1934 Kenya doğumlu Daphne Sheldrick, eşi David Sheldrick ölmeden önce de yapmış olduğu gibi, günümüzde de size “dünyada kimi güzellikler de mevcutmuş” dedirtecek türden bir şeyler yapıyor. Bir yandan öksüz yavru filleri rehabilite etmeye çalışırken diğer yandan hayatını onlarla geçiriyor.
Daphne’nin vahşi hayata ilgisinin, doğduğundan beri var olduğunu söylemek mümkün. O, öksüz kalmış yavru hayvanları sahiplenen ve süte bağlı yavru fil ve gergedanlar için gerekli olan özel süt formülü tedarik etmeyi sağlayan ilk insan!
Daphne Sheldrick, ilkokulu Kenya’daki Nakuru Okulu’nda tamamladıktan sonra, yine Kenya’da burs olanağıyla üniversiteye kaydolmaya çabalamış. Fakat bu süre zarfında David Sheldrick ile evlenmeyi, bir yuva kurmayı tercih etmişti. 1955’ten 1976’ya kadar eşi David Sheldrick ile birlikte Tsavo National Park’ta bekçilik yapmışlardı. Eşini kaybettikten sonra, Daphne ve ailesi Nairobi National Park’ta yaşamaya ve çalışmaya devam ettiler. Nairobi National Park, Orphans (yetimler) projesini inşa eden ve vahşi hayvanların güven içinde barınmasını sağlayan bir park. Orphans Projesi’nin en başarılı örneklerinden bir tanesi ise, yetim kalmış 180 filden 90’ının rehabilitasyon yöntemi eşliğinde hayata yeniden bağlanmış olması.
Daphne eşinin ölümünden sonra, Kenya Nairobi’de vahşi hayatı korumak adına, David Sheldrick Wildlife Trust‘ı (1977) kurdu. The DSWT bugün dünya çapında öksüz filleri rehabilite eden ve onların güvende olmalarına ön ayak olan en başarılı program.
Daphne’nin başarısının sırrı vahşi hayatla küçüklüğünden beri iç içe olması; bundan dolayı da hayvan psikolojisi alanında derin bir bilgiye sahip olmasıydı. Davranışsal karakter farklılıklarından ve derin empati yöntemlerinden oldukça iyi anlıyordu.
Hayatı boyunca hayvanlara manevi destek sağlayan bu güzel kadın elbetteki bazı ödüllere de layık görüldü. Bunlardan ikisi, Honorary Doctorate in Veterinary Medicine and Surgery ve U.N.E.P’S Elite Global 500 Roll of Honour idi.
Daphne Sheldrick bir de 2011’de, özel bir doküman içersinde, Born to Be Wild adında bir film çıkardı. Sheldrick’in bu konuya dair vermiş olduğu bilgilerin özeti ve kendi anlatımıyla otobiyografisi: