1-14 Aralık 2017 tarihleri arasında, Ankara Sinema Derneği tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 23’üncü Gezici Festival, bu yıl da Türkiye sinemasının en yeni filmlerini ekipleriyle birlikte kent kent dolaştıracak. Yolu Ankara’dan sonra Sinop ve Kastamonu’ya uğrayacak festivalin, Türkiye 2017 bölümü, ulusal ve uluslararası festivallerde boy gösteren ve pek çok ödül toplayan, üçü yönetmenlerinin ilk uzun metrajlı filmi olan, dört filmi içeriyor.
Hakan Günday’ın aynı adlı romanından uyarlanan Onur Saylak’ın ilk uzun metrajlı filmi Daha, ulusal festivallerden dokuz ödül aldı. Yönetmen, ilk uzun metrajlı filminde, Ege’nin bir kıyı kasabasında baskıcı babasının etkisi altındaki 14 yaşındaki bir gencin, kendi kimliğini bulma çabasını anlatırken, arka planda göçmen kaçakçılığı, Suriyeli göçmenler ve insani değerler hakkında yakıcı sorular soruyor.
İşe Yarar Bir Şey, Gözetleme Kulesi ve 11’e 10 Kala filmleriyle kendi seyircisini oluşturan Pelin Esmer’in en son çalışması. Yazar Barış Bıçakçı’nın, filmlerini izledikten sonra, Pelin Esmer’i arayarak “birlikte şair bir kadınla ilgili bir senaryo yazalım mı” teklifinin ürünü olan film, “ölmek isteyen bir adamla onun gönülsüz celladının arasına bir de şair katılınca neler olacağına” ve hayatın şiiri ölüme galebe çalabilir mi sorusuna verilen şiirsel bir yanıt. Film İstanbul Film Festivali’nde Fipresci ödülünü alan film, Adana ve Malatya festivallerinden dört ödül aldı.
Venedik Film Festivali Eleştirmenler Haftası’nda ilk gösterimi yapılan Emre Yeksan’ın ilk filmi Körfez, alegorik anlatımıyla eleştirmenlerin ilgisini çekmişti. Orta yaşlarında bir adamın boşandıktan sonra İzmir’deki aile evine dönüşünü takip eden film, bireyin bunalımından, toplumun bunalımına uzanıyor. İzmir Körfez’inden yayılan koku, korunaklı hayatlarının ardına çekilen orta sınıfın çürümüşlüğünden mi kaynaklanmaktadır? Kaza sonrası her yeri kaplayan kokunun ıssızlaştırdığı şehirde, Selim kokunun ulaşmadığı tepelerde bambaşka insanlarla yepyeni bir dünyayı keşfedecektir. Gerçekçi bir toplumsal eleştiriye, gerçeküstü durumların eşlik ettiği Körfez, bütün sertliğine rağmen, ufukta beliren umuda bakmaktan geri durmayan bir film. Adana Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü alan film Ulusal Yarışma’da da En İyi Senaryo Ödülü’nü kazandı.
Türkiye 2017 başlığı altında, seyircilerin izleyeceği son film yine bir ilk uzun metrajlı film çalışması. Fikret Reyhan’ın yönettiği Sarı Sıcak, son dönemlerde sinemamızda pek işlenmeyen bir konuyu, tarımsal dönüşümü kendine mesele ediniyor. Film, geleneksel tarımla geçimlerini sağlamaya çalışan bir aile ve ailenin sıkıldığı hayattan kurtulma çabası içindeki küçük oğlu İbrahim üzerinden Türkiye’de radikal bir dönüşüm geçiren tarımsal üretim ilişkilerini anlatıyor. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü dahil dört ödül alan Sarı Sıcak, Moskova Film Festivali’nde Fikret Reyhan’a En İyi Yönetmen Ödülü’nü getirdi.
Filmlerin gösterimleri sonrasında filmlerin yönetmenleri ve bazı oyuncuların katılımlarıyla gerçekleştirilecek söyleşilerin zenginleştireceği Türkiye 2017 bölümü, Gezici Festival’in vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.
Sinema Pandomimle Canlanıyor: Hollymood
Bir “canlı sinema” performansı olan Hollymood, Holly’nin beyazperdedeki maceralarını video ve canlı performans aracılığıyla aktarıyor. Amerika Büyükelçiliği’nin katkılarıyla düzenlenecek, Sandra Latanauskaite’nin yönettiği gösteride başrolü pandomim sanatçısı Evelina Brėdikytė üstleniyor. Chaplin’in Modern Zamanlar’ından Hitchcock’un Arka Pencere’sine kadar birçok Amerikan sinema klasiğinden sahneler içeren gösteride, Evelina Brėdikytė’nin yaratıcı performansıyla perdedeki görüntüler gözlerimizin önünde canlanacak. Hollymood, sinemanın zamanla unuttuğu yoğun fiziksel beceriye dayalı ve stilize tarzdaki bu oyunculuğu, mim tiyatrosu aracılığıyla bize yeniden hatırlatacak.