Ana SayfaYaşamİnsan Haklarıİmha günleri geri döndü, çanlar TÜBİTAK için çalıyor

İmha günleri geri döndü, çanlar TÜBİTAK için çalıyor

-

TÜBİTAK “yerlilik ve kültürel uyum” kriterine uymadığı gerekçesiyle “Gökkuşağının Tüm Renkleri” adlı kitabı da toplattı, kitaplar imha edilecek. Peki, TÜBİTAK ne yapmaya çalışıyor?

Geçtiğimiz haftalarda sık sık duyduğumuz ve konuştuğumuz konuydu TÜBİTAK’ın “bazı” kitapları toplatması ve ardından imha edecek olması. Bu devirde herhangi bir kitabın imha edileceği fikri zaten kafamızı allak bullak etmişti. Kitap yakmak doğru mudur, kitap yakmak çözüm müdür, kitabı yaktığınız zaman içinde yazanları da yakmış mı olursunuz? Bunların hepsi tek bir cevaba sahip: Hayır!

Çok farklı günlerin içinden geçtiğimiz ve aslında bakarsanız klişelerin aksine “birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz” o zaman, tam da bu zaman. Acaba yanlışlıkla zaman makinesine bindik ve geriye mi döndü her şey, zekâlarla birlikte?

Gökkuşağının Tüm Renkleri hiçbir nefret söylemi içermeyen, hiçbir kültürü rahatsız etmeyecek, kimseyi inancı bakımından yargılamayacak ve bunarın yapılmasına da topyekûn karşı çıkan pozitif ve ayrımsız düşüncelerden oluşan bir kitap. Ancak Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu yani TÜBİTAK’ın adını da değiştirmesi, galiba, an meselesi. Sizlerle kitabın içeriğini detaylıca paylaşmadan önce bu eşsiz kuruma, “Türkiye Üzme, Bozma ve Toplatma İmha Kurumu, Türkiye’nin Üstün Bağnazlık, İzahsızlık ve Tanıtımı Kurumu, Türkiyeli Üzgünlerini Belirleyip İlk fırsatta hepsini Toplayıp yok etme Kurumu” gibi isimler önermeden geçemeyeceğim. 

Her renk tek başına eşsiz ve özel

Aslında şahane denilebilecek ifadeler yer alıyor Gökkuşağının Tüm Renkleri’nde. Buyurun kitabı buradan okuyun. Pek çok kitapçıda bulamadım kitabı, ancak sanal ortamdan bulma ihtimalimiz mevcut. Tabii ki arşivlik bir adet edinmek gerek. 

“Gökkuşağında birçok renk vardır ve her bir renk diğerinden farklıdır. Her renk tek başına da eşsiz ve özeldir, ama yan yana geldiklerinde en güzel, harika bir manzarayı, yani bir gökkuşağını oluştururlar. Tıpkı gökkuşağındaki renkler gibi insanların her biri de eşsizdir. Dünyanın her yerinden insanlar bir araya geldiğinde, gökkuşağı kadar sevimli bir manzara oluştururlar.

tubitak-gokkusaginin-tum-renkleri-kitabini-toplatti-1

İnsanlar içlerinde hep aynı

İnsanlar her ne kadar dıştan farklı görünseler de içlerinde hep aynıdırlar. Derilerimizin çok farklı renkleri ve tonları vardır. Bazılarımızın derisi koyu bazılarımızınsa açıktır. Bazı deriler güneşte güzelce bronzlaşır, bazılarındaysa güneş yanıkları olur. Fakat derilerimiz ne kadar farklı görünürse görünsün, açık ya da koyu, hepimizin ten rengi güzeldir.

Saçlarımız birbirinden çok farklı şekillerde, farklı uzunlukta ve açık ya da koyu tonlarıyla farklı renklerde olabilir. Saçımız siyah, kahverengi, kızıl ya da sarı ve bu renklerin birçok tonunda olabilir. Bazı saçlar kıvırcıktır bazılarıysa düzdür. Saçlarımız uzun ya da kısa, açık ya da koyu, örülmüş ya da atkuyruğu yapılmış halde olursa olsun, hepimizin saçları güzeldir.

Gözlerimiz farklı görünse de hepimizde görmemizi sağlayan iki göz var. Bazı insanların gözleri yuvarlaktır, bazılarının da çekik; bazı gözler büyük, bazıları da küçüktür. Bazı insanların koyu kahverengi gözleri, bazılarının da açık kahverengi gözleri vardır. Başka insanların gözleri mavi, hatta bazılarının ki de yeşildir.

Hepimiz farklı giysiler giyeriz. Bazı insanlar kot pantolon giyer; bazılarıysa burka giyer, ama hepimiz giysi giyeriz. Giysiler bizi sıcak tutar, ayrıca kim olduğumuzu anlatır, hatta nereli olduğumuzu gösterir.

tubitak-gokkusaginin-tum-renkleri-kitabini-toplatti-2Hepimiz konuştuğumuz dil bakımından da eşsiziz. Çevremizdeki çoğu kişi Türkçe konuşur ama başka birçok kişi de İngilizce, Çince, İspanyolca, Arapça ya da başka bir dili konuşur. Bazı kişiler birden fazla çok dili konuşabilir, ama hepimiz iletişim kurmak için dilden yararlanırız. Başkalarının ne söylediğini anlamıyorsak bile, bir gülümsemenin ne demek olduğunu hepimiz anlarız. Haydi hep beraber gülümseyelim!

Ayrıca hepimiz farklı yemekler yeriz. Bazı insanlar pizza yemekten hoşlanır, bazılarıysa pilav yemeyi tercih eder. Bazılarımız hamur işi yiyecekleri çok severken başkaları bol baharatlı kızarmış tavuk yemeyi çok sever. Birçok yemek çeşidi var ve yemeye alışık olduğumuz yiyeceklerden farklı bile olsa yeni bir şey denemek her zaman zevklidir.

İnsanlar kendi içlerinde eşsizdir

Her gökkuşağı eşsizdir, fakat her birinde aynı olan birçok şey vardır. Her gökkuşağı yay şeklindedir. Her gökkuşağı altı tane canlı renkten oluşur: sarı, mavi, yeşil, kırmızı, turuncu ve mor. Gökkuşağı, gökyüzünde güneş ışığı ile yağmur eğer aynı anda varsa oluşur. İnsanlar kendi içlerinde eşsizdirler, ama tıpkı bir gökkuşağında olduğu gibi, bizim de birçok ortak yönümüz vardır: mutlu oluruz, üzülürüz, severiz ve acı duyarız. Mutluyken daha çok gülümseriz, üzgünken ağlayabiliriz. Düştüğümüzde acı duyarız. Kötü bir rüya gördüğümüzde korkarız ve bizim için özel olan birisi bizi kucakladığında sevgi hissederiz.

Her birimizin bize bakan, bizi seven bir ailesi ve ev dediğimiz bir mekânı vardır. Evimiz ve ailemiz dışarıdan herkese farklı görünebilir, ama içeride bize sevgi, sıcaklık verir ve kendimizi güvende hissetmemizi sağlar. Evden daha iyi bir yer yoktur!

Hepimiz arkadaşlarımızla kaykay, misket, sek sek ya da saklambaç oynayarak vakit geçirmekten hoşlanırız. Kim olduğumuz ya da nerede yaşadığımız hiç mi hiç önemli değildir: Hepimiz eğlenmek ve büyürken arkadaşlarımızla beraber olmak isteriz.

Hepimiz aileleri ve arkadaşları bir araya getiren özel günleri kutlamayı severiz. Özel bir gün belki doğumgünü, yılbaşı, Ramazan Bayramı, ya da Işıklar Bayramı olabilir. Her ne olursa olsun, özel günler yaşamlarımıza anlam ve birliktelik getirir. Haydi kutlayalım!

Tıpkı gökkuşağında olduğu gibi, bizim de hem eşsiz hem de benzer yönlerimizin olduğunu gördük. Hepimizin derisi, saçı ve gözleri var. Hepimiz giysi giyiyoruz, iletişim kurmak için dil kullanıyoruz ve yemek yiyoruz. Hepimizin hisleri, düşünceleri, umutları ve düşleri var. Canımız acıdığında ağlıyoruz, mutlu olduğumuzda da gülüyoruz. Gençken geleceği, yaşlanınca da geçmişi düşlüyoruz.

Haydi, farklılıklarımızı kutlayalım!
Haydi, eşsiz oluşumuzun değerini bilelim!
Haydi, bir araya gelelim ve gökkuşağını oluşturalım!

Yazarı: Jennifer Moore-Mallinos
Çizeri: Marta Fabrega
Yayın Evi: Tübitak Yayıncılık
Yayın Evi Sitesi: https://esatis.tubitak.gov.tr

SON YAZILAR

“Gerçeği görüyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!

Feminist ve LGBTİ+ örgütlerin biraraya gelmesiyle kurulan Hepimiz için Anayasa Koordinasyonu "Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Hiçbirimizi geride bırakmıyoruz! Anayasa değişikliğine HAYIR diyoruz!" başlıklı açıklamasıyla tüm toplumu...

Hataylılar 6 Ekim’de Meclis’te: #HatayıGör

6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da depremin üzerinden geçen 8 aya rağmen hiçbir şey değişmedi. Barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi en...

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

İşçiden işçiye uzanan bir dayanışma köprüsü: İşçi Yaşamı ve Hakları Vakfı | İşçi Mahallesi

İşçi Yaşamı ve Hakları Vakfı gönüllüleri ile işçi hakları mücadelesini, vakıf gönüllülerinin çalışmalarını, kazanımlarını ve dayanışmayı konuştuk. İşçi mahallesi ismi ile vakfın yayın organı olma...
Gamzegül Kızılcık
Gamzegül Kızılcık
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Kadın hakları mücadelesi, çocuk hakları ve LGBTİ hakları konularına ilgili. Doğal hayatın korunması konusuna meyledişi ve Gaia Dergi ile yollarının kesişimi sonucunda da; direnişçi bir kadın, gazeteci.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol