İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)‘nin hazırladığı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı tadilatıyla birlikte, Kadıköy Bostancı Sahili ranta açılacak. 225 bin metrekarelik alanı kapsayacak planla Bostancı Sahili’ne; su sporları merkezi, kafeterya ve sosyal tesis inşası yapılacak.
BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre, İBB tarafından, “rekreasyon alanı” olarak belirlenen alanın, 2 bin 110 metrekaresine su sporları merkezi, 1240 metrekaresine sosyal tesis, 775 metrekaresine kafeterya, 330 metrekaresine kumsal kafe, büfe, mescit ve bisiklet evi inşa edilecek.
Bölgenin silueti değişecek
İBB Meclisi’nin CHP’li Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, planla birlikte bölgenin siluetinin değişeceğini vurgulayarak, bölgenin, yakın dönem dolgu alanı olduğunu hatırlattı. Sağ, “Uygulamayı İBB yapacak, Kadıköylü yurttaşların haberi var mı? Yok, hani durak yaparken bile halka sorulacaktı?” diye sorarak tepkisini dile getirdi.
Her yer ücretli olsun istiyorlar
“Her yer ücretli olsun istiyorlar” diyen Sağ, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sürekli para kazanma anlayışı hâkim, belki de denize dolgu yapılacak. Bu proje eğer Anadolu yakasında denize kıyısı olan Maltepe, Kartal, Pendik, Üsküdar gibi ilçelerde de uygulanırsa, her ilçede kafeterya, su sporları merkezi, sosyal tesis ve mescit adı altında yapılaşmaya gidilecek. Yani ortalama 7 bin metrekare olsa 40 bin metrekarede yapılaşma olacak.”
Denize dolgu yapılırsa…
Denizin doldurulması, kıyı ekosistemine büyük zararlar vererek, milyonlarca yılda oluşan kıyının, fiziki yapısının bozulmasına yol açar ve biyolojik açıdan tehdit oluşturur. Ayrıca, su canlılarının yaşam alanlarını yok edebilir. Kıyısal alanlar, denizlerin en verimli ve hassas noktalarıdır. Bu nedenle kıyısal alanların tahrip edilmesi değil, korunması gerekir. Ancak ne yazık ki rant peşinde koşan bu devlet sayesinde, ne yeşil kalacak ne de kıyı…
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz Kadıköy Kent Dayanışması ise şunları söyledi:
Kent içinde yok edilen kamusal ve yeşil alanlar, denizden çalarak var edilemez!
Dolgu alan projeleri, başta Kadıköy sonra da bütün İstanbul’da süre gelen kentsel dönüşüm adındaki yağma girişiminin sonuçlarından birisidir. Kent içindeki kamusal ve yeşil alanlar bir bir sermayeye peşkeş çekilirken, deprem riski bahane edilerek mahalleler ve binalar yeniden inşa ediliyor. Akıl dışı bir şekilde ilerleyen dönüşüm sebebiyle mevcut kamusal, yeşil alanlar yetersiz kalıyor. AKP iktidarı buna karşı kamusal alan yaratma bahanesiyle yeni beton alanlar, yapılaşmalar ve ticari mekanlar yaratıyor.
Mevcut alana İstanbul’un büyümesiyle geçmişte zaten dolgu alan yapılmıştı. Dolgu alanların ranta açıldığı da bir gerçek. Aynı tehlike Bostancı sahili için de geçerli.
Yüzyıllar boyunca doğal olarak oluşan sahil, kıyı oluşumlarının insan eliyle beton dökülerek yok edilmesi aynı zamanda bir doğa tahribatıdır. İnsanın doğadan bir kere daha yeşilini, kumsalını, yamacını, kıyısını, doğal limanını kaybederek uzaklaşmasıdır. Bunun anlamı da açık: Doğru düzgün şehirleşememe, kamusal alanlar yaratamama, sorumluluktan kaçma, yani ülkemiz kapitalizmine uygun olarak kestirme ve uyduruk iş yapmanın başka bir yolu!
Kadıköy’ün doğal siluetine yeterince zarar verildi. Artık yeter! İnsanlara şehirde nefes alacak yerler bırakılsın; o alanları yuva edinmiş hayvanlara, ağaçlara ve bitkilere dokunulmasın.