Yıllardır hayali kurulan uçan arabalar artık gerçek oluyor. Zamanının fütüristik düşünceleri, artık hayatımıza giriyor. Jetgiller başta olmak üzere sinema sektöründe işlenmiş uçan araçlar, geleceğin ulaşımını sağlayacak gözüküyor.
Trafik yoğunlaştığında uçuşa geçmenizi sağlayacak araçlar yapıldı. En ilginç yanlarında biri de sürücüsüz, kendi kendilerine uçabilmeleri ve kullanılabilmeleri.
Kullanması kolay, güvenli ve rahat araçlar hedeflenmiş. Otopilot ve bilgisayar sistemleri tarafından yönetiliyorlar. Manuel ve otomatik kullanım tercihe kalmış, ama kullanıcı hiç müdahale etmese de sorunsuz uçuş ya da sürüş mümkün. Akla “Bir aksilik olur da hiçbir cihaz çalışmazsa, bilgisayarlar bozulursa ne olur?” sorusu geliyor. Bu durum da düşünülmüş ve bir ilk yardım kolu konmuş. Benzer bir aksilik durumunda, bu kol çekiliyor ve cihazın paraşüt benzeri bir sistemle güvenli inişi sağlıyor. Terrafugia şirketinin ürettiği The Transition bu konuda ilk adım iken, ardından gelen TF-X açılan yeni dönemin en büyük göstergesi.
The Transition
Klasik araç kavramından modern araçlara bir geçiş aracı. Bir yolcu ve bir pilot kapasiteli bu araç 2006’dan beri geliştiriliyor. İlk uçuşu 2009’da gerçekleştirildi. Mart 2014’te üçüncü prototipi üretildi. 2014 Nisan ayında iki yolcusuyla test edildi. Nisan 2015’te aracın üçüncü versiyonunun üretildiği ve yaklaşık iki yıl içinde de ilk müşterisine teslim edileceği açıklandı. Araç hem karayolunda hareket edebiliyor hem de uçabiliyor. Saatte 185 km hızla gidebiliyor. Başlık fotoğrafındaki araç bir The Transition.
TF-X
Daha farklı bir yapı sergileyen TF-X ise dört koltuklu, elektrikli hibrid bir araç. Uçuşa geçebilmek için birkaç saniye yeterli oluyor. Pervalerin ortaya çıkması ile hız almasına gerek kalmadan dikine havalanabiliyor. Saatte 322 km (200 mph) hız yapabiliyor. Kolay ve pratik bir şekilde inişe geçebiliyor ve birkaç saniye içinde uçaktan arabaya dönüşebiliyor. TF-X’e binen sürücünün tek yapması gereken, bilgisayara gideceği yeri girmesi ve gerisini araca bırakması. TF-X yolda normal biri araç gibi geziyor ve park edilebiliyor. Mevcut elektrik motorları sayesinde bir kalkışta 500 millik bir alanda uçabiliyor. Ortalama bir kullanıcının arabayı kullanmayı öğrenmesi beş saatten fazla sürmüyor. Kullanıcıların pilot lisansına sahip olması gerekmiyor. Terrafugia CEO’su Car Dietrich, “Bizim için, geleceği düşünmenin doğru zamanı” diyor. “TF-X’in kendi kendini kullanan arabalar ve uçan arabalar konusunda sadece bir başlangıç olduğu ve ufukta bu teknolojinin göründüğü” de ifade ediliyor.
Şirket Temmuz 2015’de ilk demo uçuş ve iniş görüntülerini paylaştı. Henüz testleri sürdüğünden, ürünün satışa çıkıp çıkmayacağı bilinmiyor ama bu ürün geleceğin araçlarının ne yönde ilerleyeceğinin güzel bir göstergesi. “Satışa çıkması durumunda aracın fiyatının piyasaya sürülmeye yakın belirleneceği, herhangi bir araçtan pahalı olacağı, ancak mümkün mertebe düşük fiyatın hedeflendiği” de ifade ediliyor.
Devrim niteliğindeki bu çalışmaların, sürüdürülebilir yaşam kavramı doğrultusunda geliştirilmeleri de en büyük dileğimiz.
Kaynak: Terrafugia, Relationship 143, Tech Times