Ana SayfaEkolojiHayvan HaklarıYunus parklarındaki işkencelere bir yasak da Fransa'dan

Yunus parklarındaki işkencelere bir yasak da Fransa’dan

-

Yunus parkları, reklamlar ve ürün yerleştirme teknikleri ile insanları kandırırlar. Yunus terapisi yalanı ile çocuklarına şifa arayan aileleri kandırarak çocukları ve aileleri istismar ederler.

Yunuslar yüzlerinin şeklinden dolayı her zaman, öldüğünde dahi mutlu bir surat ifadesine sahiptir. Bu da yunuslara işkence eden onları esaret altında tutan istismarcılar için büyük bir nimettir çünkü hayvanlar işkence altındayken bile gülümsüyormuş gibi görünmektedir. Böylece müşteriler istismarcı yunus park çalışanlarının yunuslara işkence yaptığını asla tahmin edemezler.

Yunus parkı kocaman bir istismardır, en başta yunusları sonra ise müşterilerini istismar etmektedir. Örnekleyecek olursak; yunusları aç bırakarak terbiye ederler ve aç kalan yunus doğasına ters olmasına rağmen çiğ balık yemek zorunda kalır. Yunusların solar sistemleri vardır ve bu sistem sayesinde haberleşirler. Yunuslar yunus istismarcıları tarafından havuza kapatıldıklarında gönderdikleri sinyaller havuzun duvarına çarparak onlara sürekli geri dönerek onları delirtecek noktaya gelir, bunun sonucunda yunus solar sistemini kapatmak zorunda kalır yoksa delirecektir, bu yüzden bir anlamda kör olurlar. Yunus parklarında doğum yapan yunusların büyük çoğunluğu ölü doğum yapmaktadır. Stres çocuklarının karınlarında ölmesine sebep olur. Yunus istismarına karşı yapabileceğiniz şey bu konuda bilgilenmek, yunus istismarcılarını ve yunus işkencesini desteklememek (gitmemek, çevrendekilerin gitmesini engellemek). Ayrıca devlete de bu işkenceye son vermesi için baskı yapmak.

Geçtiğimiz yıllarda yunus işkencesinin çok duyulması üzerine devlet yunus parklarını kapatma sinyali vermişti. Fakat yunus istismarcıları millet vekili Mehmet Metiner ile işbirliği yaparak lobi faaliyeti yürüttüler ve Mehmet Metiner komisyonda Yunus istismarcılarını savunarak yunuslara uygulanan işkence ve istismarın devam etmesini sağladı.

Yunus işkencesi Türkiye’de hâlâ sürüyor fakat yunus istismarına son veren ülkelerin arasına yeni katılan ülke Fransa oldu.

Hayvan Özgürlüğü Çevirileri’nin BBC‘den çevirdiği haberi detayları şu şekilde :

Fransa’da yunusların ve katil balinaların eğlence parklarında kullanılmak amacıyla üretiminin yapılması yasaklandı. Ayrıca şu anda eğlence parklarında bulunan orkalar ve yunuslar haricindeki balina, yunus ve domuzbalıklarının esaret altında tutulması da yasaklandı. Fransız Hayvanat Bahçeleri Birliği yasak konusunda kendilerine  danışılmadığı gerekçesiyle itiraz ediyor; ancak hayvan hakları eylemcilerine göre bu yasak Fransa için tarihi öneme sahip bir adım.

Sea Shepherd dahil beş hayvan ve doğa koruma grubunun açıklamasına göre yasak sayesinde deniz ve su parkları eğlence merkezlerinin sonu gelecek.

Yunusları istismar ederek insanları ve çocukları da istismar eden yunus parklarına karşı daha fazla gerçekler: http://www.yunuslaraozgurluk.com

SON YAZILAR

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Hatay’da depremin ardından süren hayat mücadelesinin pek de söz edilmeyen özneleri: Hayvanlar

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay'da yaşayan patili dostlarımız oldukça zor durumda. Hayvanlara yönelik bir sağlık hizmeti görünür değil, özellikle kedi ve köpekler kontrolsüzce...

“Hayvanlar için etki” yaz okulu için kayıtlar başladı

Kafessiz Türkiye tarafından düzenlenen “Hayvanlar İçin Etki Yaz Okulu” kayıtları başladı! Başvuru için son gün 22 Temmuz. 25- 26-27 Temmuz 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek...

Felaketin görünmeyen yüzü: Depremden etkilenen hayvanlar

Depremin ardından Animal Save Türkiye grubu deprem bölgesinde ilanlar aracılığıyla hayvanları kurtardı. Bakım verenlerine ulaşabildiği hayvanları sahiplerine ulaştıran grup, depremzede hayvanları yuvalandırmaya devam ediyor.
Kronstad
Kronstad
Özgürlük bireyin kendisinde başlar. Kavramak gerekir önce. Anlamak yetmez, bilmek yetmez. Kavrayıp şaşırmak gerekir. O zaman anlarız etrafımızı saran kölelik kafesinin nasıl da içinde olduğumuzu. Köle olmak istemiyorsak köle olmamayı öğrenmeliyiz. Eğer istersen asla köle olmazsın.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol