Ana SayfaYaşamDünya KültürleriLazların atası; Güneş soylu Kolkhislerin kültleri

Lazların atası; Güneş soylu Kolkhislerin kültleri

-

Kolhis ya da Kolkhis Krallığı, Antik Çağ’da Tzan yani Laz-Megrel kabilelerinin kurduğu Kafkas kökenli bir krallıktır. Antik Tzan inanışında öncelikle Güneş ve onu takiben Ay ve Yıldızlar kutsal kültler olarak yer ediniyordu. Tzan kabilelerinin başı olan Kolkhis Kralı Güneşin oğlu olarak nitelendiriliyordu.

Mjora, Güneş demekti. Tzan takviminde pazar günü yani Lazca adı ile Mjaçxa “Güneş günü” olarak adlandırılıyordu. Pazar günleri sadece Güneşe ibadet ediliyordu.

Tuta, Ay demekti. Ay, Güneşten sonra gelen kutsal güç idi. Ay’ın Güneş ile birlikte dünyadaki bütün canlıları koruduğuna inanılıyordu. Pazartesi günü yani Lazca adıyla Tutaçxa “Ay günü” olarak adlandırılıyor ve bu günde de sadece Ay’a ibadet ediliyordu. Yalnız faklı olarak Ay gününde kutlama yapılmazdı. Ay tutulması uğursuz bir durum olarak kabul edilirdi. Ay’ın Yeni Ay evresini “Ay’ın geri dönüşü” olarak benimserler ve Tzanlar kılıçlarını kuşanıp Ay’a doğru uzatır, dualar ederlerdi. (1)

Muruntsxi, yıldız demekti ve yıldızlar da Güneş ve Ay gibi kutsal kabul edilirdi.

K’ik’ina, Tzanların savaş tanrısıdır. Bazı Tzan kabileleri savaşı bir yaşam biçimi olarak benimsemişlerdir. Tzan takviminde salı günü yani Lazca adıyla İk’inaçxa “Savaş Tanrısının Günü” kabul ediliyor ve Salı günü yalnızca ona ibadet ediliyordu. Salı günü doğan çocukların efsanevi, güçlü savaşçılar olacaklarına inanılıyordu. (2)

Kolhis
Prometheus insanoğluna yasaklanan ateşi Güneş’ten çaldığı böylece ışığın ve ateşin kaynağı Güneş’e de el sürdüğü için Güneş’in doğduğu ve kutsal olduğu Kolkhis’te zincire vurulmuştu. Kartal da aynı zamanda Güneş’in oğlu Laz Kralı Aietes’in simgelerinden biridir

Obi, Yağmur Tanrısıdır. Doğu Karadeniz’de en çok görülen hava olayı yağmurdur. Obi, ekinlerin gelişmesi için ihtiyaç duyulan yağmuru gönderiyordu. Tzan takviminde cuma günü yani Lazca adıyla Obiçxa “Yağmur Tanrısının Günü” olarak kabul ediliyordu ve Cuma günü sadece Obi’ye ibadet ediliyordu. (3)

Ğormoti, gökyüzünde yaşar ve doğa olaylarını yönetir. Evrenin yaratıcısı olarak kabul edilir. (4)

Kolhis
Kolkhis coğrafyası uydu görüntüsü. Dağlık Doğu Karadeniz coğrafyası ile doğu kıyılarında yer alan Kolkhis ovasının elverişli konumu.

Şana, Abhaz mitolojisinde de tanrıça olarak karşımıza çıkar ve aydınlatan, doyuran, ısıtan, huzur ve mutluluk veren tanrıça olarak adlandırılır. (5)

Tzan inanışında göksel inanışlara ek olarak doğaya düşkün olmalarının bir yansıması olarak ağaç kültü de ön plandadır. Tarihçi Prokopius, Tzanların ağaçlara tanrıları gibi saygı duyduklarını ve hürmet ettiklerini söylemiştir. Ayrıca Prokopius, Trabzon’da yaşayan Tzanların tanrısal varlıklar olarak kuşları da saydıklarını bildirmiştir. (6)

Tzan inanışına göre evren üç horizondan oluşmaktaydı: Gökyüzü, Yeryüzü, Yer altı.

