Gökte tüm görkemiyle parlayan; yanına kimseyi yaklaştırmayıp mesafeyi korumamızı isteyen; aynı zamanda da, yakınlaştıkça bize can verip, uzaklaşmamızla üzüntüden toprağa düştüğümüz güne çoğu hikayeye konu olageldi. Ben de Güneş’in oluşumunu anlatan Aborijin hikayelerinden bir tanesini sizlere anlatmak istedim. Hikâyenin adı: Goo-Goor-Gaga.
Uzun zaman önce, bugünkünden daha büyük hayvanlar dünyada yaşar iken güneşin olmadığı, yalnızca ayın ve yıldızların olduğu zamanlar varmış. Bir gün devekuşu Dinewan ile dans eden güzel kuş Brolga koca bir alanda tartışıp kavga ediyorlarmış. Brolga öyle bir sinirlenmiş ki Dinewan’ın yuvasına gidip en büyük yumurtayı alıp tüm gücüyle gökyüzüne fırlatıvermiş. Yumurta bir yığın odunun üzerine düşer düşmez, sarısı sıçrayıp alevlere dönüşmüş. Alevler yeryüzünü ışığa bürüyünce, yarı karanlığa alışkın canlılar aydınlık karşısında hayretler içinde kalmışlar.
Gökte yaşayan iyi bir ruh, bu aydınlıkta Dünya’nın nasıl da güzel gözüktüğünü fark etmiş. Bundan dolayı, her gün bir ateş yakmanın iyi olacağını düşünmüş, ki öyle de yapmış. Bu ruh ve yardımcıları, her gece odun toplayıp yığmışlar. Yığın yeterince büyüdüğünde, iyi ruh sabah yıldızını Dünya’ya gönderip ateşin yanmak üzere olduğunun haberini verdirtirmiş.
Gelgelelim, iyi ruh fark etmiş ki sabah yıldızını göndermek yeterli olmuyormuş çünkü uyuyor olanlar yıldızı görmüyorlarmış. Ruhlar, her şafakta güçlü bir sesin gerekliliğine karar vermişler ki bu ses tüm uyuyanları uyandırsın.
Sonra bir gün, ruhlar Goo-Goor-Gaga‘nın kahkahasını, kookaburra çınlamasını, duymuşlar. İşte ruhların ihtiyacı olan ses tam da buymuş. Ruhlar Goo-Goor-Gaga’ya, sabah yıldızı solup şafak söktüğünde, en güçlü kahkahasını atıp Dünya’dakileri uyandırmasını rica etmişler. Goo-Goor-Gaga kabul etmiş ve o günden beri şafak söküp güneş doğmadan kahkahasını atıp havada çınlamaya sebep oluyor.
Goo-Goor-Gaga- Goo-Goor-Gaga- Goo-Goor-Gaga…
Not: Dreamtime Kullilla Art‘ta birçok Aborijin hikâyesi bulabilirsiniz!
Not 2: Koca Gök Bir Aborijin Hikâyesi‘nin ilkinde de Samanyolu’nun hikâyesini anlatmıştım.