Yüzde kaçlık dilime denk geliyor bilmiyorum ama dünyadaki birçok insanın sigara bağımlısı olduğunu iki parmak arasının boş kalmamasından anlayabiliyoruz. Kimilerini sadece sosyal içici sayarken bir kısım insanı da pasif içici sayabiliriz. Dumana maruz kalmayan çok az insan var herhalde. Belgeseller ve makalelere göre sigara aslında en tehlikeli, en sağlıksız sıfatıyla ilk sıraya oturuyor.
Çoğu insan birçok kere bırakmayı denese de belirli zaman sonra içmeye tekrardan başlıyor ama başaranlar da var.
Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, katılımcılara artan dozlarla psilosibin verildikten sonra, yüzde 80’i 6 ay içinde sigaraya dokunmadı.
5’i kadın 10’u erkek olmak üzere çalışmaya toplamda 15 kişi katıldı. Katılımcılar son 30 yılda ortalama günde 19 adet sigara içiyordu. Çoğu katılımcı daha önce psychedelic madde kullanmamıştı ve kullananların son deneyimlerinin üzerinden en az 27 yıl geçmişti.
Amerikan Halk Sağlığı dergisine göre nikotin sakızı ve nikotin bantı ile karşılaştırıldığında yüzde 8,2 başarı oranı sağladı.
Şu anda en başarılı alternatif reçete varenicline ilacı fakat baş ağrısı, karın ağrısı, düzensiz kalp atışı, üzüntü, boşlukta hissetme, intihar düşünceleri gibi yan etkileri var. Başarı oranı da sadece yüzde 35.
Psilosibin, kontrollü klinik ortamında çoklu oturumlar içinde yönetildi ve bilişsel davranış terapisi ile tamamlandı. Aynı zaman da bu, psilosibin mantarının yasal statüsü için büyük bir adım olabilir.
Araştırmacılar, bağımlılığın kırılmasında psilosibinin psikoaktif etkilerinin gerçekten etkili olduğuna inanıyorlar; çünkü kişi, farklı bakış açısı ile köklü davranışlarını ve düşüncelerini kırarak ve bağımlılıklarını düşünerek kendi davranışlarını gözlemlemeye zorlanıyor.
Kaynak: The Plaid Zebra