Binden fazla Arap ve Yahudi aktivist, İsrail’in Haifa şehrinde düzenlenen gösteride esaret altında yaşayan hayvanlar için yürüdü.
Geçtiğimiz ayın 24’ünde İsrail’in Haifa şehrinde düzenlenen “We Are All Their Voice: Coming Together for the Animals” (Bizler Hayvanların Sesiyiz: Hayvanlar İçin Bir Araya Geliyoruz) gösterisinde binden fazla Arap ve Yahudi aktivist, hayvan özgürlüğü için birlikte yürüdü.
Arap ve Yahudi hayvan özgürlükçüleri tarafından organize edilen yürüyüş, hem barındırdığı anlam hem de yıldızı barışmayan iki milletin ortaklaşa hareket etmesini sembolize etmesiyle oldukça önemliydi.
Sosyal medya üzerinde 2 bin 500 katılımcının katılacağını belirttiği organizasyon üç ana hedefte bütünleşti: çiftlik hayvanlarının çektiği acılar hakkında farkındalık yaratmak, İsrail’in kuzey bölgesindeki vegan aktivizmi canlandırmak ve iki topluluğun bir araya gelerek ortak destek sunmak.
The Vegan Woman isimli haber sitesinin organizasyonun organizatörleri ile yaptığı röportaj ise şöyle:
Sharbel Balloutine, öncü bir vegan aktivist, yazar ve Arap hayvan hakları kuruluşu “The Vegan Human”ın kurucusu. Shlomi Hillel ise bir hayvan özgürlüğü aktivisti ve “The Vegan North”un kurucusu.
The Vegan Woman: Sharbel ve Shlomi, bu başarılı etkinlik için öncelikle sizi tebrik ediyoruz. Eminim siz de biliyorsunuz ki böyle bir dayanışma, dünyanın farklı yerlerinde pek çok insana da ilham kaynağı oldu ve hem veganlık hem de gelecekteki barış adına yapılan dayanışmalar için umut kaynağı oldu.
Geçen cuma gerçekleşen yürüyüşü meydana getiren Arap-Yahudi dayanışması hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Shlomi: “Elbette. Vegan aktivizmi Kuzey İsrail’de son 10 yıldır gündemde. İlk yıllarında bilgi stantları ve broşürler aracılığı ile insanları bilinçlendirme üzerine çalışmalara odaklanılıyordu. 2012 yılında ‘The Vegan North’ isimli bir grup kurduk. Sosyal medyanın gücüyle birlikte, etkinlikleri organize etmek ve yeni potansiyel aktivistlere ulaşmak çok daha kolaylaştı. Etkinliklerimiz meat-outlar, sergiler, eylemler ve sosyal aktiviteleri kapsadı.
Etkinliklerimize ek olarak, bugün ‘The Vegan Human’ olarak bilinen büyük çaplı Arap hayvan hakları grubu Sharbel’in ilham veren önderliğinde Kuzey İsrail’de çalışmalarına başladı. Etkinliklerinin başlangıcından itibaren iki grup arasında yakın bir dayanışma oluştu. Bu dayanışma Arap ve Yahudi semtlerinde ortak eylemleri doğurdu. İki topluluk arasında sıkı arkadaşlıklar kuruldu. Bu arkadaşlıklar, diğer değerli eylemlerin arasında, geçen Cuma gerçekleştirilen başarılı yürüyüşe de imza attı.”
T.V.W: Sizce dinlerin, kültürlerin ve politik görüşlerin farklı olması sizin aktivizminizde gerginlik yaratıyor mu? Eğer öyleyse bu gerginliği nasıl yönetiyorsunuz, ya da ulaştırmak istediğiniz mesaj ne?
Sharbel: “Aslında aramızda çok az gerginlik hissettik ve bu gerginlik ortaya çıktığında birbirimize bir araya gelmemizin önemini anımsattık: yeryüzündeki en çok sömürülen canlılar, yani hayvanlar için bir aradayız.
Geçen cuma ortaya koyduğumuz eylem bunun şahane bir örneği: Araplar ve Yahudiler tüm erkeklerin ve kadınların eşit olduğunu ve her birimizin tüm dünyaya bedel olduğunu belirtmek için bir araya geliyor. Her bir inek tüm dünyaya bedel, her bir domuz tüm dünyaya bedel, damarlarında kan gezinen, nefes alabilen, acı çekme ve sevme yetisine sahip olan diğer tüm canlılar gibi. Bir canlının bir başkasından daha değerli olabileceği kanısını değiştirmeyi hedefliyoruz, biri diğerinden sadece daha zayıf diye sömürülmesinin haklı görülebileceği kanısını.
İnsanlar bu mesajı almamak için direnebilir ama bu mesajın duyulmasını bir şekilde sağlamak için birlikte mücadele ediyoruz. Onlar acı çektikçe biz onların sesi olarak uğraşmaya devam edeceğiz.”
T.V.W.: Sizce bu yürüyüş başarılı oldu mu?
Shlomi: “Yürüyüş olağanüstüydü, duygulu ve eşsiz bir etkinlikti ve bir parçası olduğum için onur ve gurur duydum. Ne kadar etkili olduğunu kestirmek zor. Bu eylem hepimiz için geçerli olan etik ilkeleri ve adaleti savunmak adına hemen herkesin bir araya gelebileceğini kelimenin gerçek anlamıyla gözler önüne serdi. Bence hayvan hakları meselesi insan haklarının doğrudan kapsamının içindedir çünkü bu hakları savunarak adalet, merhamet ve barışı da savunuyoruz. Bence yürüyüş bu değerli yansıttı ve kolektif belleğimizde uzun bir zaman yer edecek.”
T.V.W.: Eğer okuyuculara bir mesaj bırakmak isteseydiniz, bu ne olurdu?
Sharbel: “Katledilen her can, tüm insanlığa şiddettir.”
Shlomi: “Hayvan sömürüsünün hiçbir savunusu olamaz. Öldürmenin ve gereksiz acı vermenin yanlış olduğunu düşünüyorsanız, vegan olmalısınız.”
Röportajın Türkçe çevirisi ferahi.blogspot.com.tr‘den alınmıştır.
Kaynak: The Vegan Woman
Hazırlayan: Burak Avşar
