Ana SayfaYaşamKadınEril siyasete meydan okuyan bir kadın: Benazir Butto

Eril siyasete meydan okuyan bir kadın: Benazir Butto

-

2007’de beni Pakistan’da bekleyen belirsiz bir geleceğe dönmeye hazırlanıyorum. Sadece kendim ve memleketim için değil bütün dünya için söz konusu olan tehlikeleri çok iyi biliyorum. Tutuklanabileceğimi düşünüyorum. Ülkeme indiğimde hava alanının pistinde beni vurabileceklerini biliyorum. Her şeyin ötesinde Elkaide beni kaç defa öldürmeye kalktı. Bu kez, öylesine nefret ettikleri demokratik seçimler için mücadele etmek üzere sürgünden döndüğümde neden gene buna kalkışmasınlar. Fakat yapmak zorunda olduğum şeyleri yapacağım ve Pakistan halkına, demokrasiye duydukları hasreti paylaşmak için yanlarında olma konusunda verdiğim sözü yerine getirmek için ülkeme dönmeye kararlıyım. Pakistan’ın bütün çocukları için bu riski göze alıyorum.


Çağlar boyu değişmeyen, değişmesine izin verilmeyen bir şey varsa o da kadına dayatılandır. Nitekim ataerki, kadını baskılamakla kalmadı, bu baskının bir parçası olarak onu, tarihten, edebiyattan, siyasetten ve dahi hayatın her alanından dışlamaya, silmeye çalıştı. Kadınlar ise bu eril tahakküme inat mücadele etti, yok sayıldıkları her alanda var olduklarını gösterdiler.

Siyasetin hâlâ devam eden erilliğini aşma mücadelesi tarih boyunca verildi. Günümüzde de devam eden bu mücadelede pek çok kadın, eski zamanın kaydının tutulduğu sayfalara adını yazdırdı. Kadınların tarihi dillendirilmek istenmese de sayısız kadın, mücadeleye ışık olmak için orada duruyor.

Tarihe adını yazdıran kadınlardan biri olan Benazir, 1953 yılında Karaçi’de doğdu. Başarılı bir eğitim hayatı oldu. Eski Pakistan Başbakanı ve ülkenin eski devlet başkanı olan babası Zülfikar Ali Butto’nun, tutuklanıp idam edilmesinden sonra ev hapsinde kaldı. 1984 yılında yurt dışına çıkmasına izin verilmesiyle siyasete atılmış oldu. Büyük Britanya’da babasının partisine liderlik yapmaya başladı.

19 Kasım 1988 tarihindeki seçimleri -ki bu uzun süreden beri yapılan ilk serbest seçimdir- kazanan Butto, müslüman ülkelerinin ilk kadın başbakanı oldu. Başbakan olarak göreve başlamasıyla birlikte hakkında yolsuzluk suçlamaları yapıldı. Bu yoğun suçlamalar, Nezihe Muhiddin’e yapılan gibi “kadının siyasetten uzaklaşması” için miydi? Bunu, sadece eril tarihin belgelerinden öğrenebildiğimiz için açıklamak zor fakat yolsuzluk suçlamaları ile hükûmet, yeniden seçim yapılması gerekçesi ile devrildi. Daha sonraki seçimde bir kez daha seçilen Butto, yine aynı suçlamalara maruz kaldı. Hük3umet üç yıl sonra devrildi, Butto ve eşi ile ilgili suçlamaların gerçekliği ise kanıtlanmadı.

1999’da siyasi değişim ve askeri darbe ile yönetimin farklılaşması üzerine ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Kendine sürgün yeri olarak Dubai’yi seçmişti. Butto, 2007’de tekrar başbakan olma ihtimalinin doğması üzerine Pakistan’a dönme kararı aldı. Kararı ile birlikte ölüm tehditleri almaya başladı. Seçim çalışmaları için Pakistan’a dönmeyi düşünen Butto’ya El Kaide, saldırı tehditleri savurdu. Buna rağmen ülkesine dönen Benazir, sevgi gösterilerinin yanı sıra ölümle de karşılaştı. 27 Aralık 2007’de seçim mitingi esnasında bombalı bir suikasta uğrayarak öldürüldü.

Hastaneye kaldırılsa da kurtarılamayan Benazir’in ölümü, dönemin ulusal ve uluslararası basınında geniş yer buldu. Defalarca aldığı ölüm tehdidine aldırmayan Butto, siyasette var olma mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmedi. O sömürünün olmadığı bir toplum istiyordu ve halkına demokrasiyi armağan edeceği günlerin özlemini taşıyordu.

Kaynak: Time 

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol