Ana SayfaKültür & SanatFotoğrafAlexander Yakovlev'in objektifinden una bulanmış dansçılar ve estetik

Alexander Yakovlev’in objektifinden una bulanmış dansçılar ve estetik

-

Fotoğraf, anı ışıkla; dans ise zamanı insanla şekle sokmanın sanatı. Fotoğrafı, derin ve durgun suya benzetirsek dans, ele avuca sığmayan bir akarsu gibi. İki sanat dalının da temel nitelikleri estetik ve forma yapılan vurgu ancak sanatçıları, farklı yollardan varıyorlar istedikleri sonuca. Hareketi, ana sıkıştırmak zor olduğundan dansı fotoğraflamak çetrefilli bir iş. Dansın gücünü ve zarafetini stüdyoda çekilmiş fotoğraflara yansıtmak ise daha da zor. Alexander Yakovlev ise bunu başarmış bir fotoğrafçı.

Yöntemlerinden biri ise oldukça basit, dansçıların hareketlerini una buluyor. Bildiğimiz un. Stüdyosuna konuk olan dansçıların vücutlarını unla kaplıyor. Fotoğrafçının can dostu ve kaprisli çalışma arkadaşı, ışığın da yardımıyla dansçının figürlerindeki detayları daha görünür kılıyor böylece. Dansçılar, kuyruklu yıldızlar gibi hareketlerinin ardında iz bırakıyor ve o da bu anları yakalıyor. Sonucunda ortaya çıkan fotoğraflar hem estetik hem de güçlü, tıpkı dans gibi.

Seraplar_Fotograf3

Yakovlev, Moskova’da hukuk okuduktan sonra fotoğrafa olan tutkusuna bırakmış kendini. Stüdyo fotoğrafçısı olarak özellikle dansçıları fotoğraflama konusunda ustalaşmış. Balerinlerden breakdance dansçılarına kadar geniş bir yelpazede çalışıyor. Dansa farklı bir açıdan da bakmaya çalışan sanatçının çalışmalarında dansçıları fiziksel sınırlarına yaklaştırdığını görmek mümkün.

“Dünyayı bir rüya gibi görmek, güzel bir bakış açısı” diyerek stüdyoda yarattığı o gerçeküstü atmosferden ortaya çıkan kareler rüya gibi gerçekten. Projesinin adı the Mirages (seraplar) hangi yöntemle çekildiğinden bağımsız olarak fotoğrafın ışıkla oynama sanatı olduğunu hatırlatıyor bize.

Seraplar_Fotograf1 Seraplar_Fotograf4 dancer and flour Seraplar_Fotograf6 Seraplar_Fotograf7 dancer and flour Seraplar_Fotograf9 Seraplar_Fotograf10 Seraplar_Fotograf11

Kaynak: My Modern Met

SON YAZILAR

Röportaj: Jonas Bendiksen – The Book of Veles

“Magnum Photos ajansının fotoğrafçısı Jonas Bendiksen ile en son projesi olan ‘The Book of Veles’ hakkında kısa ama öz, bir o kadar da düşündürücü bir...

Bazı kentler, fotoğraf, kadınlar ve yolculuk

2013 yılında fotoğrafa olan tutkum beni uzun bir yolculuğa sürekledi. Güney Kurtalan Ekspresi'yle Diyarbakır'a gittim. Kıştı ve sırt çantamın içinde bilgisayarımı bile taşıyordum. Önce Ankara'da...

Burcu Aksoy’dan eşsiz zihin durumlarının oluşturduğu görüntüler

Disiplinlerarası sanatçı Burcu Aksoy'un ‘00:03’ isimli kişisel fotoğraf sergisi 19 Şubat’ta Artcrowdistanbul Online Galeri’de açıldı. Kontrollü normalleşme döneminin başladığı bugünlerde sanata erişimimiz ise genelde çevrimiçi devam...

Magnum’ın Karar Anı

Çeviri: Cenk Mirat Pekcanattı #MeToo hareketinin gazeteciliği kökünden dönüştürmesinin ardından geçen yaklaşık 3 yıllık süreçte, dünyanın en prestijli fotoğraf ajansı olan Magnum Photos kendini sürekli bir sektör...
Memet Senel
Memet Senel
Yıllar önce doğdum, aynı yerde okudum. Kağıt üstünde mühendis de oldum, sonra gittim. Yetmedi yüksek mühendis bile oldum, yine kağıt üstünde. Uzaktayım, sadece doğduğum yerden değil gitmek istediğim yerden de. Her giden insan gibi bir dönüş yolu arıyordum, kağıt üstünde buldum. Kelimelerle dünyalar kurmayı seviyorum, onlara inanıyorum. İnanarak, deneyerek ve yanılarak devam ediyorum hayatıma.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol