Ana SayfaYeşilDoğal TıpAğız ve diş eti rahatsızlıklarına doğal tıp bakışı

Ağız ve diş eti rahatsızlıklarına doğal tıp bakışı

-

Ağzımız beslenmemiz için ilk reseptördür ve tüm vücut sistemlerine açılıp hizmet eden doğrudan gördüğümüz açık alandır. Bu nedenle ağız ve diş sağlığının korunması sindirim, dolaşım, boşaltım, endokrin vesaire sistemlerimizin de korunması demektir. Ben de ağız sağlığı anlattıktan sonra birkaç kısa bilgi paylaşacağım sizlerle.

Diş ve diş eti hastalıkları en önemli sağlık sorunları arasındadır. Doğrudan bir hayati tehlike taşımadığı için çok önemsenmemektedir. Ağız, sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır.

Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede ve/veya ısırmada da zorluk olur.

Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler gibi yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir.

Ağızda ve dişlerde yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu “ağız ve diş sağlığı”nın varlığını gösterir.

Doğal tıp önerileri

Ağız içi yaralara tuz ve su tarifi

1 çay bardağı ılık suya yarım tatlı kaşığı kaya tuzu koyulup günde 3 kez gargara yapılmalı. Hipertansiyon ve böbrek hastaları bu uygulamayı yapmamalı. Onlar gargara yerine yara olan noktalara pamuk yardımıyla tuzlu suyu sürmeli 5 dakika sonra duru suyla gargara yapmaları daha doğru olacaktır.

Ağız içi yaralara mürrüsafi tarifi

Ayurveda tedavi sisteminde yüzyıllardır kullanılan mür ağacının reçinesinden elde edilen bitki özü antiseptik ve antimikrobiyal özelliktedir. İçeriğinde bulunan tanen adlı madde mukus zarını iyileştirmede etkilidir. Uygulanışı toz halindeki mürrüsafi ağız içindeki yaralara günde 3 kez sürülmelidir.

Ağzınızda sık sık aft çıkıyorsa önce yiyecek ve içecek alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Bunların başında asidik yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor. (et, turunçgiller, domates, ananas, sirke gibi)

meyan kokuMeyan kökü tarifimizle kronik aftlardan kurtulun

Meyan kökü vücudun mukus salgılamasını sağlar. Mukus vücudumuz için oldukça koruyucu ve onarıcıdır. Aynı zamanda aftlara neden olan mikroorganizmaları ekarte eder. Eğer kronik bir böbrek rahatsızlığınız yoksa günde 1 bardağı geçmeyecek ve her gün tüketmemek kaydıyla meyan kökü tüketerek aftlardan korunabilir ve tedavi de edebilirsiniz.

Adaçayı ile diş sağlığını korumak mümkün

Adaçayı ve deniz tuzuyla yapılan ağız gargaraları diş eti rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Adaçayı ve deniz tuzu gargarası antiseptiktir, bu nedenle yaralar daha çabuk iyileşir. Diş etinde gelişen çekilmelere karşıda önleyici tedavi edicidir.

  • 1 bardak kaynar su
  • 2 tatlı kaşığı adaçayı (kuru)
  • 1 çay kaşığı kaya tuzu

Kaynamış suyu adaçayı ve tuzun üzerine dökün 10 dakika kadar bekletip süzün ve soğuduktan sonra, fırçalama işleminizi gerçekleştirdikten sonra ağız bakım gargarası olarak kullanabilirsiniz. İçerik bir günden fazla bekletilmemelidir.

naneAğız kokusuna karşı koruyucu yaklaşımlar

Ağız kokusu bakımsız ağızda mevcut olurken bazen vücut için de büyük bir sinyal mekanizmasıdır. Çoğu zaman diyabet, böbrek, hipotiroid gibi hastalıkların olduğunun sinyalini verirken kimi zaman da susuzluğunda en büyük belirtisidir. Ağız kokusundan kurtulmak için market ve eczanelerden aldığınız ağız gargaralarına hiç ihtiyacınız yoktur. Aksine bu alkol içerikli gargaralar ağız içindeki mukus yapıya zarar verdiği için daha fazla ağız kokusuna neden olmaktadır. Ağız kokusundan korunmak için öncelikle yeterli su içiniz. Daha sonra da devam eden ağız kokusuna karşı bir doğal tıp uzmanı veya hekime başvurup dahili bir nedene bağlı olup olmadığını öğreniniz. Bu işlemleri yaptıktan sonra ağzınızı güzel kokutacak bir öneri de benden gelsin.

  • 4 damla nane yağı
  • 8 damla bitkisel gliserin
  • 1 çay bardağı ılık su yu karıştırıp gargara yapabilirsiniz

Başka bir tarif:

Bir miktar rezene veya anason tohumunu çiğneyerek de ağız kokusunu önleyebilirsiniz.

Not: Ağız sağlığınız için yeterli su tüketiniz. Her yemek yedikten sonra ağzınızı su ile gargara yapınız. Günde 2 kez dişlerinizi doğal diş macunu ile fırçalayıp diş ipi ile diş aralarınızı temizleyerek hem ağız sağlığını hem de beden sağlığınızı korumanız mümkündür.

SON YAZILAR

Tibet Gençlik Pınarı

Yaşamım boyunca pek çok hareket sistemi deneyimledim. Her hepsinin insana iyi gelen bir yanı muhakkak var ama yazımın konusu bu değil. Size, hayatınıza kesinlikle pozitif...

Kara vebaya şifa için getirilen, korsanların el koyduğu baharat; Safran

Su perisi Smilaks ve Krakos büyük bir aşk yaşamaya başlar. Bir mitoloji klasiği, belki de bir aşk hikayesi klasiği olarak tanrıların gazabına uğrarlar. Tanrılar, su...

Ot yetiştiren rahibeleri inceleyen belgesel bu sonbaharda yayınlanacak

Film, kenevirin ruhani ve tıbbi gücüne inanan yenilikçi bir grup olan ot yetiştiren rahibeleri, yani Vadinin Kızkardeşleri'ni (Sisters of the Valley) takip ediyor. İlk defa ot...

Bu içeriği zengin esrar kataloğu, herhangi bir durum, semptom veya ruh hali için mükemmel türü bulmanıza yardımcı olacak

Esrar, Kanada’nın yanı sıra git gide daha fazla eyalette yasal hale geldikçe, halka çok daha fazla çeşit temin edildi. Leafly gibi harika bir şekilde organize...
Sergen Sucu
Sergen Sucu
Diyarbakırlıyım. Savaşın içine doğmuş, barış ve doğa için çırpınan selden bir damlayım. Susuz bir yaşam olmaz. Sağlığın, enerjinin, özgürlüğün yolu da sudan geçer. Suyun metalaştırılmasına karşı ve sağlıklı, temiz, içilebilir, ücretsiz suyun toplumlaşması için Türkiye’deki ve dünyadaki mücadele kanallarında bulundum. 2009 yılından beri Doğal Tıp üzerine çalışıyorum. Doğadan geldik ve yaşamsal ne varsa hepsi doğayla ilişkilenmek zorunda. Bunun için sağlıkta ve evrende öz yönetim modelli bir yaşamı kurmak isteyenlerle doğadan bir güleç parça olarak çalışıyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol