Ali Nesin önsözü ve Sevan Nişanyan anlatımıyla hiç zorlanmadan okuyacağınız bu kitap bazı kelimeleri aslında hiç tanımadığımızı fark ettiriyor. 100 güzel kelime, Hazır Bilgi Serisi’nin beşinci kitabı.
Güzel ile başlıyor bu güzel kitap ve Sevan ile bitiyor. Şu an tutuklu bulunan Sevan Nişanyan 100 kelimeyi yazdığı bu kitapta kelimelerin kökenlerinden bahsederken bizi anılarına da şahit ediyor.
Kolay okunabilen bu kitap çok çeşitli bilgiler içerirken, Nişanyan’ın Türkçeyi bu denli iyi biliyor olması bir de mütevazı yaklaşımıyla bizi kendine tekrar tekrar hayran bırakıyor. Ali Nesin’in bir sohbetlerinden aktardığı şu sözler hayranlığımızın sebebini de açıklıyor:
“-Bu kadar çok kelimeyi nereden öğrendin, nasıl biliyorsun? diye sordum.
-E biraz Türkçe biliyoruz herhalde! diye cevap verdi. Gerçekten de biliyordu. Bilmediği konu yoktu ki…”
Kitabın hem bilgi vermesi hem eğlendirmesi onu çekici kılan. Nişanyan’ın seçtiği 100 güzel kelime gerçekten çok güzel, ama daha güzeli Türkçeyi bu kadar iyi bilen birinden güzel anılarla “dinlemek” sanki. Bir de yaşadığımız çağda kimin nece konuştuğunun belli olmadığını, ana dilinde eğitim almak isteyen insanlara dayattığımız dilin kullanımının bile yanlışlarla dolu olduğunu, üstüne de 140 karaktere sığan felsefeleri, aşkları, paylaşımları düşününce bu kitabın değeri daha da artıyor.
Seçtiği kelimeleri anlatırken yaptığı göndermelerden tutun da hangi dilden Türkçeye geldiğine, eskiden ne manada kullanıldığından şimdi nasıl konuşulduğuna örneklerle açıklıyor.
Sevan Nişanyan çok güzel işler yapan farklı bir insan. Kitabın önsözünde Ali Nesin cezaevi anılarından bahsetmiş. Cezaevinde bile okuyor, gelişiyor, paylaşıyormuş bildiklerini. Sonra çıkmışlar cezaevinden araya 10 yıl girmiş, Ali Nesin dönmüş bakmış ki Nişanyan ev yapıyor. Her şeyi bilir biliyorum ama ev yapmayı da bileceğini düşünmemiştim diyor. Nişanyan şimdi yine cezaevinde. Üstelik tarihe ve doğaya zarar vermekten. Tarihe saçma sapan restorasyonlarıyla, doğaya da rant odaklı inşalarıyla belki de tarihin en büyük zararını veren hükûmet Nişanyan’ı sevmiyor. Ama biz çok seviyoruz ve Nişanyan için izan talep ediyoruz!
Ali Nesin sözü Nişanyan’a bırakmadan önce, kaleme aldığı başlangıç yazısını şu sözlerle bitiriyor:
Madalya, teşekkür filan beklemiyorduk ama bu kadarını da hiç beklemiyorduk. İmar suçundan cezaevinde olan var mı bu ülkede? Cumhurbaşkanlığı sarayının bile kaçak olduğu bir ülkede yaşıyoruz gerisini siz düşünün! Sorunun kaçak inşaat olmadığı çok belli. Utanç içinde hep beraber yerin dibine girelim.! Bize müstahaktır. Ağır mı konuştum?