Ntza, gökyüzü demekti. Antik Kolkhis’te, inanışlarının merkezi Güneş, Ay ve Yıldızlar burada olduğundan gökyüzü aydınlığın ve mutluluğun kaynağı olarak görülmekteydi. Yani gökyüzü bir nevi cennet olarak görülürdü. Ölen kişi eğer iyi bir insansa ruhunun göğe yükseleceğine inanılırdı. Bu yüzden günümüzde bile Lazca en büyük temenni sözü “Neaşa Exti” yani “Göğe yüksel” (Cennet’e gidesin) sözüdür.

Fransız ressam Jean-François de Troy'un fırçasından; İason, Kolkhis'in alev saçan Kafkas boğalarını boyunduruk altına almaya çalışıyor.
Fransız ressam Jean-François de Troy’un fırçasından; İason, Kolkhis’in alev saçan Kafkas boğalarını boyunduruk altına almaya çalışıyor.

Dixa, yeryüzü demekti. İnsanların ve Dida Mangisa’nın yani Koruyucu Ana’nın, Germak’oçi, Çinka gibi doğa üstü varlıkların yaşam alanıydı. (7)

Leta Tude, yer altı demekti. Karanlık güçlerin bulunduğu yer olduğuna inanılırdı. Kötü insanların ruhları Leta Tude’ye giderdi. Galenişi ve Cazi gibi ürkütücü olağanüstü varlıklar burada yaşardı. (8)

Başlık Resmi: Güneş Titan Helios her sabah, 4 atın çektiği savaş arabasıyla gökyüzündeki yolculuğuna Kolkhis’ten başlıyor, Erytheia’da (Güneş’in battığı diyar) yolculuğuna son veriyordu.

Kaynak:
1. Ali İhsan Akmaz. Kafkasya’dan Karadeniz’e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. S.125.
2. Simon Canasia, Niko Berdnzenişvili, Gürcistan Tarihi. S.80
3. Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya’dan Karadeniz’e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. S.126. 
4. Simon Canasia, Niko Berdnzenişvili, Gürcistan Tarihi.
5. B.Ömer Büyüka. Abhaz Mitolojisi
6. Laz halk inançları ve söylenceler üzerine araştırma notları
7. Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya’dan Karadeniz’e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. S.44.
8. Laz halk inançları ve söylenceler üzerine araştırma notları

SON YAZILAR

Antik dönemde denizlerin kırmızı olduğunu biliyor muydunuz?

Hayal ya, demem o ki, zaman yolculuğu yapıp antik dönemde yaşayan birisiyle karşılasanız size denizlerin kıpkırmızı rengi olduğunu söyleyecekti. Renkleri ve renklerin tarihini hiç araştırdınız mı? Biraz...

A unique visual feast from the depths of Hindu mythology: Holifest

HoliFest, a colorful and vibrant celebration, is observed annually in India during the month of March. Rooted in Hindu mythology, this event is based on...

Hindu mitolojisinin derinlerinden eşsiz bir görsel şölen: Holifest

Holifest, Hindistan'da her yıl Mart ayında kutlanan renkli ve coşkulu bir festivaldir. Hindu mitolojisinin derinliğine işaret eden bu etkinlik, iki farklı hikayeye dayanır. Festivaldeki renkler,...

Viyana kafeleri ve Osmanlı’dan Viyana’ya giden kahve

Temmuz ayında kendimize bir güzellik yaptık. Bu güzelliğin içinde kısa bir Viyana gezisi de vardı. Gideceğimiz yerlere dair bilgi edinmek için web sayfalarında gezinirken Viyana...
İrem Rüzgar Atalay
İrem Rüzgar Atalay
1997 yılında Artvin’in Arhavi ilçesinde doğdu. İzmir’de yaşıyor. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinde Reklamcılık okuyor. Doğayı, denizi, yeşili, dereyi, çadırı sever. Çadır turuncuysa daha çok sever. Turuncu takıntısı vardır. Koca burunlu bir Laz olarak elbette yeşili de sever. Çok sevdiği bir öğretmeninin kendisine üretim hatası bir jenerasyonun üyesi olarak umut vaat ettiğini hissettirdiğinde hayata bakış açısı değişti, artık kendinden umutlu genç bir kadın. Ve durmadan yazmak istiyor.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol