Kaptan Paul Watson geçmişte Greenpeace ile aktivizm yürütmüş, Greenpeace’in küresel ve dünyayı yok eden şirketlerle imaj tazeleme çalışmaları ve Greenpeace’in para ile ilgili şaibeli durumları ve son olarak da yapılan bir toplantıda militan eylemlere son verilmesi kararı alınması üzerine Greenpeace’den ayrılarak Sea Shepherd‘ı kurmuş önemli bir hayvan özgürlüğü aktivisti.
Kaptan Paul Watson kurmuş olduğu Sea Shepherd filoları ile okyanuslarda balina, fok ve balık avcılarına karşı mücadele etmektedir. Filolarına dünyanın her yerinden aktivistler katılmakta ve tüm gemiler tabii ki gerçek bir hayvansevere yakışacak şekilde vegan.
Sea Shepherd bağış toplayarak ve resmi ürünlerini satarak varlığını sürdürmekte. Sea Shepherd’in son gemisinin de Türkiye’de üretildiğini hatırlatmakta fayda var.
Geçtiğimiz günlerde ezber bozan bir durum oldu ve uzun zamandır ilk kez bir matador boğa tarafından öldürüldü. Kaptan Paul Watson hayvan katilleri ile mücadelesinin yanı sıra bu konularda sık sık yazarak paylaşan biri.
İşte bu sözü geçen olay ile ilgili olarak Watson’un yazdıkları:*
25 senedir ilk kez boğa güreşlerinde bir İspanyol matador ölüyor.
29 yaşındaki Victor Barri Aragon’un Teruel kasabasında Lorenzo isimli 600 kiloluk boğadan ölümcül bir boynuz darbesi aldı.
Barrio’nun şok geçiren karısı, kalabalıktaki seyircilerle beraber boğanın boynuzu kocasının ciğerini delip geçer ve aortunu yırtarken “dehşet içinde” her şeyi seyretti.
Kadın eşinin ölümü karşısında gözyaşı dökerek “hayat acımasız” diyerek acısını dışa vurdu.
Barrio için her şey kaderdi mutlaka, ama yaşam bu yaz kan, acı ve et festivalini destekleyen sadist kalabalıkların kana duyduğu şehveti doyurmak adına ölecek olan Lorezon ve diğer bin boğa için çok ama çok daha acımasız.
Lorenzo’un Barrio karşısındaki zaferi hayatını kurtarmaya yetmedi, İspanyol boğa güreşi sendikası Lorenzo’nun annesi Santa Coloma’tı mezbahaya yollayarak ve böylece Lorenzo’nun soyunu tamamen yok ederek Barrio’nun intikâmını almış oldu. El Pais gazetesi “Geleneğe göre ‘katil’in soyu onunla beraber sona erer” diye yazdı.
Francisco Marco adlı matador da cumartesi günü Pamplona’da boynuz darbesiyle yaralandı.
Pamplona’da boğa koşusunda 16 beyinsiz yaralandı. İki kişi Pamplona’da cumartesi günü boynuz darbesiyle yaralandı, ayrıca Alicante kasabasındaki boğa koşusunda 28 yaşında bir adam öldü.
Geçen yıl İspanya’da boynuz darbesi alarak yaralananların sayısı 10’du.
Evet, Barrio öldü deniyor, evet, 18 kişinin yaralanması da üzücü Matadorun ve bir beyinsizin ölmesinden, 17 diğer maço aptalın darbe yemesinden dolayı memnun değilim, ama üzgün değilim.
Benim canımı sıkan şey, Lorenzo’ya yapılan haksızlık. Yense de yenilse de katledilen o, annesinin katledilmesi de cabası. İspanyol medyası eğer boğa kazanırsa boğaya katil adını veriyor, matador denen sadist narsistlerin seri cinayetlerini ise matadorlar kazansa da kaybetse de göklere çıkarıyor, bir boğanın boynuzlarıyla ölen her bir matadora karşılık matadorun kılıcıyla binlerce boğa ölüyor.
Bu bir spor değil, bu eski Roma döneminde gladyatörlerin vahşi hayvanlarla kapıştığı günlerdeki heyecandan kalma kan dolu, arkaik bir katliam; eğer taraflardan biri, yense de yenilse de öldürülüyor ve yaşama şansından mahrum bırakılıyorsa buna kimse spor diyemez.
Bu gaddarlık, kindarlık, intikamcılık ve sadistliktir, hisleri ve duyguları olan ve kendini savunan bir canlıya katil demek de tiksinti verici bir insanmerkezci kendini beğenmişliğin ta kendisi.
Barrio öldü çünkü erbezleri elastik bantlar tarafından ezilen ve korkak pikadorlar (matadordan önce boğayı kışkırtanlar) tarafından vücudunda açılan yaralardan kan fışkıran bir boğayla karşı karşıya kalma kararını aldı. Haykıran ve kükreyen kalabalıktan korkan ve bir yandan da çektiği acıyla çıldıran Lorenzo yine de türü adına bir darbe savurmayı başardı. Kendisine işkence eden kalpsiz canavarlardan birini öldürdü, işte ben de onu bu başarısı sebebiyle kutluyorum.
Lorenzo öldü, ama bu delilik sona erene kadar, artık işkence yapılmayana dek boğaların daha fazla zafer kazanmasına ihtiyacımız var.
İspanya’daki haber medyası, boğa güreşini eleştirenleri, Barrio’nun ve Pamplona’daki 17 beyinsizin ve Alicante’deki diğer embesilin aslında hak ettiğini bulduğu yönündeki “gaddar” eleştirilerini ciddi biçimde eleştiriyor; oysa gerçek şu ki Barrio ve 18 kendini bilmez gerçekten de başlarına geleni hak etti.
Yüz yıl önce hiç kimse bir matadorun ölümünü kutlamazdı. Ama artık 1916 yılında değiliz, 2016 yılındayız ve bu cinai, maço cesaret zırvalığının günümüz dünyasında yeri yok. Bugün boğaları savunanlar var ve artık matadorları alkışlamayan, tam tersine kınayan çok daha fazla insan var. Matadorların gladyatörler, bestiariiler (Roma döneminde hayvanlarla kapışan gladyatörler), ayı-köpek dövüşçüleri, köpek dövüşçüleri, horoz dövüşçüleriyle beraber tarihin çöplüğüne atılması gerekiyor.
O halde boğa güreşi hayranları da matadorları yuhalayan ve boğaya destek olan şefkatli insanlarla ilgili sızlanmaktan vazgeçsin. Onlar ne zaman o sıyırmış cinayet orjilerine son verirlerse, ne zaman kan ve ölümü yüceltmeye son verirlerse bizler de boğaların zaferlerini kutlamaya son vereceğiz.
Lorenzo, seni selamlıyorum. Aferin sana, öldün ama intikâmını aldın.
*Haberin çevirisi hayvanozgurlugucevirileri.com sitesi tarafından gerçekleştirilmiştir.