Ana SayfaKültür & SanatSinemaKerkenez: “Ayaktakımı” Hikâyelerine Bir Epigraf

Kerkenez: “Ayaktakımı” Hikâyelerine Bir Epigraf

-

İşçi sınıfının organik aydını, yönetmen Ken Loach’un ikinci filmi olan, 1969 tarihli Kes; neoliberalizmin icadından hemen önce, İngiltere’de küçük bir işçi kasabasında, ezilenlerin birbirleri ile kurdukları ve sistemi adeta yeniden üreterek meşrulaştırdıkları hiyerarşik ilişkilerin sarmalında bir öyküyü beyaz perdeye taşıyor.

Babasız bir evi paylaşan anne, abi Jud ve küçük kardeş Casper’ın yalnızca çalışarak var olabildikleri ve bunun neticesinde öfkelerini birbirlerine yönelttikleri küçük dünyalarında, her şey “olması gerektiği gibi” sürmektedir. Anne, zengin bir eş bulup kendini ve çocuklarını kurtarmak, Jud madenden kurtulup yerüstünde geçirdiği zaman dilimlerinde lümpence eğlenmek ve rahatlamak derdinde iken, henüz on beş yaşındaki Casper da kendi küçük ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak ve çokça da çalmak zorundadır.

Boş vakitlerinde gittiği okulda, Casper’ı, yalnızca öğretmenlerinden dayak ve arkadaşlarından aşağılanma beklemektedir. İncil okuma törenlerinde uyuklayan, matematik dersinde pencereden kırları seyreden Casper’ın tek ayırıcı özelliği, hayvanlarla kurduğu naif ama masum da sayılmayacak ilişkidir.

Bir çiftlikte gördüğü ve bir doğan türü olan kerkenez yuvasından -yine (ç)aldığı- yavru kuşla birlikte artık yeni bir hayatı olacaktır Casper’ın. Kitaplardan edindiği bilgilerle Kes’i eğitmiş ve büyütmüş, hatta bu uğraşı ile bir öğretmeninin ilgisini bile çekebilmiştir.

Okul, bir şey sunmamaktadır ve dahi okulda, öğrencileri, onlara okumayı bıraktırıp çalışmaya yönlendiren bir uygulama vardır. Kapitalizm, tüm kurumları ve ideolojisi ile toplumda ve bilinçlerde egemendir. Aile, bölünmüş ve üyeleri birbirinden kopmuştur. Casper, bu şartlarda, kerkenezine hükmederek, onu kendisine bağımlı kılarak, bu ilişkileri, yaşının ve idrakinin yettiğince kırmıştır.

Ancak, işçi sınıfının mensupları, sisteme yöneltemediği öfkesini birbirlerinden esirgemeyecektir…Kerkenez, Barry Hines’ın otobiyografik romanından sinemaya taşınan bu anlatı ile, Ken Loach’un kariyerinin görkemli galasıdır, ezilenlerin hikayelerine etkili bir epigraftır aynı zamanda.    

SON YAZILAR

Kuru Otlar Üstüne: Antagonist olarak dişil enerji

Nuri Bilge Ceylan’ın 2023 Cannes Film Festivali’nde prömiyer yapan son filmi Kuru Otlar Üstüne, yönetmenin sinematografisinde takip ettiğimiz “aydının taşra sıkıntısı” olarak da tanımlanabilecek halini...

18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor!

Bu yıl 18'incisi gerçekleştirilecek olan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2 Mayıs 2023 günü İstanbul’da yapılacak açılış etkinliği ile seyircisiyle buluşacak. Bir hafta sürecek festivalde emek temalı filmlerin yanı...

Salt Beyoğlu: Bu son şansımız mı?

İklim değişikliğinin ekosistem ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine dikkat çekmeyi amaçlayan Bu son şansımız mı? gösterim programının 2022 seçkisi, Yunanistan’dan Peru’ya, Kanada’dan Avustralya’ya uzanan beş belgesel filmi bir...

Institut français Ankara sinema ve sergi salonunda yeşil filmler gösterimde olacak

Institut français Turquie, 8 Aralık Dünya İklim Günü vesilesiyle “sinema ve çevre” temalı 3 filmden oluşan programını sinemaseverler ile buluşturuyor. Sinema; sesinizi duyurmanıza, zihniyetleri/alışkanlıkları değiştirmeye çalışmaya ve toplumun belirli...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol