Meksika’da kendilerini besleyen bir kadının cenazesine katılan sokak köpeklerinin görüntüleri, Fuentes‘in bir öyküsünde köpeklerle birlikte kiliseye girip onlar için dua eden Dona Manuela‘yı hatırlatıyor.
Meksika’da Morales eyaletinin merkezi kenti Cuernavaca’da yaşanan bir olay, insanlarla köpekler arasında gelişen bağların varabileceği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Bu fotoğraflar, yaşadığı yerde her gün sokak köpeklerini ve kedilerini besleyen Margarita Suarez’in cenazesinden. Cenaze gerçekleşirken çıkagelen köpekler, Suarez’e son yolculuğunda eşlik ediyor. Görenleri şaşkına çeviren köpekler için “Onlar melekler” diyor Suarez’in kızı Urrurita ve ekliyor: “Bu annemin, yaptıklarıyla sebep olduğu harika bir şey“. Fotoğrafları Facebook hesabından paylaşan Urrurita, bu mucizevi görüntülerin hayatının en üzücü gününde gerçekleştiğini belirtiyor. Cenaze evinde insanlar, Suarez’in tabutunun yanında yaslarını tutarlarken gelen köpekler, bu matemli anda nöbete eşlik etmeye başlıyorlar.
Köpekler için bir dua
Bu ilginç hikâye, bize yine Meksika topraklarından çıkan, dünyanın en büyük yazarlarından Carlos Fuentes’in bir öyküsünü hatırlatıyor. Başlığımızı bu yüzden “Dona Manuela’nın köpekleri” diye atıyoruz. Çünkü yukarıda anlattığımız hikâyeyi Fuentes’in öyküsünün bir devamı olarak görmek pekala mümkün. Fuentes’in Yanık Sular isimli kitabında yer alan ve yer yer insanlara köpekleri bellekleri üzerinden kıyaslayan Bu Evler Bir Zaman Saraydı başlıklı öyküsünde Dona Manuela isimli yaşlı bir kadının sokak köpekleri ile birlikte kiliseye girdiği, etkileyici bir bölüm vardır.
Öykünün bir yerinde Dona Manuela, evinin önünde bir sokak köpeği ile karşılaşır ve onla birlikte yürür. Dona Manuela’nın bir yandan beslediği bu köpeklerin sayısı yürüdükçe 20’ye ulaşır. Sonrasında kilisenin önünde, öyküde daha önce yaralanışı anlatılan bir çaresiz köpekle karşılaşır. Köpekler, kadını o köpeğe götürmüştür. O zaman Dona Manuela, bu aynı zamanda tek gözü kör olan köpeğe “Tek gözlü, kör, zavallı köpek, gökyüzü gibi mavi ve ölü bir gözün olduğu için mutlu ol, bu sayede dünyanın yarısını görüyorsun” der.
Sonrasında beraberindeki köpeklerle, içeride çok az insanın olduğu kiliseye giren Dona Manuela, sunağa çıkar, kutsal kase dolabının önünde diz çöker ve yüksek sesle yakararak şunları söyler: “Bir mucize efendimiz, köpeklere dil ver, kendilerini kurban edenleri anımsama yeteneği ver; Tanrım, sen ki haçın üzerinde acı çektin, köpeklerine acı, onları bırakma, madem ki insanlara bu zavallı hayvanlara acıyarak davranacak iyiliği vermedin, hiç olmazsa onlara kendilerini koruyacak gücü ver; İsa-Mesih efendimiz, ey Tanrı ve gerçek insan, bütün yaratıklarına aynı şeyi vererek kendini kanıtla, aynı zenginliği demiyorum, o kadar çok şey istemiyorum senden, yalnızca birbirlerini anlamaları için acıma duygusu, bu olmazsa, kendilerini savunmak için eşit güç ver; bazı yaratıklarını artık ötekiler kadar sevmiyorsun Tanrım, bu yüzden daha az sevdiklerin daha az sevecekler seni ve sana Şeytan diyecekler.“
Kaynak: The Dodo