çöle tek başına, yalnızca köpeği ve birkaç deve eşliğinde yola çıkışı anlatılıyor. Kişinin kendini keşfe çıktığı bu zorlayıcı hikâyede Tracks, yolculukların her zaman gösterişli dergi fotoğraflarındaki gibi görünmesi gerekmediğini hatırlatıyor. Yolculuğunuz yalnızca size ve kendinize ait; işler beklenmedik yönlere sapsa bile korkmayın.
The Darjeeling Limited (Küs Kardeşler Limited Şirketi)
Bu filmden çıkarılacak dersleri daha önceden duymuş olmamız filmin gücünden herhangi bir şey kaybettirmiyor. Yolculuk, kendi içimizde yaşadıklarımızı ve çevremizdeki insanlarla olan ilişkimizi kendine has bir şekilde dönüşüme uğratıyor. Eski bir kavga sonrası yolları ayrılan üç kardeş, Hindistan’a doğru bir tren yolculuğunda tekrar birleşiyor. Bu üç adam tren peronlarına kapandıklarında kardeşler arasındaki çekişme, yolculuğu ve ilişkilerini kesin olarak bozma tehlikesine sokuyor. The Darjeeling Limited bir yolculuğun paramparça bağları bile nasıl onaracağını gözler önüne seriyor.
The Plaid Zebra internet sitesindeki “5 films that will lift your spirits and convince you to see the world” başlıklı yazıyı Bürde Yılmaz Gaia Dergi için çevirmiştir.