Büyük projelere attığı imzalarıyla ünlü, Avatar’ın yönetmeni James Cameron şimdi de daha fazla güneş enerjisi toplayabileceğini umduğu, estetik, yeni bir dev güneş çiçeği tasarladı. Bu cihaz çatılardaki mevcut güneş toplaçlarına bir alternatif.
Mevcut sabit toplaçlar belli bir açıyla düşen güneşi toplayabiliyor, oysa takip sistemi olan toplaçlar güneş enerjisini en yüksek kapasitede toplayabiliyor. İşte bu sebeple “Güneş Çiçeği” güneşi takip edebilecek şekilde yapıldı, böylece güneş gökyüzünde hareket ederken olabildiğince gün ışığını absorbe edebilecek.
Tasarımda güneşi gün boyu takip eden ayçiçeklerinden esinlenildi. Böylece verimliliğin yanı sıra güneş teknolojisini daha sanatsal bir çalışmayla göze daha hoş görünür hale getirmek ve bu sistemlerin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak istenmiş.
Güneşin günlük rotası hesaplanıyor
Enerji jeneratöründen çok, bir sanat eserini andıran bu 10 metre yüksekliğindeki yapı, 14 büyük yaprağa sahip. Cameron bu projedeki takip sistemi için Sonnen adlı teknoloji şirketiyle çalıştı. Bu sistemde; astronomi verileriyle güneşin günlük rotası hesaplanıyor, “Güneş Çiçeği”nin yüzü bu hesaplara göre yönlendiriliyor.
İlk çiçekler, geçen ay, kâr amacı gütmeyen, doğa dostu ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen MUSE okulunun Malibu kampüsüne yerleştirildi. Cihazlar hâli hazırda elektrik şebekesine bağlı, ancak yakın zamanda yeni çıkacak enerjiyi depolayabilen pillerin (Powerwall battery) denenmesi de dört gözle bekleniyor.
Günümüzde bağlantılı beş “Güneş Çiçeği”nin ürettiği elektrik günlük 260 kWh, bu da yaklaşık olarak okulun günlük enerji ihtiyacının yüzde 75 – 90’ını karşılıyor. Ancak sıcak yaz günlerinde bunun yüzde 100’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Ortalama Amerikalı bir ailenin günlük yaklaşık 29 kWh elektrik tükettiği göz önüne alınırsa, bu çiçeklerden sadece biri bunu karşılamaya yetecek.
Cameron tasarımının patentini alırken, aynı zamanda tüm tasarım planlarını da açık-kaynak olarak sunuyor. Böylece cihaz dünyanın her yerinde kopyalanabilecek. Beraberinde tasarladığı şık gösterge tablosu ise, MUSE öğrencilerinin bir yandan güneş toplacının ardındaki mühendisliği öğrenirlerken, bir yandan da ne kadar enerji üretildiğini takip edebilmesini sağlıyor.
“Güneş Çiçekleri” sadece göze hitap etmiyorlar, aynı zamanda beklenmedik bir fayda daha sağlıyorlar: Gölge. Bu yüksek yapılar, güneş hareket ettikçe, hareket eden dev plaj şemsiyelerine benziyorlar. Bu cihazların, gölge sorunu olan geniş çöl arazilerinde, hem ucuz elektrik üretmede hem de gölge sağlamada ne kadar faydalı olabileceğini tahmin edilebiliyor. Tasarımın açık-kaynak halde sunulacak olması sebebiyle de yakında birçok yerde bu tasarımın ve türevlerinin karşımıza çıkması olası…
Güneş Çiçeği TL1:
Kaynak: Gizmodo, Science Alert