Ana SayfaKültür & SanatEdebiyatBukowski'den John Martin'e mektup: "Kölelik hiçbir zaman kalkmadı"

Bukowski’den John Martin’e mektup: “Kölelik hiçbir zaman kalkmadı”

-

Charles Bukowski, Amerika’nın en büyük yazarlarından biri olmadan önce alkol problemi olan, yüzü sivilce izi dolu, mavi yakalı bir çalışandı. Rüyasında yaşamın tek düzeliğini bozman için yazı yazıyordu.

Bukowski, bütün edebi klişelerle dalga geçip tüm yazın dünyasına harikulade bir renk katmadan önce Amerika Posta Hizmetleri şirketinde çalışıyordu. Burada çalışmadan önce ise bir turşu fabrikasında işçi olarak hizmet verdi.

1969 yılında Bukowski 49 yaşındayken, yayıncısı John Martin, aylık 100 dolar yazarlık maaşı önerene kadar her gün işe gitmeye devam etti ve bu tekliften sonra işini bırakıp ölene kadar yazarlık yaptı.

Bukowski bu konuyla ilgili şöyle yazmıştı “İki tercihim vardı – ya postanede kalıp kafayı yiyecektim ya da yazarlığa terfi edip açlıktan ölecektim… Ben açlıktan ölmeyi tercih ettim.” Bukoswki, ilk kitabını John Martin’in yayınevinden çıkardı. Altı roman ve binlerce şiir yazdı.

9-5 mesaisi ile ilgili aşağıdaki mektubu da yazarlığa adım attıktan 16 yıl sonra yayıncısı John Martin‘e yazdı.

*CORRECTING NAME IN THE OBJECT NAME**This 1980 photo, supplied by the

8 Aralık 1986

“Merhaba John,

Güzel mektubun için teşekkür ederim. Bazen, nereden geldiğini hatırlamak insanı acıttığını sanmıyorum. Nereden buralara geldiğimi biliyorsun. İnsanlar bunun filmini bile çekmek istedi veya bu konuda yazmayı da denediler, fakat tam anlamadılar konuyu. Diyorlar ki ‘Dokuzdan beşe kadar çalışmak.’ Asla bu, saat sabah dokuzdan akşam beşe kadar çalışmak değil. Bu gibi çalıştığım yerlerde öğle tatili yok. Birçoğunda mesai bile vermezler ve eğer bu konuda şikâyet edersen yerini alacak bir zavallı her zaman vardır.

Eskiden beri derim ki ‘Kölelik hiç bir zaman kalkmadı, sadece tüm ırkları kapsayacak şekilde genişletildi.’

charlesbukowski.3jpg Asıl acıtan da insanlığı kararlı bir şekilde küçülten de; bu kişilerin sevmedikleri işlerini kaybetmemek için ellerinden geleni yapıp, daha kötüsüne düşerim deyip, alternatif işe geçmekten korkmaları. İnsanlar kelimenin tam anlamıyla boşlar. Bedenleri İtaatkar ve korkak zihinlere sahiptir. Gözlerinin feri kaçar, sesleri çatallaşır ve beden, saç, tırnaklar, ayakkabılar, her şeyleri böyledir.

charlesbukowski-5

Genç bir adamken bu insanların bu şartlar altında hayatlarını adamalarına inanamazdım. Şimdi yaşlı bir adam oldum ve hâlâ inanmıyorum. Niye yapıyorlar bunu? Seks? TV? Aylık otomobil taksitleri için? Çocukları için? O çocuklar ileride onlar ne yapıyorsa aynısını yapmayacaklar mı?

Eskiden, ben daha çok gençken bir işten diğer işe atlarken bazen aptal gibi iş arkadaşlarımla konuşur onlara şöyle derdim ‘Hey, patron buraya her an gelebilir ve gelip hepimizi işten çıkarabilir, bunu hiç düşündünüz mü?’
Bana öylece bakarlardı. Onların zihinlerini sokmak istemedikleri bir şeyi anlatıyordum.

Şimdi üretim yerlerinde birçok toplu işten çıkarmalar oluyor (Çelik fabrikaları öldü, teknik değişti) . Yüzlerce, binlerce kişi işten atıldı ve hepsi de şaşkın bir ifade ile şunları söylüyor: ‘35 yılımı verdim. Bu doğru değil. Ne yapacağımı bilmiyorum.’ Kölelere hiçbir zaman yeterince ücret vermezler ki özgür olmasınlar. Ölmeyecek kadar ve işe gelecek kadar öderler hep. Bunu görebildim. Onlar neden yapamadı? Bar fedaisi olmanın ve bankta yatmanın da daha iyi olduğunu anladım. Onlar beni buralara atana kadar neden bekleyeyim?

Bu köle düzenine karşı gelmek için sadece yazdım ve yazıyorum. Boşa geçen ilk 50 yıldan sonra sözde bir profesyonel yazarım artık.”

SON YAZILAR

Dimitris Sotakis: “Kurgu söylemek istediklerimi söylemek için bir anahtar”

Dimitris Sotakis’ten ilk olarak Büyük Hizmetkar romanını okudum. Yarattığı heyecanla hemen diğer kitaplarına yöneldim. Bu arada arkadaşlarım da kitaplarını okumaya başladı. Yazı dili, anlatımı, romanlarına...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...
Ozan Kemal Çullu
Ozan Kemal Çullu
1972 İstanbul doğumlu. İlk, orta ve liseyi İstanbul’da okudu. Azerbaycan Devlet Üniversitesi, Uluslarası İlişkiler Bölümünde bir süre eğitim gördü; fakat ailevi sebeplerden dolayı tamamlamadan ayrıldı. Uzun yıllar çeşitli sektörlerde ithalat ve ihracat bölümlerinde çalıştım. Halen Mobilcadde.com internet sitesin bayi sorumlusu olarak çalışmakta.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol