Akdeniz Bölgesi’nde avcılığın boyutunu ortaya koymak amacıyla Birdlife International ve paydaşları tarafından yapılan ilk kapsamlı bilimsel çalışma olma özelliği taşıyan “The Killing” (Öldürme) adlı raporda yaklaşık 25 milyon kuşun vurulduğu, tuzağa düşürüldüğü ve ökselerle (yapışkanlı çubuk) avlandığı belirtiliyor. Görünen o ki Akdeniz’de nesli tehdit altındaki kuş türlerinin yok olmalarına neden olacak bir suç dalgası yayılıyor.
Rapora göre kuş ölümleri en çok savaşın olduğu Suriye, Lübnan gibi ülkelerde yaşanıyor. Mısır ise her yıl 5,7 milyon civarında kuş ölümünün yaşandığı ülkeler arasında ilk sırada.
İtalya’da toplam 5,6 milyon kuşun öldürüldüğü -en yüksek ikinci sıra- tahmin ediliyor, bölgede görülen 348 kuş türünün yüzde 43 gibi önemli bir oranı öldürülmüş. 2014-2015 yılı verilerine göre ise bir yılda 689 bin kuşun ölmesi nedeniyle Kıbrıs-Gazimağusa bölgesi Akdeniz kuşları için en tehlikeli yer.
Fransa’da her yıl 522 bin kuşun başta tuzak olmak üzere çeşitli yollarla öldürüldüğü tahmin ediliyor. Buradaki 349 kuş türünden yüzde 32’sinin öldürüldüğü ve bu oran içerisinde en çok zarar gören kuşların ispinoz (Fringilla coelebs) ve kızıl gerdan (Erithacus rubecula) olduğu rapordaki bilgiler arasında.
Yunanistan’da bir yılda öldürülen kuş sayısının 704 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Yunanistan, öldürülen üveyik sayısı bakımından Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda.
Birdlife Internatiol Başkanı Patricia Zurita rapora dair yaptığı açıklamada, “Bu araştırma Akdeniz’de yasadışı yollarla kuş öldürmenin korkunç bir boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Bir zamanlar Avrupa’da yoğun bir popülasyona sahip türler bile çok hızlı bir şekilde yok oluyor” dedi. Zurita konuşmasını, “Daha güvenli bir uçuş rotası hak eden kuşlarımızı koruma çalışmalarını bir an önce arttırmalıyız” diyerek sürdürdü.
Bu çalışmaya göre her yıl 2,9 milyon civarında ispinoz (Fringilla coelebs) öldürülüyor. Yaklaşık 4,6 milyon karabaşlı ötleğen (Sylvia atricapilla), bıldırcın (Coturnix coturnix), öter ardıç (Turdus philomelos) ile IUCN Kırmızı Listesi’nde nesli tehlike altındaki türler arasındaki kervan çulluğu (Numenius arquata) gibi türler de avcılık nedeniyle zor durumda.
Afrika’dan göç eden üveyik (Streptopleia turtur) popülasyonu, avlanmaların da etkisiyle 1980’den beri Avrupa’da yüzde 78 oranında azaldı. Rapor, bozkır delicesi (Circus macrourus) ile küçük akbabanın (Neophron percnopterus) nesli tehdit altında olan türler arasında yer aldığını ve bu türlerin az sayıda bile öldürülmelerinin yok olmalarına neden olabileceği uyarısını yaptı.
Kuşlar yalnızca vurularak öldürülmüyor. Sesleri kaydedilmek amacıyla birçok kuş tuzakla ya da ökse (yapışkanlı çubuk) ile yakalanıyor ve kuşlar çok fazla acı çekiyor.
Royal Society for the Protection of Birds‘ün (İngiltere Kraliyet Kuşları Koruma Derneği / RSPB) yöneticisi Tim Stowe, Akdeniz’deki kuş katliamını hiç unutulmayacak bir utanç kaynağı olarak tanımladı. Stowe, ölümlerin son bulması için harekete geçme zamanının artık geldiğini ve özellikle Avrupa Birliği’nde çeşitli mevzuatlarla koruma altında olan hassas türlere daha fazla odaklanılması gerektiğini de söyledi.
Söz konusu çalışma, Rutland Doğa Rezervi’nde (Leicestershire) geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve dünyanın en büyük doğa festivali olan Birdfair (Kuş Panayırı)’nda da değerlendirildi. Festival hakkında daha fazla bilgi için Birdfair sitesine göz atın.
Kaynak: The Guardian