Hayvanları rahatlıkla öldürebilen kişilerin insanları da aynı rahatlıkla öldürebileceği bilimsel araştırmalar ve seri katiller üzerinde yapılan istatistik çalışmaları ile kanıtlandı. Türkiye son günlerde yaşanan hayvan istismarlarını konuşurken, vahşet yine cezasız kaldı.
İzmir Çiğli’de, nasıl komiser yardımcısı olduğu merak konusu hâlindeki M.A. 3 yıldır polisler tarafından beslenen köpeği beylik tabancasıyla vurdu!
15 gün önce İzmir Çiğli Emniyet Müdürlüğü Polis Amirliğinde Grup Amiri olarak göreve başlayan M.A., kendisi gelmeden önce diğer polisler tarafından bakımı sağlanan iki köpekten birini Efe adlı köpeği, el kol hareketleri ile bir şeyler söyledikten sonra ekip arabasından aldığı beylik tabacasıyla vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi ekip arabasına binerek uzaklaştı. Komiser yardımcısı olmayı başarmış ama insan olmak ile ilgili sorunları göze çarpan M.A.’nın garip davranışı an be an kameralara yansıdı.
Hayvan dostu birkaç kişinin veterinere ulaştırdığı Efe adlı köpeğin durumunun iyi olduğu belirtildi. Olayın duyulması ile hızla yıllık izne çıkarılan M.A.’nın beylik tabancasına da el konuldu. M.A. kendini savunduğu sözleri ile iyice komik duruma düştü: “Köpeği görmedim, iki gündür kullanmadığım silahımı kontrol ediyordum.”
Bir ego sorunu haberini de Edirne’den aldık. Bir fabrikanın önünde küçük bir erkek çocuğunun sürdüğü motordan inip pompalı tüfeği ile köpeğe defalarca ateş eden saldırgan kovanları toplayarak hiçbir şey olmamış gibi motora binip alandan uzaklaştı. Olayın kamera kayıtlarında açıkça görünüyor olması sayesinde yakalanan saldırgan köpeğin kendini ve çocuğunu ısırdığını, zaten olay anında oruçlu olduğunu, öfkesine yenik düştüğünü ve günaha girdiği için pişman olduğunu ifade etti. Üstelik bu şahıs serbest bırakıldı.
Muhtemelen polis kişi de, oruç şemsiyesine saklanmış şahıs da ceza almadan bu vahişliklerini tekrarlamak için gönül ferahlığı hissedecekler. Yasaların yetersiz kaldığı bu gibi durumlarda toplumun üst düzey dikkat ve sorumluluk taşıması gerekiyor.
Köpek öldürmenin anlamı ne?
Yaklaşık iki haftadır herkes Çinli fotoğrafları paylaşıyor. “Bu Çinliler insan olamaz. Köpek eti yenir mi? Köpeklere nasıl kıyıyorlar?” şeklindeki sorulara küfürler ve bedduaların da eksik olmadığı bu paylaşımları hepimizin zaman tünelinde, televizyon kanallarında, haber programlarında ve hemen her yerde görmek mümkün. Ancak mevzu insan ile hayvan arasındaki yarışa geldiği zaman insanlık egoları baskın çıkıyor. Bunun yegane sebebi ise hayvan egosu diye bir şey olmaması.
Selma Çam’ın hazırladığı habere göre; hayvanlara işkence eden ve öldüren gençlerin hayatlarının daha ileriki dönemlerinde toplumun içerisinde de şiddet eğilimleri gösterme oranları çok yüksek. FBI’ın yaptığı araştırmaya göre, vakalar incelendiğinde Amerika’daki seri katillerin çoğunun hayat hikayesinde, daha önceden köpeklerin, kedilerin veya kurbağaların kafalarını kazığa saplamak gibi olaylar gözlemlenmiş.
Hayvan cinayetlerinin, hayvanlara bu kadar kolay ve pervasızca kötü davranmanın altında yatan psikolojik sebepler bu davranışı benimseyen insanların gelecekte bir insanı da kolayca öldürmesine giden yolda bir kilometre taşı. Uzman Pedagog Sevil Yavuz’un Milliyet Gazetesi’nde yer alan yazısındaki ifadeleri ise şöyle:
Şiddetin kadını, erkeği, çocuğu ve insanı olmaz. Şiddet uygulamak bir sağlık sorunudur. Şiddeti hoş görmek de bir sağlık sorunudur. Ülkemizde hayvana şiddet uygulamanın cezası ne yazık ki genelde para ile sınırlandırılmaktadır.
Kaynak: Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet