Migren baş ağrıları, kan damarlarının genişlemesi ve bu kan damarlarının çevresini saran sinir liflerinin sıkışması sonucu çeşitli kimyasal maddelerin salınmasıyla başlar. Baş ağrısı sırasında, kafatasının dışında, şakak bölgesinde, hemen deri altında yer alan temporal arter genişler ve genelde bu genişlemeyi migren atağı yaşayan kişi hisseder. Bu damarın genişlemesi enflamasyona (Yangı), ağrıya ve damarın daha fazla genişlemesine yol açan kimyasalların salınmasına neden olur.
Migren baş ağrısının özellikleri
Migrenli kişilerin büyük çoğunluğunda baş ağrısı en azından atağın başlangıcında başın tek bir tarafından başlar. Daha sonraları bir kısım hastada her iki tarafı tutar. Bu özelliği sebebi ile yarım baş ağrısı* denir. Migren atakları bazı hastalarda haftada birkaç kez olurken; hastaların bazılarında çok seyrek olabilir. Ancak genel bir ortalama ayda 2-3 atak şeklindedir.
Ağrı, yaşamı oldukça etkiler, kişi gündelik işlerini dahi yapamaz hale gelir. Ağrı şiddeti arttıkça bulanık görme, kusma gibi sonuçlar doğurabilir ve hastalar migreni tarif ederken zonklama, yanma, patlama, sıkışma tanımlarını sıklıkla kullanır. Kişiler genel olarak başımı tutup koparmak istiyorum tabirlerini kullanıp başını duvara vurma ve çaputla bağlama gibi eylemlerde bulunur. Başına çaput kan akımını yavaşlattığından ötürü ağrıda bir nebze azalmalara neden olabilir.
Türkiye’de migrene ilişkin 21 ilde 5 bin 323 kişiyle gerçekleştirilen bir araştırmada, her 4 kadından birinde migren görüldüğü saptandı. Yapılan araştırma sonucuna göre; erkeklere oranla migren kadınlarda 3 kat daha fazla görülüyor.
Migrenin başlamasına sebep olabilen başlıca faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
- Migrene sebep olan yiyecek içecek tüketmek
- Açlık ve çok fazla yemek yemek
- Stres
- Yeterli su tüketmemek
Migreni tetikleyen bazı yiyecekler*
- Hazır et ve tavuk suyu tabletleri
- Deniz ürünleri (kalamar, karides, midye)
- Konserveler
- Turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon)
- Eskimiş peynirler (çedar, camembert)
- Alkollü içecekler (bira, şarap, viski, şampanya)
- Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe)
- Sucuk, salam, sosis, pastırma, jambon gibi şarküteri ürünleri
- Yağlı ve baharatlı yiyecekler
- Kafeinli içecekler (çay, kahve, asitli içecekler)
- İncir, kuru üzüm, papaya, avokado, muz ve kırmızı erik
- Çikolata ve kakao
- Sardalye, hamsi, ringa balığı
- Bakla
- Maya
- Ekşi krema
- Fıstık ezmesi
- Marine veya salamura veya fermente edilmiş besinler
- Kuru meyve içeren ekmekler
- Bazı baklagiller özelikle kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri
*Bu gıda duyarlılığının tesbitinde Gıda İntoleransı Testi önemli faydalar sağlıyor.)
İklim ve hava değişiklikleri
Hormonal değişimler; migren hastası kadınların yaklaşık yüzde 70’inde ataklar, adet döneminde sıklaşır ve şiddetleri artar. Bazı kadınlarda migren krizleri sadece adet dönemlerinde olur. Bazı durumlarda ise özellikle adet sırasında olan ağrılar daha şiddetli olur.
Uykusuzluk veya fazla uyku, kişisel alışkanlıklar, kokular ve ışık, sigara, alkol ve bazı ağır kokular migreni tetikleyebilir.
Doğal ve bütünleyici tıbbın migren konusundaki önerileri
Öncelikle günlük yaşantıya dikkat etmek yani yeterli su tüketmek (yalnız dikkat ederseniz yeterli sıvı değil su, hiçbir sıvı suyun yerini tutamaz), yeterli uyumak, günlük spor faaliyetleri yapmak, yoga ve meditasyonla bedeni ve ruhu şifalandırmak (namaz kılmak, semah yapmak, ayin yapmak gibi aktiviteler de şifalanma yöntemleridir), doğal beslenmek, idrarı tutmamak, stresi rehabilite etmek, sigara ve alkol kullanımından uzak durmak, bedeninize dokunmak vs migren ve birçok hastalık için koruyucu önlemlerdir. Bunları yaptınız ve hâlâ migren atağı yaşıyorsanız atağınız başlamadan gelen sinyalleri doğru değerlendirerek kendinize birkaç soru sorun.
Aç mıyım? Yeterli su içtim mi? Bugün ne tükettim, ne yaşadım da bedenim beni uyardı? Bu soruları sorduktan sonra yukarda migreni tetikleyen durumlara karşı evde kendini imkânlarınızla kullanabileceğiniz bazı yöntemler var:
- Önce karanlık ve sessiz bir ortamda uzanıp ellerinizle başınıza dokunmalısınız
- Ağrı halkanız artıyorsa 1 çay bardağı melisa çayı içerek ağrının dinmesini sağlayabilirsiniz
- Hemofiliniz, kronik böbrek rahatsızlığınız, varisiniz yoksa bir dilim taze zencefili ağzınıza alıp çiğneyebilir veya zencefil çayı tüketebilirsiniz.
Tabii bu yöntemleri hem akut ağrı durumlarında hem de kronik migren tanısı konulmuşsa yapabilirsiniz. Aksi takdirde her baş ağrısı migren değildir. Baş ağrıları nedenleri arasında; beyin zarı ve merkezi sinir sistemi iltihapları, beyin tümörleri, sinüzit, orta kulak iltihabı, bademcik iltihabı, farenjit, görme kusurları, göz tansiyonu, temporal arteritis, trigeminal nevralji, boyun omurlarında kireçlenme gibi birçok neden sayılabilir.
Migren tedavisi yapılırken sadece medikal tedavi yapılmasını doğru bulmuyorum, her türlü koruyucu önemler alınmalı ve ardından iyi bir anamnez alındıktan sonra doğal tıp uzmanının, hekimin ve psikoloğun bütünleyici bir şekilde koordinasyonu ile tedavi edilmelidir. Tedaviyi gerçekleştiren kişiler, hastanın anamnezi sonucu; homeopathy, fitoterapi, akupunktur, eft, psikoterapi vb gibi yöntemleri kullanılarak tedavi gerçekleştirebilirler… Tedavi bir doğa sürecidir. Bizler bu sürecin sadece aktarıcılarıyız
*Bergamalı Galen, hemikrani (yarım baş) terimini kullanmış ve migren kelimesi buradan türemiştir