Ana SayfaEkolojiHayvan Hakları2 bin 250 deniz aslanı can çekişiyor

2 bin 250 deniz aslanı can çekişiyor

-

Şubat ayında karaya oturan kara balinalarını hatırladınız mı? Bilim insanlarının ve gönüllülerin çabalarına rağmen çok azı kurtulabilmişti. Şimdi ise 2 bin 250 civarı deniz aslanı yani bir diğer ismiyle ayı balığı Kaliforniya sahillerinde kıyıya vurmuş bir şekilde bekliyor. Yahu bu hayvanlara ne oluyor acaba…

Çoğunluğu yavru deniz aslanlarından oluşan yaklaşık 2 bin 250 adet deniz aslanı sahillerde, güçten düşmüş ve aç bir şekilde bekliyor. Deniz memelileri tarihinde kayda geçmiş, en kayda değer olaylardan biri olarak adlandırıyor bilim insanları bu olayı. 

San Francisco’nun Deniz Memelileri Merkezinin başkanı olan Jeff Boehm, anne deniz aslanlarının yavrularına yiyecek bulmakta zorlandıklarını belirtiyor. Durumun ayrıca, okyanus sıcaklıklarında ve denizlerdeki balık miktarında gerçekleşen değişimlerin, okyanuslarda yarattığı etkisinin canlı bir kanıtı olarak önümüze serilişi olduğunu ekliyor.

Geçen sene de deniz aslanları karaya çıkmışlar, yani her şey daha önceden başlamış; fakat sayılar öyle bir artmış ki. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi‘nin (NOAA) pazartesi günü yaptığı açıklamaya bakalım; bu ay karaya vuran deniz aslanlarının sayısı, geçen yıl toplamda karaya vuran deniz aslanlarının iki katı ve geçen yılın ilk üç ayında karaya vuran deniz aslanlarının toplamının da on katı civarında.

Nedeni ne peki? Bilim insanları bunun en büyük nedeninin, hayvanların yiyecek balık bulamaması olduğunu söylüyor. Sardalya, palamut ve diğer balıklar, bunları biz o kadar çok ve düşüncesizce tüketiyoruz ki, hayvanlara yiyecek bir şey bırakmıyoruz. Pazardan palamut alırken gözünüzün önüne arada bu hayvanları da getirin. Daha fazla para kazanılabilsin diye her şeyi daha fazla tüketiyoruz; ama hiç üretmiyoruz. Bir başkası, bir başka oluşum, nasıl olduğunu bilmediğimiz şekillerde yiyecekleri soframıza kadar getiriyor; ama biz hiç bir şey bilmiyoruz. Bilmediğimiz için de içimiz çok rahat, gözlerimizi kapattığımızda bütün gerçekler ortadan kayboluyor.

Deniz Aslanları Bitkin

Deniz Memelileri Merkezi’nin belirttiğine göre 2013 yılından itibaren karaya oturan deniz memelilerindeki artış fark edilmeyecek gibi değil. Olması gereken kilonun neredeyse yarı ağırlığındaki bebek deniz aslanları, kemik torbası ve susuzluktan bitmiş, ölmeye yakın hallerde merkeze kaldırılıyor. 2015 yılının ilk on haftasında merkeze 600 hayvan kaldırılmış.

Ayrıca bilim insanlarına göre, balıkların azalması tek başına bir sebep de değil. Isınan sular, balıkları denizin derinlerine göç etmeye sürüklüyor ve anne deniz ayıları dalabildikleri derinlikte balık bulamıyorlar.

Bir şeyleri çok yanlış yapıyoruz, insan hırsının bedelini taşıyla, toprağıyla, suyuyla ve bütün diğer canlılarıyla “mavi” gezegen ödüyor. İnsanlık ise elinde teleskop diğer gezegenlerde canlılık ve su arıyor. Mavi gezegenimiz ise karardıkça kararıyor; ama gözlerimizi kapatırsak görmek zorunda kalmayız değil mi? Gözlerimizi kapatıp yeterince inanırsak belki de bir kabustan uyanır gibi uyanırız, belki de hepsi bir şakadır ne dersiniz?

Kaynak: Al Jazeera America

SON YAZILAR

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Hatay’da depremin ardından süren hayat mücadelesinin pek de söz edilmeyen özneleri: Hayvanlar

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay'da yaşayan patili dostlarımız oldukça zor durumda. Hayvanlara yönelik bir sağlık hizmeti görünür değil, özellikle kedi ve köpekler kontrolsüzce...

“Hayvanlar için etki” yaz okulu için kayıtlar başladı

Kafessiz Türkiye tarafından düzenlenen “Hayvanlar İçin Etki Yaz Okulu” kayıtları başladı! Başvuru için son gün 22 Temmuz. 25- 26-27 Temmuz 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek...

Yeşil Düşünce Derneği’nin İklim Okulu 29-30 Nisan’da!

“Kimseyi Arkada Bırakmadan: Batı Karadeniz’de İklim Hareketinin Güçlendirilmesi” projesi kapsamında gerçekleştirilecek İklim Okulu ve forum etkinlikleri ile yerel yönetim, sivil toplum, devlet kurumları ve halk,...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol