Türküseverlere “Pinhan” albümünü buluşturan Ayşen Biten ile bir araya geldik.“Yağmur Damlası Gibi” adlı türküsüne de klip çeken Biten ile, müzikal yolculuğunu ve kariyer hedeflerini keyifli bir sohbette konuştuk…
“Müzik tutkum ailemden geliyor”
Müzikle olan bağınız nasıl başladı ve ilerledi?
Müziğe ilkokul 4. sınıfta bağlama çalarak başladım. Müzik tutkum aslında aileden geliyor. Ailemde herkesin müziğe bir yatkınlığı var, evde hep türküler dinlenirdi. Ama özellikle dedemin sesi çok güzeldir. Ben dedemin o güzel sesinden türküler dinleyerek büyüdüm. Lise yıllarında Mamak Belediye Konservatuarı’nda 2 sene eğitim aldım. Ardından üniversite yıllarında TRT Ankara Radyosu Gençlik Korosu’nda uzun yıllar çalıştım. Bircan Pullukçuoğlu, Kubilay Dökmetaş, Ümit Bekizağa, Ferhat Durmuş, Ali Haydar Gül ve Ertuğrul Karabulut gibi çok kıymetli hocalardan eğitim aldım. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği bitirdim, ardından Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda yüksek lisansımı tamamladım. Bu süre zarfında bir çok TV ve radyo programına konuk oldum. Mühendisliğe de hala devam ediyorum.
Türk albümü yapma sebeplerinizden birisi de küçüklükten geliyor sanırım. Neden türkü albümü yapmayı tercih ettiniz?
Aslında ben sadece türkü dinleyip türkü söylemiyorum. Farklı müzik tarzlarını da çok beğenerek dinliyor ve icra ediyorum. Fakat türkülerin bendeki yeri çok başka. Türküleri diğer müzik türlerinden ayıran şey bence samimiyet. Kültürün içinden, özümüzden gelen en saf duygular türkülerde vücut bulmuş. Türkülerde tarih var, yaşanmışlıklar var. Acılar, mutluluklar, savaşlar, aşklar hepsi bizim yaşanmışlıklarımız. Dolayısıyla türkülerin anlattığı her şey bana çok samimi geliyor ve kendimi o yaşanmışlıkla özdeşleştiriyorum.
Bunun yanı sıra türküler her bölgede farklı özellikleriyle ülkemizin kültür zenginliğini en iyi yansıtan kültür miraslarımızdan. Türkülere sahip çıkmak aslında kültüre sahip çıkmak anlamına geliyor. Türküleri gençlerin de sevmesi, bu kültürün yaşatılması ve aktarılması konularında biz gençlere çok görev düştüğü kanaatindeyim. Bu yüzden türkü albümü yaptım.
“Albümde hem geleneği korumayı, hem de modern sound’larla geleneksel ezgileri birleştirerek gençlere ulaştırmayı hedefledim.”
Albüm yapma fikri nasıl oluştu peki?
Aslında çok uzun yıllardır hayalimdi. Yıllardır müziğin içinde yer alıyorum. Artık benim de ortaya bir ürün koymam gerektiğini düşündüm. Bu benim için uzun yıllar süren bir hayalin ve çalışmanın ürünü oldu ve yıllarca biriktirdiğim bilginin, müziğe verdiğim emeğin bir yansıması olarak ortaya çıktı.
Albüme Pinhan adını verdim. Pinhan gizlenmiş, saklanmış anlamına geliyor. Bu albüm Pinhan, çünkü benim için bir uçak mühendisinin içinde gizli kalmış müzik aşkının dışarı yansımasını ifade ediyor. Bu albümde hem geleneği korumak, hem de modern sound’larla geleneksel ezgileri birleştirerek gençlere ulaştırmayı hedefledim.
Albümde çalıştığınız kişilerle yollarınız nasıl kesişti?
Albümde birçok usta müzisyenin dokunuşu bulunuyor. Albümün aranjörlüğünü Selçuk Murat Kızılateş yaptı. Erol Parlak hocamın bir bestesini okudum, kendisi de bağlamasıyla eşlik etti. Nida Ateş’le bir düetimiz bulunuyor. Albümde Muhlis Berberoğlu, Eyyup Hamiş, Ertan Tekin, Furkan Bilgi, Murat Süngü, Umut Ayvaz, Aykut Sütoğlu, Muzaffer Nezihi Egelioğlu, Bekir Sakarya, Abdurrahman Tarikci, Cemal Özkızıltaş, Murat Söğüt, Burak Dursun, Altay Acar, Samet Kocamemiş, Uğur Varol, Sinan Kızılgöz, Şeyhmus Fidan, Ceyhun Güneş ve BrassBand usta dokunuşları ile yer aldılar. Stüdyo kayıtlarında da Özgür Özkan Mete, İhsan Apça, Abdurrahman Tarikçi ve Ali Koray Başaran destek oldular.
Albüm şarkılarından “Yağmur Damlası Gibi”nin klibi de oldukça güzel ve enteresan noktalarda çekilmiş. Özellikle antika dükkânı fikri çok hoş. Klibin süreci nasıl oluştu ve nasıl geçti?
“Yağmur Damlası Gibi” bir Karadeniz eseri. Karadeniz türküsü denilince akla ilk geldiği şekilde Karadeniz yaylasında ya da deniz kenarında klip çekmek istemedim. Farklı bir şey olsun, akılda kalsın istedik. Antika dükkanı fikri o şekilde ortaya çıktı . Klip süreci de albümün diğer tüm süreçleri gibi çok keyifli geçti.
“Yağmur Damlası Gibi” türküsü ve genel olarak albümle ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Bu eser dinleyenler tarafından çok sevildi. Dinleyen herkes akılda kalıcı bir melodisi ve kendilerini içine alan sözleri olduğunu söylüyor. Albümün geneli için ise, gerek repertuar seçimi gerekse aranjeler için, her bir türkünün farklı bir lezzette olduğunu, her biri için ayrı ayrı uğraşıldığını ve çok güzel yansıdığını söylüyor dinleyenler. Bu albüm içinde çok büyük emek barındırıyor. Bunu karşı tarafa yansıtabilmiş olmak büyük mutluluk.
“Halk müziği camiasında uzun yıllar var olmak ve ismimden başarılarımla söz ettirmek istiyorum.“
‘Hayatımın şarkısı’ dediğiniz ve ya sizin için ayrıksı olan ve ‘Söylerken çok mutlu oluyorum’ dediğiniz bir şarkı var mı?
Var tabii, olmaz olur mu? Albümde yer alan “Bugün Ayın Yedisi” benim için çok ama çok özel bir eser. Eşimin sevgiliyken benim için yazdığı bir türküydü ve biz bunu ilk kez birlikte söyleyip kaydetmiştik. Albümde de vokalde bana eşlik etti. Diğer bütün eserler bir yana, bu eser bir yana.
Müzikal kariyerinizde nasıl hedefleriniz var? Yakın zamandaki yeni projeleriniz neler?
Müzikle ilgili birçok hayalim var. Halk müziği camiasında uzun yıllar var olmak ve ismimden başarılarımla söz ettirmek istiyorum. Yakın zaman için öncelikle akustik kayıtlar, ardından single ya da maxisingle gibi bir plan var aklımda. İçime sinen yeni bir albümün ortaya çıkması biraz zaman alacak çünkü bu süreçte de boş durmamak gerek diye düşünüyorum. Bunun yanında bazı düet çalışmalarım da olabilir. İleride yapacağım çalışmalara kendi klasik kemençemle eşlik etmek istiyorum. Müzikle ilgili akademik çalışmalara devam etmek gibi de bir niyetim var.