Ana SayfaYaşamSağlıklı BeslenmeKaralahana ve büyüleyici sağlık etkileri

Karalahana ve büyüleyici sağlık etkileri

-

Antik Roma’ dan beri sağlık faydaları konuşulan, o dönemde sarhoşluk tedavisi için kullanılan, orta çağın en popüler yeşil yapraklı sebzelerinden biridir lahana. Karalahana, marul ile bezer görünümde olması sebebiyle aynı kategoride sanılsa da aslında turpgiller (Brassica) ailesinden, geniş ve kalınca kat kat yapraklara sahip bir sebzedir. Beyaz ve kırmızı lahana gibi merkez yaprakları baş oluşturmaz. Kış sebzesi olarak yetiştirilen karalahananın yaprakları koyu yeşildir.

Ülkemizde “karalahana” denilince akla ilk olarak Karadeniz Mutfağı gelir. Doğu Karadeniz’de (Ordu, Giresun, Artvin, Rize, Trabzon) bölge halkının temel besin maddesini oluşturur. Öyle ki hemen her evde en az haftada 2-3 defa karalahana ile yapılan bir yemek muhakkak bulunur. Öyle yegane bir istatistiki bir bilgiden söz etmiyorum, Artvinli ve bu kültürün bizzat tanığı olarak da teyit ediyorum. Çocukken bizim evde de benzer sıklıkla pişirilirdi. O zamanlar istemeye istemeye yediğimi hatırlarım. Bölgedeki tiroid problemlerini bu sebze ile ilişkilendiren, lahananın guatrojen olduğunu söyleyen haberler yapıldığında herkes çok telaşlanmıştı. Daha az pişirilmeye başlandı bir dönem, ama hala mutfağın baştacı. Ne zaman uzak kaldım o lezzetten, o zaman fark ettim ki aslında seviyor özlüyormuşum.
….
Bölgede kelem, pezük, pancar, şaviphali gibi farklı farklı isimlendirildiğine tanık olabilirsiniz. Her isim aynı sebzeyi işaret eder. Çorbası, yemeği, salatası, dolması, turşusu, kavurması yapılan bu iri ve kalın yapraklı sebze; hem damağa hitap ediyor, hem de besleyici yönüyle şifa dağıtıyor.

Taşıdığı sağlık faydalarına geçmeden önce şu guatrojen konusuna bir açıklık getirelim. Bölgedeki yüksek guatr hastalığı oranının temel sebebinin, suların iyottan oldukça fakir olmasından kaynaklandığı belirlenince karalahana da çabuk aklandı. Zira karalahananın içerisinde guatra neden olabilecek guatrojen dediğimiz maddeler bulunmaktadır. Ancak bir kişinin karalahana tüketimi sebebiyle guatr olabilmesi için günde 35 kiloyu yaklaşık 3 ay boyunca sürekli olarak tüketmesi gerektiği açıklanmıştır. Tek bir kişinin her gün bu kadar kara lahana yemesi mümkün olmadığı gibi, karalahana tüketiminin guatra neden olması da mümkün değildir.

Amerika’da Milli Karalahana Günü’nün var olmasına neden olan, eski başkan Obama’nın Şükran günü yemeğine bu sebzenin salatası ile başlamasına kadar giden karalahananın taşıdığı sağlık potansiyellerine bir göz atalım.

Radyasyondan koruyucu etki

Deneysel çalışmalar karalahana ve diğer trupgillerde bulunan (3,3′-diindolilmetan-DIM) bir bileşenin radyasyona maruz kalma durumunda, hayatta kalma süresini uzattığını göstermiştir. DIM molekülünün aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu düşünülmektedir ancak daha fazla araştırma yapılmadan şimdilik bu etkiyi bir fayda olarak değerlendirmiyoruz. (Bilgisayar kullanıyor, TV izliyor ve röntgen çektiriyorsak radyasyona maruz kalıyoruz demektir.)

Anti-inflamatuar etki

Anti-inflamatuar vücudumuzda iltihapla savaşan bileşenlerdir. Karalahana, kuzenleri olan brokoli, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, hardal, turp ve şalgam gibi glukosinolat denilen anti-inflamatuar bir bileşen içerir. Ayrıca oldukça az miktarda yağ içermesine rağmen omega3/omega6 oranı ideal düzeydedir ve bu da ayrıca bir iltihap savaşçısı etkisi sağlar. Karalahana, enfeksiyon toplayıcı bir etki yaratarak eklem ağrısı, ateş, çeşitli deri bozuklukları gibi birçok enfeksiyonun etkilerini azaltmada başarılıdır.

Antioksidan etki

Atioksidanlar, vücudumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar esnasında yağların oksitlenerek vücudumuza zararlı hale gelmesini önleyici bileşenlerdir. Bilinen en etkili 3 antioksidanından 2’sini bir arada içeren karalahana, C vitamini ve Beta-karotence zengin, kuersetin ve kaempferol içeren mükemmel bir antioksidan besindir. Bu bileşenler sayesinde kalp sağlığını koruyucu, kan basıncını düşürücü, , kanser ve virüslerden koruyucu ve depresyonu azaltıcı etkileri vardır.

Kilo kaybı üzerinde etkisi

Karalahana, vitamin, mineral ve diğer birçok yararlı besin ögesi ile doludur. Yemeklerde veya salatalarda tüketerek yüksek düzeyde posa alımını sağlayıp ve bağırsak çalışmasını düzenler. Hacmine oranla çok düşük kalorili ve tokluk sağlayıcıdır. Bağırsak hareketlerini düzenler ve kilo vermeye yardımcıdır.

Detoksifikasyon

Yapısındaki izotiyosiyanatlar sayesinde hücresel düzeyde detoksifikasyon sağlar. Vücudumuz için zararlı olan toksin denilen molekülleri antioksidanlar tarafından yok edilirken vücuttan çıkarılıp atılması için izotiyosiyanatlar devreye girer. Karalahana hem antioksidan hem de izotiyosiyanat içerdiğinden şahane bir detoks besindir. Dalından yeni koparılmış lahana da bu etki maksimum düzeydeyken ortam koşullarına ve bekleme süresine göre bu etki kayba uğrayabilir.

Beyin gelişimi üzerine etkisi

Karalahananın hamilelikte düzenli tüketimi, anne karnındaki bebeğin yüz ve kalbinin doğru gelişmesi, yeterli doğum ağırlığına ulaşmasını desteklerken, nöral tüp defekti riskini azaltma üzerine güçlü etkileri vardır. Çünkü karalahana doğal ve çok değerli bir folat (folik asit) kaynağıdır. Üreme çağındaki kadınlarda folat yetersizliği; B12 vitamini eksikliği, epilepsi, cinsel istekte değişiklikler, dikkat eksikliği, uyku problemi ve duygusal inişler ve çıkışların sebebi olabilir. Çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlara doktorlar tarafından tablet olarak folik asit takviyesi önerilmesi folatın bu kabiliyetinin sonucudur.

Karalahananın besin ögesi dağılımı ve tüketim önerilerini içeren bir sonraki yazıda görüşünceye dek sağlıcakla kalın.

Kaynaklar:
• The importance of the ratio of omega-6/omega-3 essential fatty acids. The Center for Genetics, Nutrition and Health, Washington, DC 20009
• https://ndb.nal.usda.gov/ndb/foods/show/2983?manu=&fgcd=&ds=
• https://www.medicalnewstoday.com/articles/284823.php
• http://ozgurdiyet.com/kasim-ayinin-sebze-ve-meyveleri/
• Therapeutic Potential of Quercetin to Decrease Blood Pressure: Review of Efficacy and Mechanisms Department of Nutrition, Exercise, and Health Science, Central Washington University,
• https://www.hindawi.com/journals/tswj/2013/162750/

SON YAZILAR

Neden vegan oldum?

“Neden vegan oldum?” sorusuna kısa cevabım; hayvanlara eziyet çektirmeden, onları öldürmek amacıyla üretmeden, doğaya zarar vermeden ve sağlıklı yaşamak için. Tüm bunlar insan üzerinde aynı anda...

Beş çayları: Önceliğimiz, öğretilmişliklerimizden kurtulmak

Kültürümüzün temelinde misafirperverlik yatar bizim. Geleni aç göndermeyiz. Kahvenin yanına bile mutlaka servis edilecek bir besin ekleriz. Beş çaylarımız vardır bizim. Kısırların, böreklerin, mercimek köftelerin,...

Uykusuzluğumuzun nedeni belki de beslenmemizdir…

İnsanın varlığını sürdürebilmesi için biyolojik, fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması gerekir. Bunlardan biri uykudur. Uyku süresi ve kalitesi, hafıza, öğrenme performansı, metabolik sistem gibi birçok...

Anne sütü: İlk aşı

Bireylerin gelişim süreçlerinde doğumdan adölesan döneme kadar içerisinde bulundukları yaş aralıkları; 0-1 yaş arası bebek, 1-6 yaş arası okul öncesi çağı, 6-12 yaş arası okul...
Ayşegül Yılmaz
Ayşegül Yılmazhttp://www.ozgurdiyet.com
Hacettepeli bir Diyetisyen. Doğru beslenmenin sağlıklı yarınların gereği olduğuna inanan, doğadan ve doğaldan yana yaşamı savunan, meraklı, heyecanlı ve araştırmacı bir kişi.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol