Ana SayfaKategorisiz1890’dan günümüze; Thomas Edison’un konuşan bebekleri

1890’dan günümüze; Thomas Edison’un konuşan bebekleri

-

Çok narin oldukları düşünüldüğü için tekrar oynatmadan önce kayıtlar çok yakın bir zamanda düzeltildi ve sesler muhteşem derecede tüyler ürperticiydi.

Mattel’ın iletişime geçen, vahşi ve korkunç Hello Barbie’sini gördünüz mü? Bu bebekler çocuklarınızla sohbet ederek onlarla iletişime geçiyor! Bu habere dayanarak 1890 yıllarına dönelim. O yıllarda konuşan oyuncak bebekler neredeyse her evin raflarında bulunmaktaydı. Thomas Edison’un fonograf şirketi tarafından üretilmiş olan bu bebeklerin arkasındaki çıkrığı oynattığınız zaman çocuk şarkılarını söylüyordu. Maalesef bu durum fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Çocuklar bu bebekleri zor çalışan (cızırtılı şekilde konuşması çocuklar için bir sürpriz olmamış) ve korkunç bulmuştu; bu yüzden sadece altı hafta boyunca üretildi.

Fakat bu küçük ve ürkütücü bebekler ses kaydı teknolojisi için dönüm noktası oluşturmuşlardı. Bu bebeklerin kız çocuklarının eğlenmeleri için dünyadaki ilk ses kayıt tasarımına sahip üretimler olduğu söyleniyor. Thomas Edison Tarih Parkı Müzesi’ne göre kız çocuklarının bu bebekleri ilk ses kayıt cihazları olarak tarihe geçmiş.

Çocuklara verilen bu ürkütücü oyuncağın aslında ne kadar saçma olduğu da düşünülmüş. Saçma olsa da bu oyuncaklar çok nadir bulunuyorlardı. Bu yüzden şimdiye kadar nasıl bir ses çıkardıklarını bilinmiyordu. Ne yazık ki balmumundan yapılmış olan çıkrıkları bozulmuş ve ses kayıtlarını dinlemeye izin vermiyorlardı.

edison bebek

Edison bebeklerinin koleksiyoncularından olan Robin ve Joan Rolfs’da bu konuşan bebeklerden iki tanesi bulunuyordu. Fakat ellerindeki bebekler yıllarca dolaplarında saklı kaldığı için yüksek ihtimal üzerine konuşmayacaklarını düşünmüşlerdi. Uzmanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşınlar maalesef bu bebeklerin ses kayıtlarını düzeltememişler. Fakat devletin laboratuvarlarında bu narin ses kayıtlarının nasıl çalıştırılabileceği keşfedilmiş. The New York Times’a göre, işlem sürecinde bir mikroskop aracılığıyla görüntü kanalları elde edilmiş ve bilgisayarlar aracılığıyla hatasız olarak bu kanallara ulaşılmış. Geçen yıl bu sayede, konuşan ürkütücü bebeklerin ses kayıtlarına ulaşma şansı elde edildiği açıklandı.

edisonun bebekleri

Thomas Edison Ulusal Tarih Parkı müzesi müdürü Jerry Fabris’e göre “Başından beri tek korkumuz bebeklerin ses kayıtlarına zarar vermekti. Üzerlerine pikap iğnesi koymak istemedik. Ve şimdi bu kayıtları zararsız bir şekilde çalıştırabileceğimiz bir teknolojiye sahibiz.” Hayatımda hiç ummadığım tarihsel bir sesi duymaktayız artık” diye devam ediyor Fabris.

Peki, bu bebeklerin sesi nasıl? Bu sesi duyduğumuzda, o zamanlarda yaşayan küçük kızların neden bu bebeklerden birine sahip olmak istemediğini anlayabiliyoruz. Ses “kabusunuzun müziği” adını almaya aday olabilir! Hatta “korku filmi müziği” olarak da akıllara gelebilir. Fakat günümüze kadar yapılan ses çıkaran oyuncakların ve genel olarak kayıt yapan cihazlara bu bebeklerin gerçekten de söyleyecek bir şeyleri olduğunu düşünebiliriz.

Bu ürkütücü ses kayıtlarını dinlemek isterseniz, buyurun:

Kaynak: Tree Hugger 

SON YAZILAR

GIF nedir ve nasıl kullanılır?

Açılımını bilmeseniz bile "GIF" kelimesine kesin rastlamışsınızdır. İnternetin ilk zamanlarında belirleyiciydi, şu ansa hiç olmadığı kadar popüler. Peki bu GIF nedir ve onları nasıl kullanabiliriz? En basit...

Elektromanyetik dalgalarla uzay zamanda geçmişi ve geleceği görmek

Uzayda bulunan herhangi bir yüklü nokta uzayın niteliğini değiştirir. Yakınında bulunan başka bir nokta bulunduğu yerden alınırsa, bu nokta üzerine etkiyen kuvvet yok olsa da...

Sanal parçacıklar kendisini tanımlayıp solucan delikleri oluşturan bilinçli temel etkiler mi?

Sanal parçacık sıradan parçacıkların özelliklerini sergileyen fakat sınırlı bir süre var olan geçici dalgalanma olarak tanımlanır. Sanal parçacık kavramı, sıradan parçacıklar arasındaki etkileşimi, sanal parçacıklar arasındaki...

Yaşlanmaya meydan okuyan şifre Termodinamik Yasaları’nda mı?

Termodinamik kanunları, çok genel bir geçerliliğe sahiptir ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmez. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji...
Funda Diken
Funda Diken
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği mezunuyum. Bir dönem iş sağlığı güvenliği uzmanlığı yaptım bir dönem de editörlük. Yogayı seviyorum, kara kalemle de barışmaya çalışıyorum. Dans etmek çok güzel bir de kitaplar.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol