Oyuncaklar hayatlarımızda önemli bir role sahip. Gerçekliğimizi oluşturan yapı taşları ve sınırsız hayal gücünün kilidini açan araçlardır oyuncaklar. Doğumdan yetişkinliğimize kadar, bir milyonculardan tutun en büyük mağazalara kadar oyuncaklar hep etrafımızdadırlar. Bizi Yaratan Oyuncaklar (The Toys That Made Us), Barbie’den Yıldız savaşların’a G.I Joe’ya kadar geçen yüzyılın en sevilen oyuncaklarının bazılarının yaratılmasını kutlayan bir Netflix belgeselidir. Bu oyuncakların yaratıcılarının ve arkasındaki şirketlerin başarıları, hevesleri ve eğlencelerini takiben, Bizi Yaratan Oyuncaklar, en sevdiğiniz çocukluk oyunlarına karşı yeni bakış açıları ve daha bir sürü şey sağlayacağından emin olabilirsiniz.
Oyuncak tarihindeki sıra dışı anların tarihi canlandırmalarıyla “Bizi Yaratan Oyuncaklar” hikayenin başlangıcından itibaren çizildiğine inandırır. Bu ünlü oyuncak çizgilerin ardındaki tarih büyüleyicidir, sizi çok sayıda çocuğun kalbini yakalayan bu oyuncakların büyüsüne çeker. Bu oyuncakların coşkusu bağımlılık yapıyor. He-Man ve the Masters of the Universe izlememiş olmama rağmen, kendime birkaç gün sonra Grizzlor heykelciği alırken bulduğum yaratılışlarını detaylı anlatan bölümü çok sevdim. Bu oyuncaklarda, yetişkin koleksiyoncularını bugüne kadar elinde tutan bir güç var.
Bu seriyle ilgili en sevdiğim şeylerden biri, oyuncakların yaratıldıkları kültürleri ne kadar yansıttığını ve geleceği kendi toplum üzerindeki kalıcı etkileriyle nasıl şekillendirdiğini görmekti. Bir oyuncağın başarılı olabilmesi için, çocuğun içindeki temel arzuyla konuşmayı hedeflemek ve daha önceki oyuncaklardan daha başka bir şey önermek zorundadır. Barbi, türünün ilklerinden, küçük kızların zamanında oynamak zorunda kaldıkları bebek oyuncaklarından ziyade yetişkin bir kadın. Barbie, kızların ev işi ve çocuk yetiştirmekten başka başarılı bir kariyere ve kendi maceralarına sahip olmak gibi şeyler yapabileceklerini göstermek için bir yol sağladı. He-Man’in yaratıcıları, erkeklerin hayatlarında iktidar ve vekalet arzusunu kabul ettiler ve onlara, kendilerini tasarlayabilecekleri, ‘‘Güç bende!’’ diye bağıran daha büyük bir hayat kahramanı verdi. He-Man savaş kedisi olan Battle Cat’i, onun muazzam yeşil kaplumbağası olarak savaşa soktu. Hello Kitty, yüksek sınıftan İngiliz bir kızdı (bir kedi ya da Japon DEĞİL) ve onun 70’lerde yarattığı yaşam tarzı Japon kızların mükemmel örneklerinden biriydi.
Bizi Yaratan Oyuncaklar, bir şeyi açık bir şekilde gösteriyor: bir sonraki popüler oyuncağı yapmak hiç kolay değil. Lego’nun, Transformers’ın and G.I. Joe’nun yaratıcıları, buluşlarıyla geldikleri zaman oyuncak piyasasında nelerin eksik olduğu konusunda büyük fikirlere sahipti. Bu oyuncak çizgilerinin hikayelerine iyi gelmeyen çok sayıda yanlış hesaplar, saçma kararlar ve kötü şanslar vardı. Dünyanın en büyük oyuncak şirketi olan Lego, kapılarını birçok kere kapattı. He-Man’nın satışları yılda 400 milyondan 7 milyona düştü. Sersemletici başarılar genellikle bir yıl boyunca yıkıcı başarısızlıklara yol açtı. Peki buradan öğrenilecek ders nedir? Asla şöhretinizin altında dinlenmeyin. Oyuncak piyasası sürekli değişiyor ve oyuncaklar zamana adapte olmak zorunda, tabii ki, bunu söylemek yapmaktan çok daha kolay.
Bu kesinlikle yetişkinler için bir seri. Oyuncaklarla ilgili animasyonlardan bazıları, herhangi bir gencin yüzüne bir gülümseme getirirken, bu gösterinin ayrıca, çeşitli insanların birebir görüşmede oturup konuştuğu büyük bir bölümü de var. Bu gerçekten serilerin özü: oyuncak tasarımcılarının, CEO’ların ve bu oyuncakların ilk ortaya çıktığı zaman çocuk olan yetişkin koleksiyoncuların kişisel hesapları. Bizi Yaratan Oyuncaklar, izleyicisine eğlenceli bir tarih belgeseli sunuyor. Günlük yaşamınızda büyük oyuncaklara sahip olmasanız bile, en sevdiğiniz bebeğin, aksiyon figürünün veya oyun setinin arkasındaki tarihi öğrenmek, bu nostaljik duyguları büyük bir güçle size geri getirecektir. Devam edin ve bir deneyin – belki de çocukluğunuzun oyuncaklarının sizin hayatınızı nasıl şekillendirdiğini öğreneceksiniz.
Kaynak: Culture Honey